F KE Atom Denizaltılarda yenilik ik atom bombası Hiroshimanın ta- lihsiz sâkinlerinin tepesinde patla- tıldığındanberi (onbeş yıl geçti. Bu süre içinde atom enerjisinin askeri maksatlarla olduğu kadar insanlığın yararına da kullanılması gayesiyle birçok çalışmalar yapıldı. Bunlardan birisi de atom enerjisinin deniz vası- talarına e Bugünkü durum- d a bu sahada,en önde git- mektedir. Amerikan oDeniz Kuvvetleri ilk ola- rak nükleer reaktörle çalışan deniz- altı gemileri yapılmasını programına 1959 yılına altı m inşası daha sonra ta- k 25 denizaltı, ayrıca de- niz üstünde güdümlü mermiler taşı- "Long Beach" kruvazörü, "En- adında bir uçak gemisi ve yine güdümlü mermi taşıyan bir destroyer vardı Programda en büyük yer denizal- tılara ayrılmıştı, bunun başlıca sebe- ükleer enerji kaynaklarının ok- sijene ihtiyaç ogöstermemesidir. Bu ise oksijen depoları için esasen çok dar bir yere sahip bulunan denizaltı gemilerinde önemlidir. Buna karşılık dizelle oçalışan denizaltı gemilerine sık sık yakıt ikmali yapılması mec- buriyeti vardı. Halbuki nükleer ener- jiyle işleyen gemilerde bu külfet yok- tur. Bilhassa II. Cihan Harbinde açık denizlerde Alman denizaltılarına ya- kıt ikmali yapmak için Alman tan- kerleri kullanılması oFührer'in Do- nanma kumandanı tarafından mah- zurlu görüldüğünden, çok kere ya- bancı bandıralı gemilerden faydala- nılmış, böyle olduğu hâlde, bile ha- sım taraf bu gibi gemileri açıkça ve- ya gizli olarak batırmaktan çekin- memiştir Nükleer eği sayesinde geminin bir, iki, hattâ üç yıl sürekli olarak açık denizlerde kalabilmesinin im- kân dahiline girmesi, oyakıt ikmâli zorluklarını gidermiştir. Eskiden, de- nizaltılarda su altındaki hareketi sağlamak üzere doğru akım motör- leri ve akümülâtör grupları kullanıl- maktaydı. oAkümülâtörlerin o fazla yük teşkil etmeleri yüzünden kapa- sitelerinin büyütülmesi imkânı yok- tu. Bu yüzden deniz altında giden ge minin hızı su üstündekinden hayli az- dı. Nükleer enerjiyle işleyen denizal- tının, denizin altındaki hareketi ise eski gemilere pisbelle çok daha emin ve hızlı olm Modern AKİS, tekniğin açtığı 6 NİSAN 1960 roketler N devrinde artık denizaltılar denizüstü gemilerini torpillemek maksadıyla kul lanılmayacaktır. Zira gelecekteki bir harpte denizüstünde hedef teşkil ede- cek gemi bulmak dahi belki zor ola- caktır. Bundan sonra denizaltılar da- ha çok kara hedeflerine karşı orta ve yakın mesafelerden yapılacak gü- dümlü mermi hücumlarında seyyar bir rampa vazifesini görecektir. Ger- çeği çok iyi kavramış görünen Ame- rikan Deniz Kuvvetleri de gayretle- rini bilhassa denizaltından atılabilen -Polaris tipi- güdümlü roketlerle do- natılmış bir denizaltı filosuna sahip olmağa yöneltmiş bulunmaktadır. Sovyet çalışmaları merikalıların bu çalışmalarına karşılık Sovyetlerin şimdilik bili- nen teşebbüsleri ufak çaptadır, ma- mafih gizli çalışmalarının bulunması da mümkündür. Bugüne kadar bili- nen "Lenin" adlı buzkıran gemisin- den ibarettir. Bu gemi kuzeydeki de- nizlerin yılın dokuz ayında buz tut- ması sebebiyle (mevcut stratejik li- manlardan faydalanılabilmesini sağ- lamak üzere inşa edilmiştir. Buz tut- muş sularda saatte 2 millik bir hızla yol alabilecek kudrette bulunmakta- dır. Deplasman tonilâtosu 16.000 ton- dur. Yalnız atom reaktörü 3.000 ton ağırlıktadır. Makineleri 44 bin bey- gir gücündedir. Amerikalıların buna tekabül su üstü gemileri güdümlü mermiler taşımak üzere projelendirilmiş 14 bin tonluk Long Beach kruvazörüdür. İki tane 26 bin kilowatlık basınçlı su eden İNSANLIK YOLUNDA eseri ile içde ve dışta yankılar (ouyandıran UZUNCANIN . ikinci çıktı: adlı geniş SUPHİ şaheseri ZULÜM ZULÜM size şeytani metodlar- la komitacılıktan, pamuk tar- lasından, fındık oOormanından, kahveci (o çıraklığından öçer akçe olan milletvekilliği yolu ile devlet adamlığına fırlama- nın sinsi şartlarını öğretecek- tir. Zalimin yumruğunu başı- na yemeden bu kitabı oku ve okut. Fiyatı: 150 kuruş. Tek satış adresi: Suphi Uzunca, Ticaret Lisesi Tarih Öğretmeni, Adapazarı. reaktörü yardımıyla üretilen buhar- la çalışır. Ticari yön A maksatlarla inşa edilen ve atom gücüile işleyen gemilerin yanısıra işin bir de ticari yönü var- dır. Bu alandaki çalışmalar ise daha çok ilgi çekicidir. Yük taşıyan ağır tankerlerin veya şileplerin, yüksek hızlarda, su altından i i üstünde gitmesinden çok daha eko- nomik olduğu yapılan araştırmalar- la meydana çıkmıştır. Yalnız, su al- tından gidecek böyle bir tankerin ekonomik olması için ağırlığı 50 bin tonilâtodan fazla olmaması gerek- mektedir. Hızı ise saatte 25 mil ola- cak, suyun 90 - 100 metre altındaki çi sakin muhitte seyredecek- "Ayrıca Amerikalılar nükleer ener- ji gemilerinin ekonomik şartlarını incelemek maksadıyla bir su üstü şi- lebi inşa etmişlerdir: 21800 tonluk bu tekne 1958 Mayısında denize in- dirilmişti. 10 bin ton, yükle 60 yolcu tanıyacak "Savannah" gemisi, nor- mal şartlarda 21 mille gidecek ve bu hızda motörünün gücü 20.000 beygir olacaktır. Bu geminin de en büyük üstünlüğü yakıt almaksızın 500.000 mil kadar yol yapmasıdır. Yani, gemi kuman- yasını aldıktan sonra hiçbir limana uğramaksızın dünya çevresini 20 de- fa dolaşabilecektir. müddet ise 600 güne, veya iki yıla tekabül et- mektedir. Malhzurlar ve tedbirler yi bu yenilikler insanlığa daha iyi bir hayat sağlamak için yapı- lıyor. Bu gemiler nükleer yakıtlarla çalıştığı, bu yakıtlar da kritik du- rumda olduğu, yani radyoaktif ışın- lar yayınladığı için herhangi bir çar- pışma neticesinde o civardaki deniz suyunu, biranda insan sağlığına zarar lı derecede radyoaktif hale getirmesi mümkündür. Gerçi yeryüzünü kapla- yan 325 milyon kilometre kare ala- nındaki okyanuslarda sâdece 35 bin civarında büyük gemi seyretmekte böylece her gemiye 9.000 kilometre kareden fazla bir alan kalmakta ise de bu büyük ummanın üzerindeki su yolları muayyendir. Üstelik liman- larda gemiler birbirlerine pek yakın geçerler. Bu bakımdan çarpışma teh- likesini daima düşünmek gerekir. Bu yüzden, Savannah gemisi dün- ya denizlerindeki 35.000 gemiden yüzde 99 uyla çarpışmaya karşı da- yanıklı ve emniyetli olarak hesaplan- mıştır. Henüz elde 350 tane "tehlike- li" gemi vardır. Bir zaman önce, “sulh güvercinlerinin vatanı" la övünen bazı memleketlerde, leer yakıtlı gemileri limanlarına sok- mayacaklarını ki Sin ses- lerin sebebi de budu 27