D. P. Kızdıran selâm... Gn haftanın sonunda cumartesi günü, saçları kısa kesilmiş, par- desüsünün yakası kalkık, sol kolu- nun altında hafif bir şişkinlik olan iri kıyım bir adam ihtiyatlı adımlar- la Çankaya köşkünden Kavaklıdere- ye doğru iniyor, yürürken etrafını dikkatle kolluyordu. OEn ufak çıtır- tıya bile kulak kesilen kısa saçlı me- raklı vatandaş, arada bir arkasından ağır ağır gelen iki kişiye bakıyordu. Biri kahverengi pahalı kumaştan dikilmiş pardesülü, orta boylu diğeri öbürüne nazaran daha uzun siya pardesülü iki adam birbirine birşey- ler söylüyorlardı. Arkalarından şa- hane bir Cadillac, iki kişinin adım- larına uygun bir süratle ağır ağır gelmekteydi. İki adamdan uzun boy- lusu konuşmaktan ziyade kısa boylu- sunu dinlemekte ve başıyla sözlerini tasdik ettiğini belirtmekteydi. Kah- verengi elbiselisinin yüzünde manası pek anlaşılamayan garip bir tebes- süm vardı. Diğeri ise bir nebze olsun gülmüyordu. İki kişi bir ara yanlarına sokulan mavi Mercury markalı otomobildeki üç kişinin kendilerine selâm verdiği- ni gördüler. Kısa boylusu gülümsi- yerek selâma mukabele etti. Uzun boylusu da selâma sadece başıyla mukabelede bulundu. Bir kaç sani- ye geçmişti ki, iki adamdan uzun boylusu kaşlarını çatarak yanların- an pekaz uzaklaşmış mavi Mer- cury'nin içindekilere dikkatle baktı. Diğeri uzun boylusunu taklit etti. ikisi birden kaşlarını çatarak, du- daklarını obüzdüler ve yollarına de- vam ettiler. Çankayadan, Kavaklıdereye yürü- yen iki kişiden kahverengi pardesü- lüsü Başbakan Menderes, diğeri de kudretli İç İşleri Bakanı Namık Ge- dikti. Evvelâ mütebessim bir edayla selamladıkları AKİS muhabirleriydi. Başbakan ve kudretli İç İşleri Baka- nı Dr. Gedik Cumhurbaşkanlığı köş- künde yapılan önemli bir toplantıdan çıkmışlardı. AKİS'in üç muhabirine rastladıkları sırada kafaları bin bir şeyle meşguldü. Evvelâ o sıralarda C.H.P. Genel Başkanı İsmet İnönü Himmetdede istasyonunda silâh Zo- ruyla bekletiliyor ve Kayseriye gir- mesine mani olunuyordu. Saniyen Adalet Bakanı Esat Budakoğlu isti- fa etmişti. Salisen Adalet Bakanlığı- na Eski Devlet Bakanı ve 1960 büt- çesinde D.P. sözcülüğünü yapan Ce- lal Yardımcı getirilmişti. Bütün bun- lardan başka yurt içinde gezide bulu- nan bakanlar Ankaraya çağırılmış, ancak Başkente henüz hiç biri döne- memişti. İşte böyle önemli bir günde Başbakan ve kudretli İç İşleri Baka- nının AKİSçilere rastlaması, Beyfen- di için sevimli bir karşılaşma olma- dı. Mamafih Menderes son günlerde -bilhassa topal devenin kurban edil- mesinden bu yana- hu tip uğursuz- luklara alışmıştı. Menderes ve Dr. Gedik sohbetleri- ne devam ederek Kavaklıdereye doğ- ru yürüdüler. Yolun dönemecinden sonra otomobile binerek Başbakanlık binasına gittiler. Aynı anda Çankaya köşkünün Ka- YURTTA OLUP BİTENLER vaklıdereye inen diğer yolundan sa- yın Bayar şehr inmeğe hazırlanı- yordu. Toplantıda sayın Bayar da bulunmu bir otomobil durdu. Siyah pardesülü Ankara Valisi Dilaver Argun, röleve şapkasını eline alarak koşar adım- larla Cumhurbaşkanının yanına gel- di. Elini öptükten sonra ellerini bağ- ladı ve sayın Bayarın söylediklerini dinledi. Daha sonra Sayın Bayar ve beraberindekiler şehre indiler. T ü am edi iyor.. (Cumhurbaşkanlığı köşkünde yapı- lan toplantı birkaç meseleyle il- gili idi. Ama bu meselelerin birinci- sini Menderesin hayatının en önemli mevzuu haline gelmiş olan İnönünün seyahati teşkil ediyordu. Kayseri Valisi Ahmet Kınık İnönüyü şehre 50 kilometre kala durdurmuş ve Kay- seriye Oo giremiyeceğini (o bildirmişti. Tren bekliyor C.H.P. Genel Başkanı kanunun kendisine verdiği hakkı ta- lepte ısrar ediyordu. Bekleyen trenle beraber Vali Kınık da Ankaradan ge- lecek haberi beklemekteydi. Beyden- di ve toplantıda bulunanlar işin ve- hametini biraz geçte olsa anlamış- lardı. İç İşleri Bakanlığının telsizi Kınıka gerekli emri verdi ve İnönü Kayseriye girdi. İkinci mesele Ada- let Bakanının istifasıydı. Gerçi Esat Budakoğlunun son 3 ay içinde bu ilk istifası değildi. Bazı prensiplerin dı- şına çıkamıyan, doğru bulmadığı pek çok şeyin yapılmasını tasvip etmiyen -Basın Enstitüsünün meşhur tebliğine malüm cevabı vermesine rağmen- Ba- likesir Milletvekili Budakoğlu birkaç AKİS, 6 NİSAN 1960