İKDİSADİ VE MALİ Yardım Dostlar alışverişte görsün Kayseri oOolaylarının tepkileri ara- sında geçen hafta içindeki bir olay halk efkârının dikkatinden kaç- tı. Batı Almanya Hükümetinin Tür- kiyeye 60 milyon dolarlık kredi ver- diği haberini, iktidar borazanları bi- le gereken ölçüde duyuramadılar. Aslında verilen kredi 50 milyon do- lar değildi, 35 milyon dolardı. Bu 35 milyon dolarlık kredi tam manasıy- le mali bir krediydi. Yani Türk Hü- kümeti bu krediyi önceden tesbit edilmiş muayyen sahalara, mesela muayyen bazı yatırımlara tahsis et- meğe mecbur tutulmamıştı. Zaten D.P. İktidarının bu krediyi yatırım ihtiyaçları için okullanmağa hiç mi hiç niyeti yoktu. Bu seçim arifesinde yatırımı" kim düşünürdü? Kredi da- ha çok bazı yedek parça ve ham maddeler gibi sermaye istihlâki mal- larına ve alelade istihlâk mallarına tahsis edilecekti. Bu suretle, tam se- çim sırasında piyasaya geçici ve nis- bi bir ferahlık getirilmek istenecek, halkım gözü böylelikle boyanacaktı. Ancak, bu göz boyama işinde dahi D.P. iktidarının ne dereceye kadar başarılı olacağı belli değildi. Bunun sebebi nedir? 4 Ağustos 1958 de iktisadi istikrar (oprogramı' ilân edilirken yılda 625 milyon dolar- lık bir ithalât yapılacağı en resmi ağızlardan söylenmişti. Halbuki, A- gustos 1958 başından Temmuz 1959 sonuna kadar ancak 334 milyon li- ralık ithalât yapılabilmiş, 1959 tak- vim yılı içinde ise ithalâtın yekünu 438.700.000 doları geçmemişti. Bunun bellibaşlı (oOsebebi iktisadi istikrar programının ilânı sırasında yapılan ihracat tahminlerinin gerçekleşeme- mesidir. oOAvrupa İktisadi / İşbirliği Teşkilâtı -OECE- ve Milletlerarası Para Fonuyla -FMI- 1958 Ağustosun- dan önce yapılan görüşmelerde 400 milyon dolarlık ve aynı teşekküller- le 1959 da yapılan temaslar sırasında da 450 - 500 milyon dolarlık bir ihra- cat yapacağımıza dair tahminler ileri sürülmüştü. Geçen sonbahar ayların- da Ticaret Bakanı Hayrettin Erkmen de 400 - 440 milyon dolarlık tahmin- leri -artık bu tahminlerin gerçekle- şemeyeceğinin kolaylıkla ( anlaşılabi- leceği bir devrede- tekrarlamaktan kendisini alamamıştı. Fakat, ihracat 1959 içinde 355 milyon doları geçe- medi. Bu suretle ihracattan, a dövizlerin ortalama 1/3 Ünün dı borçlarımızın tediyesine hasredildiği düşünülecek olursa, ithalât seviyesi- nin tahminlerin çok altında kalma- AKİS, 13 NİSAN 1960 Hayrettin Erkmen er işin başı: Basiret sındaki sebeb kendiliğinden anlaşılır. 4 Ağustos 1958 de iktisadi istikrar programım desteklemek üzere Bir- leşik Amerika ve OECE Devletleri tarafından verilen olağanüstü kredi- ler -223 milyon dolar- ile dahi nor- mal ithal, ihtiyaçlarımızın karşılana- mayışının sebebi ise, ihracatımızın gelişmemesi ve dış borç yükünün faz- lalığıdır. SAHADA Aldatmacanın sonu bu olağanüstü kredilerin son kırıntıları oda tüketilmiş ove Bankasında transfer güç- lükleri oOyeniden başlamıştır. yandan, OECE Devletleri, D. İktidarının istikrar programını tat- pik edişinden hiç memnun değildir- ler. Gözü gören herkes, mevcut istik- rarın sadece satıhta olduğunu, para hacmindeki artış hızının yavaşlatıl- ması, kredilere sert plâfonlar kon- ması sayesinde temeldeki bozukluk- lavın şimdilik satha çıkmasına mey- dan verilmediğini anlamak tadır. An- cak, temel bozukluklar giderilmeden Türk ekonomisinin gelişme yoluna girmesine imkân yoktur. 4 Ağustos 1958 den beri de temel ıslahat yolun- da D.P. iktidarı iki büyük fırsat ka- çırmıştır. Bu fırsatlardan biri, ikti- - sadi devlet teşekküllerinin ve diğer âmme müesseselerinin ıslah edilme- siydi. Halbuki, aradan geçen iki yı- la yakın zaman içinde bu konuda hiç- bir şey yapılmamıştır. o Diğer fırsat ise, 'bilhassa ihracatı arttıracak veya ithalâttan tasarrufu mümkün kıla- cak bir yatırım plânının bir an önce ortaya konup tatbikine girişilmesi idi. 4 Ağustos 1958 de D.P. İktidarı böyle bir programı yapacağım OECE ye karşı taahhüt de etmişti. O za- mandan beri bu konudaki tek faali- yet, meşhur Hollandalı plânlama mütehassısı Prof. Tinbergen'in bu iş için Türkiyeye davet edilmesi olmuş- tur. Gerçi, Tinbergen Ankaraya gel- miştir. Ama yapabildiği tek iş, Orta- doğu Teknik Üniversitesinde konfe- racat gelirlerimizi arttırmak, bu su- retle ithalâtımızı da asgari ihtiyaç- larımızın seviyesine çıkarmak, için el- le tutulur hiçbir ümit mevcut değil- dir Seçimci iktidar için tek çare ola- rak yine dostlara baş vurup kredi is- temek kalmıştır. Ancak OECE'deki dostların büyük o çoğunluğu, iki yıl önce yemin kasem edilip verilen ta- ahhütlerin en köklülerinin tutulma- dığını gördüklerinden, ganüstü krediler vermeğe niyetlen- memişlerdir. Birleşik Amerika ise ar- tık yoğurdu üfleyerek yemek lüzu- muna inanmış, Türkiyede iktidarla muhalefet arasında taraf tutmak gi- bi -haklı veya haksız fakat- çok ağır ve halk içinde yer etmeğe başlayan bir ithamın -meselâ Kübada olduğu gibi- üstüne sıçramasından çekindi- ği için, seçim havası devam ettikçe Türkiyeye olağanüstü hiçbir yardım- da bulunmayacağını münasip şekilde bildirmiştir. 21