iş adamının bazı masum suçlarından dolayı V.C. ye iltihâk eden beş -on vatandaşın yanında koskoca bir Türk başka şekilde odüşünecekti. Meselâ geçen haftanın başında Hen- dekin, Şehitler köyünde yapılan D.P. ocak kongrelerinden birinde Beyfen- dinin son derece asabını bozacak cümleler ihtiva eden oy pusulalarına rastlanmıştı. Şehitler köyü sakinle- rinden 7 demokrat vatandaş, idare heyeti seçimleri sırasında sandığa isim yerine üzerinde "Kuru palavra- ya karnımız tok.. Artık hürriyet is- tiyoruz" diye yazmış ve kıkır kıkır gülerek oylarını atmışlardı. Allahtan böyle küçük hadiseleri (oBeyfendiye duyurmamak için yakınlarının geniş bir faaliyeti mevcuttu. Bu yakınlar hattâ ellerinden gelse Rockfeller gibi, sırf Beyfendi için hususi bir gazete çıkaracak ve VW.C. ye iltihakların astronomik rakamlarıyla gazetenin sahifesini Oo süsleyeceklerdi. ih D.P. borazanlarından Za- fer ve Havadis aynı şeyi tam olma- sa bile son günlerde yapmağa çaba- liyorlardı. Diyarbakırda D.P. ye ilti- hak eden 7 bin kusur vatandaşın ha- beri bu gazetelerde oy pusulalarında "Hürriyet isteyen" vatandaşlarının ocak kongresiyle aynı güne rastlıyor- du. Menderesin İzmire alel acele giden ve tetkiklerden sonra Park Oteldeki ikinci başbakanlık (dairesinde uzun uzun konuştuğu Başbakan Yardım- cısı ve Devlet Bakanı -F.B. gençlik kulübü Obaşkanıdır- Medeni Berkle yaptığı konuşma bir hayli ümit ve- riciydi. Berk İzmire sessiz sedasız gitmiş, gitmeden bir gece evvel em- niyet müdürüne telefon ederek kar- şılama yapılmasını istemediğini bil- dirmişti. Bu gelişten İzmirde en faz- la sevinen Faruk Tunca oldu. Asker- lik meselesiyle başı adamakıllı dert- te olan İzmirin Demokrat Belediye Başkanı bayağı ümitlendi. Vali Ha- dımlı ile olan gerginlik bu suretle ortadan kalkacaktı. İşleri belki düze- lebilecekti. iyimser kendisinden ziyade İzmirde avına geldiği, Bakan şehre iner in- mez anlaşıldı. Başbakan yardımcısı evvelâ Vilâyet konağına gitti. Ora- da ertesi gün ESHOT Umum Müdür- lüğünde bir toplantı yapılacağını ve bu toplantıda Osman Kibarın mu- hakkak hazır bulunmasını istediğini söyledi. Başbakan Yardımcısı aldığı direktif üzerine dağılan takımı to- parlamağa çalışıyordu. Ertesi gün, ESHOT Umum Müdü- rünün yeşil rengin hakim olduğu mükellef döşeli odasında rahat kol- tuklara gömülenler arasında D.P. den hizipçilik yaptığı (iddiasıyla muvak- AKİS, 6 NİSAN 1960 Medeni Berk Terledi katen ihraç edilmiş Osman Kibarda vardı. D.P. bozulan makinelerini bir zamanlar kullanılmaz diye attığı ye- dek parçalarıyla takviyeye çalışıyor- du. Bakan evvelâ sadık Demokrat Be- lediye Başkanı Faruk Tunca ile Os- man Kibarı barıştırmakla işe başla- dı. Canım bunların yaptığı çocukluk- tu. Aynı idealin peşinde koşan adam- lar böyle mahalle çocukları gibi kav- gaedip bozuşurlar mıydı? Üstelik vaziyet hiçte eskisi gibi değildi. Şim- di birbirine sıkı sıkıya sarılmak ge- Osman Kibar Takviye OLUP BİTENLER rekirdi. Kibar ve Tunca öpüşerek barıştılar. Her iki tarafta öpüşürken biraz ısırılmaktan korkar gibi ihti- yatlıydı. Bir gün evvel Medeni Berkin kah- ve tiryakisi ve halis kahve meraklısı olduğunun ESHOT Umum Müdürüne bildirilmesiyle alel acele temin edi- len, nefis kokulu, bol köpüklü Bre- zilya kahvesinden yapılmış ve şata- fatlı fincanlara okonulmuş kahveler geldiğinde iki eski rakip adeta sa- mimi birer dost olmuşlardı. Bu man- zarayı görenler Medeni Berkin Car- negie'nin "dost kazanmak sanatı" ad- lı eserini iyice okuduğunu anladılar. Daha sonra samimi Demokrat dost- larla Göl Gazinosunda bir yemek ye- nildi. Toplantı oldukça erken sona . Bundan ziyadesiyle memnun YURTTA taş - İzmirspor maçı yapılacaktı. Ertesi, daha ertesi günler, Osman Kibarın tavassutuyla İzmirin zengin iş adamlarıyla omüzakerelere hasre- dildi. Kibar çok yakınen tanıdığı iş adamları hakkında Bakana geniş bil- gi verdi. Üçüncü günkü toplantıda İzmirlilerin çok yakından tanıdığı bir zat bulundu. Bu C.H.P. li olarak bilinen ancak şimdilik D.P. li olan İş Bankası Umum Müdür Muavini Cemil Atalaydı. Atalay Ankaradan çağırılmıştı. Ne için getirildiği pek bilinmiyordu. Bilinen bu şahsın epey dir. İzmirde D.P. adına tüccardan pa- ra topladığı ve toplanan paranın 2 milyon liraya yaklaştığıydı. Hadiseler, yakında İzmirde de ba- zı iş adamlarının D.P. ye iltihakının vuku bulacağını göstermektedir. An- cak bunun ne zaman olacağı henüz bilinmemektedir. Hattâbuişten Bey- fendinin ovazgeçmesi bile mümkün- dür. Zira geçen haftanın sonlarında Başbakanlık koridorlarında odolaşan ve sık sık ağızlarda sakız edilen cüm- le "Seçimleri geciktirsek mi" cümle- sidir. Af her şeyi örter.. pg tereddüdünü giderme babında yanından hiç ayırmadığı sevgili İç İşleri Bakanının Doğu ille- rine yaptığı seyahatin muhasebesi de faydalı oldu. İç İşleri Bakanı Dr. Ge- dik Doğu illerinde yaptığı gezide Va- lilerle bilhassa meşgul olmuştu. Her ilin Valisiyle hususi olarak konuşmuş ve kendilerinden etraflı malümat al- . Gedik bu arada Valilere tavsiye ve nasihatlarda bulundu. Tavsiyelerin başında yapılması iste- nilen, fakat karar verilememiş olan seçimlerde tutulacak yoldu. Kudret- li İç İşleri Bakanı idare amirlerine bu seçimde ne kadar büyük vazifeler düştüğünü bir bir anlattı. Dikkat 13