yer yer ayaklanmalara sebebiyet ve- ren Muhalefet hakkında ilk yapıla- cak iş, bu hareketlerin neye matuf olduğunu anlamak ye Meclise mese- leyi;'getir.erek incelemekti. D. P. çev- relerinde hava işbu şekle dökülünce yumuşamıştı.. Bir kere mesele anla- şılsındı, İç tüzüğün 177. maddesine göre açılacak Meclis Tahkikatı neti- cesinde, Meclise bilgi verilecekti. Meclis ondan sonra karar alacak ve Muhalefetin hareketlerinde suç teş- kil edecek bir şey görülürse, suçun nevine göre cezayı tatbik edecek merci tayin olunacaktı. Bu merci meselâ Millet partisinin kapanması- na karar veren bir Asliye Hukuk mahkemesi olabilirdi. Yahut karar Yüce Divan tarafından alınabilirdi! Bu iş sonraki işti. İlk adım, mesele- nin Meclise aksettirilmesiyle (o atıla- caktı. Bunların ustalıklı bir manevray- la halledildiği günün akşamı Beyfen- diyi görenler bir hayli sinirli ve yor- gun olduğunu derhal farkettiler. Menderes Gruba girerken ne kadar sinirliyse çıktıktan ve alelacele Baş- bakanlığa gittikten sonra da o kadar sinirliydi. Başbakanın gamını ertesi sabah Ankara Valisiyle imar saha- larında yaptığı küçük bir gezinti da- gıttı. Gülverende inşa edilmekte olan Marangozlar sitesine kadar uzatılan küçük gezinti Menderesin neşesini yerine getirdi. .Gülverende uzun uzun Burhan Belge | Sahibinin sesi AKİS, 13 NİSAN 1960 Sitenin ne zaman ta- mamlanacağını sordu, Bir an evvel bitirilmesi için de, oherzamankisa- bırsızlığıyla emirler verdi. izahat aldı. Tedbirler, tedbirler... Aynı gün D. P ileri gelenleri fa- aliyete (geçtiler (o Baba Akşitin başkanlığındaki bir heyet gerekli ra- poru hazırlıyacaktı. Bu raporda Mu- halefetin memlekette yaratmak iste- diği hava ve taşıdığı maksat belir- tilecekti. Ayrıca Muhalefet tarafın- dan girişilen hareketlerin omahiyeti de bu raporda ifadesini bulacaktı. Sah günkü fevkalâde toplantıda, me- sele müzakere edilecekti. Diğer taraftan, Hükümetin yeni bir tasarı hazırlaması ve ruhsatsız Silâh taşıyanlara cezaların arttırılması Grup tebliğinin gazete- lerde neşredildigi günün akşamı Baş- bakanlıkta toplanan Bakanlar kuru- lunda kararlaştırıldı. Kanun elde tu- tulacaktı. Seçimlere yakın Meclise sevk edilecek ve süratle yürürlüge konacaktı. Ele alınan bir başka mev- zu da, seçimlerden evvel umumi af çıkarılması meselesi oldu. Bu dilek, alt kademelerden gelmekteydi. Se- çim bölgelerini dolaşan D. P. millet- vekilleri bunun zaruretine inanmak- ta ve yukarıyı zorlamaktaydılar. Ama Beyfendi seçimlerin tarihini henüz bilinmeyen bir güne attığın- dan bu mesele, üzerinde fazla durul- mağa değmezdi. Başbakan Menderes Bakanlar kurulunu müteakip bir müddet daha Başbakanlıkta kaldı ve ertesi gün yapacağı mühim bir toplantıya ha- zırlanmak oüzere, Başbakanlıktan ayrıydı. O gece Ankarada silâh ara- ması yapıldı. Tepeden tırnağa aranan Ankaralılar ertesi sabah Başbakan- lık binasının önünde her zamankin- den değişik bir manzara gördüler. Binanın geçiş trotuarında, üzeri bir ve birden fazla yıldızla süslü plâka- ları havi siyah otomobiller duruyor- du. Başbakanlıkta bu kadar çok yük- sek rütbeli subayın işi neydi! Belli ki mühim bir toplantı vardı. Hakika- ten Ethem Menderesin başkanlığında Namık Gedik, Şemi Ergin, İzzet Ak- çal ve ordu kumandanları Başbaka- nın emriyle toplanmışlardı. Toplantı hakkında açıklama yapılmadı. Ama toplantıyla son neşir yasaklarını bir arada mütalâa edenler bazı fikirler edinmekten kendilerini alamadılar. Haftanın başında bu satırlar yazılırken gözler D. P. Meclis Gru- bunun salı günü öğleden sonra ya- pacağı toplantıya çevrikti. Ama İk- tidar çevrelerindeki havayı iyi bilen- ler dağın gene bir fare doğuracağın- dan adetâ emindiler. Zira dağ o ka- YURTTA OLUP BİTENLER Fuat Köprülü Hürriyet o köprüsü dar doğum yapmıştı ki, artık doğu- racak fareden başka şey kalmamış- tu. Politikacılar Namus belâsı Sırtında kahverengi o kareli bir el- şadı. Bir kaç o etrafındakileri süzdükten sonr sigarayı tam bı- n bıraktım. Biz baz rakırız" dedi. Hadise geçen haftanın sonlarında bir akşam, Adanadaki Pehlivan Pa- las otelinin bir köşesinde cereyan e- diyordu. Sigarayı bırakmış olan, D. P. nin dört kurucusundan Fuat Köp- rülüydü. Fuat Köprülünün, şimdi CHP. saflarında çalışan eski arka- daşı Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu ve C.H.P. milletvekillerinden Nüvit Yet- kin -Malatya-, Osman Ağan -Urfa- ile beraber çıktığı seyahati takip va- zifesini Milliyet Ümit Denize ver- mişti. Babıâlide bıyıkları, bazen sa- kalı ve yakasındaki karanfili ile meşhur yüz kiloluk gazeteci, seneler senesi karikatürlerde bile sigara tüt- türen Kurucuya ikramda bulunmuş, fakat red cevabıyla (karşılaşmıştı. Köprülü, D.P. yi bıraktığı gibi siga- rayı da bırakmıştı. Ümit Deniz: .. — Duymuştum ama, inanama- mıştım" demekden kendisini alama- Şişman gazeteci sigaradan bahse- diyordu. Fakat geçen haftanın so- 13