Cilt; XVI, Sayı: 311 AKİS HAFTALIK AKTÜALİTE MECMUASI 3 AĞUSTOS 1960 YURTTA OLUP BİTENLER Demokrasi Takke düştü Geçen haftanın sonlarında bir sabah, İstanbulda Hukuk. o Fakültesinin koridorlarında dolaşanlar havada Zi- yadesiyle elektriğin bulunduğunu sü- ratle hissettiler. Saat henüz dokuzdu. İmtihanlar başlamak üzereydi. Grup grup genç Üniversite bahçesinden geçerek binaya geliyor, arkadaşları- na katılıyordu. Ortada bir sinirlilik vardı. 27 Mayısı takiben beliren gü- leç çehrelerde hatlar yeniden asıl- mıştı. Bir heyecan dalgasının yürek- leri tekrar kapladığı seziliyordu. yanlara gerekli ihtarlar yapılmıştı. Aldırmamışlardı. Gençlik sesini da- ha kuvvetli şekilde, duyuracaktı. Kantinin önündeki taşlıkta kala balık gittikçe büyüyordu. Bir ar başka bir grubun araya karıştığı Bö. rüldü. Bunlar, Üniversite içinde bili- nen tâbirle "Orta Masa Müdavimle- ri"ydi ve devrimci (arkadaşlarından başka inanç taşıyan küçük bir ekal- liyetti. Orta Masa, Hukuk Fakültesi kantininde duran yuvarlak bir masa- ya verilen addı. 27 Mayıs inkılâbın- dan evvel gerici fikirlerin ve Bayar - Menderes rejiminin müdafileri bura- ya otururları kendi aralarında görü- in Havadiste ortaya attıkla- ı temaları işliyor, manevi sahada ise Başgilin Yeni o Sabahtaki irşatlarını yayıyorlardı. Orta Maşanın tekrar faaliyete geçmiş bulunması Üniversi- telilerin kahir ekseriyetini teşkil eden devrimcileri üzüyor, daha doğrusu asaplarını bozuyordu. Hani, Bayar - Menderes rejimini 27 Mayıs sabahına kadar hararetle (odesteklemiş bulu- nanların şimdi seslerini yeniden yük- seltmelerinde, hele vatan - millet tür- külerine obaşlamalarında ve komü- nistlik karağını ona buna bulaştırma- ya çalışmalarında insanın asabını bo- zacak bir taraf yok değildi.. Gençler Fakülte kantini önündeki taşlıkta biriktiler, Orada maksat a- çıklandı: Havadis gazetesine bir pro- testo yürüyüşü yapılacaktı! Bir ta- kım düşük iktidar taraftarı, zeminin müsait hale geldiğine inanarak, de- liginden çıkmış ve tahriklere başla- mıştı. Sanki 27 Mayıstan evvelki devre geri gelmiş gibi Atatürk inkı- lâplarına, Bayar - Menderes rejimi- ne karşı mücadele etmiş olanlara, dinde lâiklik, dilde sadelik, memle- kette demokrasi isteyenlere en sevi- yesiz tarzda hücumlar yapılıyor, "ko- münist aleyhtarlığı" bir kalkan gibi kullanılarak sindirme taktiği güdülü- yordu. Suyun altında bu oyunu oyna- 6 şürlerdi. İnkılâptan sonra bunlar or- tadan kaybolmuşlar, Orta Masa uzun zaman boş kalmıştı. Fakat bir kaç haftadır gruplaşma yeniden başla- mıştı. Artık elde bayrak diye Büyük Doğu değil Havadis taşınıyordu ve Necip Fazılın yarine fikir alemdarlı- ğını Ali Fuat Başgil yapıyordu. Yeni Sabahın; dini dile dolayan neşriyatı hayranlıkla takip ediliyor, "Hoca- Ali Fuat Başgil" nın oraya döktür- düğü yazılar okunmuyor, âdeta emi- liyordu. D.P. Gençlik Kollarının es- ki mensupları memleketin durumu ve düşüklerin tutumu mevzuunda tar- tışmalar yapıyor, politika sahasında Peyami Safa, Orhan Seyfi ve arka- Geçen haftanın ortasındaki o sa- bah, kantinin önündeki taşlıkta, Ha- vadise yürümeğe hazırlananlarla Or- ta Masa müdavimleri arasında küçük bir tartışma cereyan etti. Bayar - Menderes rejiminin destekleri şimdi hürriyetçiydiler. o Memleketti fikir hürriyeti vardı, Peyami Safa pek âlâ arzuladığını o yazabilirdi, Hem, yaz- dıkları yanlış mıydı? Adam komü- nistlere oOkarsı bayrak açmıştı. Bu müdahale toplanmış bulunan devrim- ci gençleri büsbütün kızdırdı. Hele D.P. ye bağlılığı bilinen Ertuğrul Arslan adındaki delikanlının konuş- ması neredeyse bir kavgaya yol aça- caktı. Fakat Orta Masanın bir avuç AKİS, 3 AĞUSTOS 1960