F E Peykler Öncünün öncülüğü Bundan on gün kadar evvel bir gün A.B.D. nin hava kuvvetlerine ait Cape Canaveral deneme — üssünde hummalı bir faaliyet vardı. Fezanın nihayetsiz boşluğuna fırlatılacak ye- ni peyk hazırlanıyordu. Evvelce hem Ruslar hem —Ameri- atmışlardı. muvaffakiyetle mahrekine yerleşmiş, fakat bir kıs- mı ya istikametinden — şaşıp fezada kaybolmuş veya — yeryüzüyle - radyo dalgaları vasıtasıyla temin edilen ir- tibat, bataryaların bozulması gibi arızalar yüzünden kesilmişti. Şimdi- ye kadar atılıp da henüz fezada bu- lunan peyklerin, ikisi müstesna, hep- si dünya etrafında dönen peyklerdi. İstisna teşkil eden iki peyk -yani Lu- nik I ile Öncü IV- ise güneş etrafın- da dönen birer peyk, yani birer ge- zegen olmuşlardı. Ancak bu iki suni gezegenin yeryüzü ile irtibatı kesil- işti. Bu iki tecrübeden sonra fen alemi bir yıl kadar bir müddet faaliyetini peyklerde kullanılan elektronik teç- hizat ve bilhassa verici radyo cihazı- nı besliyen bataryalar üzerine teksif etti. Nihayet bulunan yepyeni sis- temlerin, yapılacak tecrübelerde iyi neticeler sağlıyacağı kanaatına va- rılmış olmalı ki 11 Mart 1960 günü Öncü V in tecrübe edilmesine karar verildi. Aslında bu tecrübe bundan çok evvel, geçen ilk baharda yapıla- caktı. O tarihte yapılması da bilhas- sa astronomik bakımdan en uygu- nuydu. Filhakika o sırada dünya yu- varlağı Venüs gezegeninin hareket düzleminin içinde bulunuyordu, atı- lacak bir suni gezegen bu düzlemde- ki bir yörüngede harekete başlıyarak Venüse çok yakın geçecekti. Hattâ belki onun çekimine kapılıp gezegen üzerine bile düşmesi beklenirdi. Bu suretle Venüs gezegeninin yüzeyine ait çok kıymetli bilgilerin elde edil- mesi de mümkün olacaktı. Fakat ne yazık ki, öncü V i fırlatacak Atlas - Able roketi o güne hazır olamadı. Bunun üzerine deneme geri bırakıldı, roketin tipi de değiştirildi. Atlas ye- rine Thor roketi konuldu ama böyle- ce elden kaçırılan bu kadar uygun durum bir daha asırlarca tekerrür etmiyecekti. Ancak yaklaşık bir du- ruma, 1967 de tekrar gelinecekti. Bu sebepten Amerikan Hava Kuv- vetleri âletler ve cihazlar hazır olur olmaz denemeyi hemen yapmağa ka- 26 N rar verdi ve 11 Mart günü saat 8 de roket ateşlendi. —Atıştan 35 dakika evvel işçilerin montaj — kulesini ro- ketten ayırdıkları görülüyordu. Ateş- lemeden 90 saniye önce atış sırasında çıkacak müthiş alevleri azaltmak için dakikada 5 ton buhar veren te- sisat faaliyete geçirildi. Nihayet "sıfır saniye" ye gelinin- ce Thor, tabanını iterek yukarı fır- ladı ve büyük bir hızla dimdik uzak- laştı. Atılan bu roket üç kademeliy- di, her kademe bir evvelkinin yakıtı biter bitmez — çalışacak şekilde ter- tiplenmişti. İlk kademe tâdil ve ıslah edilmiş bir Thor roketi olup sıvı ya- kıtla çalışmakta ve ortalama 75 ton- luk bir itme kuvveti sağlamaktaydı, sistemin ağırlığı ise 50 ton civarın- daydı. İkinci kademeyi yine sıvı ya- kıtlı bir roket olan Vanguard teşkil etmekte ve sistem olarak 2 ton a- ğırlığına — mukabil 3,7 tonluk itme kuvvetine sahip bulunmaktaydı. Ü- çüncü ve son kademe ise katı yakıt- l1 ve 300 kilo ağırlıkta olup motörü 1500 kiloluk bir tepki sağlamaktay- dı. Bu son kademenin üzerine plastik bir kılıf geçirilmişti. Özel bir işaret yardımıyla bu kılıfın ortadan kaldı- rılması ve suni gezegen Öncü V in yörüngesine yalnız olarak sokulma- sı mümkün bulunmaktaydı. Nitekim bütün bu mekanizma bir saat inti- zamıyla çalıştı. Öncü V mahalli sa- atle 17,05 de -yani hareketinden tam 9 saat beş dakika sonra- yerden 395,000 Km. uzaktaydı, sürati ise saatte 10.000 kilometrenin üstündey- di. Mamafih dünya yuvarlağının çe- kimi sebebiyle bu sürat gittikçe azal- maktaydı, zira artık Öncü V motor- larından ayrı olarak kendi hızıyla gi- diyordu. Üçüncü kademedeki bitip cihazları ihtiva eden toparlak kısım ayrıldığı anda sistemin hızı saatte 40.000 Km. idi. Hız azala aza- la nihayet yer çekiminin tesirinden tamamen kurtulunca bu sefer güne- yin çekim alanına tâbi olacak ve hı- zı bu defa yeniden artmağa başla- yarak güneş istikametinde hareketi- ne devam edecekti. Mamafih suni gezegen aldığı ilk hızın tesiriyle gü- neşin üzerine düşmekten kurtulacak ve en fazla yaklaştığı nokta 120 mil- yon Km. olmak üzere elips şeklinde- ki yörüngesi üzerinde tam 311,6 günde bir devrini tamamlayarak ha— rekete devam edecekti. yakıtın da Elektronik cihazları ihtiva eden 65 santimetre çapındaki kürenin a- Öncü V. Herşey İlim için ğırlığı 43 kiloydu. Başlıca şu âletleri taşıyordu: Yüksek — derecedeki Trad- yasyonun tesirlerini ölçen bir âlet, orta ve alçak derecedeki Meteorları sayan bir âlet, manyetik alanların şiddetini ölçmek için bir bobinli man- yetometre, güneş ışığının şiddetini ölçen bir fotometre, bir manyetik ka- yıt cihazı ile iki kademeli bir radyo vericisi. Öncü V in diğer bir hususiyeti şim- diye kadar atılan iki suni gezegenin aksine dünya ile Merinin yörüngele- ri arasında değil, fakat güneşe da- ha yakın bölgede, yani dünya ile Ve- nüsün yörüngeleri arasında dolaş- masıydı. Bu da güneş bataryalarının daha iyi çalışabilmesini — kolaylaştı- rıyordu Kâinatın bilinen kanunlarına göre suni gezegenle Venüs asla karşılaş- mıyacaklardı, en akın — mesafeye geldiklerinde — aralarında 10 milyon kilometre kadar uzaklık bulunacak- tı. Mamafih bu dahi Venüsün yerçe- kimi hakkında faydalı bilgiler edinil- mesine yarayacaktı. Diğer taraftan güneş sisteminde yeri ve kütlesi has- sas olarak bilinen bir gezegenin -Ön- cü V in- bulunması sayesinde siste- me dahil diğer gezegenlerin hakiki kutlelerı ve hareketleri hakkında hakikat- leri meydana çıkarmağa kadir ola- caktı. AKİS, 23 MART 1960