SİNEMA Oscar'lar Teşekkür Etmiyen Kadın! 5 Nisan Salı akşamı Hollywood'un Pantages Sinemasını dolduran mu- azzam kalabalık çılgınca gösteri ya- parken, görmüş geçirmiş bir insan intiba: yaratan uzunca boylu otuz dokuz yaşındaki genç bir kadın ken- disine uzatılan ufak bir heykeli alı- yordu. Gözlerinden yaşlar akan genç kadın, sevgi gösterilerine bir oyan- dan karşılık verirken, öte yandan da Amerikada bir kadın oyuncuya veri- len eri armağanı almasını kendisine (o sağladıkları için rejisör Jack Clayton ile, birlikte oynadıkla- rı erkek oyuncu Laurence Harvey'e teşekkür ediyordu. Üzerinde Jean Desses'nin eseri olan siyah bir tuva- let bulunan cazibeli artist "Akademi Armağanının dağıtılmasına Oo birkaç gün kalaya kadar en küçük bir ümi- dim yoktu. Sonra, bu işte çalışan herkesin içine düşen o kurt birdenbi- re benim içime de düştü" diyordu. Genç sanatçının adı Slmone Signo- ret'di. Herkese binlerce defa teşek- kür ediyordu da yalnız kendisine bu armağanı vermiş olan Akademinin üyelerine teşekkür etmiyordu. Ünlü Fransız yıldızına o anda "Sinema Sanatı ve Tekniği Akademisi" nin Oscar adıyla tanınmış o heykellerin- den biri verilmekteydi. Aynı sırada, haftalardır dekikodusu (o yapılan Os- car'ların kimlere gittiği de anlaşıl- mış bulunuyordu. Heykelciklerden on birini, tam 11 armağanı oWiliâam Wyler'in "Ben Hur"u toplamıştı. Akademi yılın en iyi filmi olarak, daha önce Ameri- kan Sinema Tenkitçileri (Birliğinin yaptığı gibi, ("Ben Hur'"u seçmişti. Yılın en başarılı rejisörü de yine Â- "Ben Hur'"un rejisö- üydü. En iyi erkek oyuncu "Ben Hur" Charlton Heston'du. En iyi yardımcı erkek oyuncu da, "Ben Hur"un 48 yaşındaki oyuncusu Wel- shman Hugn Griffith'ti. Liste okun- dukça teknik armağanlardan daha yedisinin de "Ben Hur" da olduğu anlaşılıyordu. "Ben Hur" bir tek dal- da armağan alamamıştı. Akademi, "Ben Hur"dan senaryo ile ilgili ar- mağanlarını esirgemişti. (Bunun se- bebini anlamak da pek ö kadar zor değildi. "Ben Hur"un Karl Tunberg tarafından Oo hazırlanan o senaryosu, sonradan İngiliz şairi Christopher Fry tarafından düzeltilmiş, Mr. Fry çekim boyunca Wyler'in yanından ayrılmamıştı. o Ancak, film jenerik- lerinde bir yazarın senarist (oOolarak 32 anılabilmesi için eserin hiç olmazsa üçte ikisini yazması gerekiyordu. Fry'ın böyle bir durumu obulunma- dığından, Amerikalı Yazarlar ( Birli- ği "Ben Hür"da senaryocu olarak sadece Tunberg'in adının geçmesini kararlaştırmıştı. Daha sonra, Holly- wood' ta Yazarlar Birliğinin de önem- li bir rol oynadığı grev başlamıştı. Akademi, "Ben Hur"u herhangi bir senaryo armağanından mahrum tut- makla, aynı zamanda Birliğin ka- rarlariyla hafif yollu alay etmiş de u geldiği anda, (Hollywood patronlarına yaranmak ister bir e- dayla bilhassa Christopher Fry'a te- şekkür etmeği unutmuyordu. Neticeler Hollywood stüdyolarının hâlâ bom- boş durduğu bir sırada yapılan Oscar dağıtım töreni, tam manâsıy- la bir "Ben Hur" gecesine dönmüş- tü. George Stevens'ın büyük umut- lar beslenen "The Diary of oAnne Frank - Anne Frank'ın Hatıra Def- teri" Shelly Winters'e en iyi yar- dımcı kadın oyuncu Oscar'ını kazan- dirabilmiş ve iki teknik armağan da- ha alabilmişti. | İngilizlerin "Room At The Top - Tepedeki Oda"sı ise, Simone Signoret'ye en iyi kadın o- yuncu Oscar'ını kazandırması dışın- da, İskoçyalı senarist Neil Pater- son'a John Braine'in romanından çıkardığı senaryo o dolayısıyla o("en iyi senaryo adaptasyonu" Oscar'ını verdirebilmişti. Eh iyi orijinal senar- yo Oscar'ı ise, "Pillow Talk - Yastık Konuşması"nın Oo hikâyesini oyazan Russel Crouse ile Clarence Greene'e ve bu hikâyeden senaryoyu yazan Stanley Shapiro ve Maurice Rich- lin'e gitmişti. Capra'nın "A Hole in the Head - Kafada Bir Yarık" adli filmine yazdıkları "büyük umutlar" adlı şarkisi dolayısıyla James Van Heusen ile my Cahn "yılın en Oscar'ını almışlardı. En iyi yabancı film, Marcel Camus'nün Rio de Janerio zencileri arasında çe- virdiği "Orfeu Negro - Kara Orfe- us"uydu. Afrika'da vahşi hayvanla- rın hayatını göstermek için çekilen "Serengeti Ölmiyecek" adlı Alman filmi eri iyi dokümanter film Oscar'- ını kazanmıştı. Kısa metrajlı filmle- re verileri armağandan birisi, Yves Costeau'nun "The Golden Fish - Al- tn Balık" filmine gitmişti. Neticeler okunduktan sonra, ge- çen - yıl Vincente Minelli'nin dokuz Oscar alan "Gigi"slnin rekoru, "Ben William Wyler De Millenin ruhu şad olsun! Hur" tarafından aşılmış oluyordu. Galanın o sıradaki en popüler tipi ise, herhalde heykelini az önce Rock Hudson'dan almış olan Simone Sig- noret'di. Genç kadın şimdiye kadar "Les Diaboligues - Şeytan Ruhlu İn- sanlar" gibi bazı önemli filmlerde oynadığı halde, bu kordelaların Ame- rikada sadece sinema kulüplerinde gösterilmesinden dert yanıyor, Ame- rikan halk oyuna kendisini tanıma fırsatının "Tepedeki Oda"ya kadar ve rilmemesini tenkit ediyordu. Kocası Yves Montand'ın Marilyn Monroe'yla film çevirdiği sırada, üç ay Beverley Hills'te, Polo Lounge'da günlerini önüne gelen sinema adamıyla tanış- makla geçirdiğini anlatıyor, durma- dan "kazanacağım aklıma bile gel- mezdi" diyordu. "Tepedeki Oda"dan bahsederken, o "biribirimizle iddiasızlığı- mızdan ileri geldi" şeklinde konuşu- yordu. Bob Hope'a Jean Hersholt "İnsan- lık Armağanı"mn verilmesiyle sona eren töreni serin kanlılıkla den bir davetlinin, hâlen yirmi sekiz ayrı dalda verilmekte olan Akademi Armağanlarının tarihini hayâlinden geçirerek, bu sırada oynanan kome- dinin içyüzünü sezmemesi imkânsız gibiydi. 4 dakika 82 saniye Hâlen filmlerde çalışan (o berberler- den, terzilere kadar herkese dağı- tılan Oscar'lar bundan 32 yıl önce ilk defa 1928 de dağıtıldığı ozaman AKİS, 13 NİSAN 1960