sine rey atmasını ve hakikaten İkti- dara rey verdiğini isbat etmek üzere sandık başkanından aldığı rey zarfı- nı da İktidar Partisinin mahalli baş- kanına geri getirmesinin istenmesi usulünden çok daha emniyetli bir yoldur. İktidar Partisi, bu yeni hü- nere başvurulacağı yolunda Muhale- fetin iddialarını reddetmeğe bile kal- kışmamıştır. İktidar sözcüsüne ba- kendi adaylarına büyük bir şevk ve heyecan içindedirler ki bir- kaç kişinin bir arada hücrelere dol- masına izdiham yüzünden mani olu- namayacaktır. Yeni hüner tecrübe de nemesinde çok tesirli olmuştur. Geçen lerde yapılan bir milletvekili ara se- çiminde Muhalefetin oyu bu sayede 17 binden, 800 e düşürülebilmiştir. Fakat, Dr. Syngman Rhee ile Lee Ki-pong bu şahane —usulün dahilde ve hariçte bırakacağı kötü tesirleri düşünerek taraftarlarından — "model oy pusulaları" usulüyle rey Vermek— ten vazgeçmelerini son dakikada is- temişlerdir. Ama bu, seçim günü tra- fik polisinin yerini askeri polisin al- ması suretiyle halkın büsbütün kor- kutulmak istenmesine mani olama- dığı gibi, İçişleri Bakanı Şoi de her sandığın başına "muhtemel tethişçi- lik hareketlerine karşı" korunmak maksadiyle bir siyah üniformalı, be- yaz coplu polis dikmekten geri kal- mamıştır. Sinik Şoi, kendisine Mu- halefetin ithamları hakkında sual soran bir yabancı muhabire — soğuk soğuk gülerek "Bu bir Hem arada maçlarda bile kaideler ih- lâl edilir... Bu seferki evvelkilerden çok daha iyi oldu. Bu sefer her şey tam kontrol altında!" demekten çe- kinmemiştir. k Şoi Cenapları her şeyin kontrol altında olmadığını Masandan, Kvangsudan, — Taegudan, Seulden gelen haberlerden iyice anlamıştır. Masanda 15 mart günü öğleden son- ra saat dörtte ayaklanan halk, baş- ta talebeler olmak üzere nümayiş yapmağa, hakkını aramağa, çahnan reylerin nereye gittiğini dar Partisi işi sandıklara mayesinde avuç dolusu rey pusulası atmağa ve bazı sandıkları da yak— a kadar vardırmıştır. Halk ise hakkının kendisine verilmesini, ken- di 1radesıne hürmet edilmesini iste- mıştır! Polis coplarla halkı dagıta— mamıştır. Halk nefret ettiği siyah ü- niformalı uşakların üstüne yürürken uşaklar can havliyle ateş açmışlar- dır. 10 ölü, 50 yaralı vardır. Halk bunun üzerine büsbütün çığrından AKİS, 23 MART 1960 çıkmış ve şehri yedi saat müddetle zaptetmiştir. Asayiş ancak gece 11 de Ordunun yardımıyla iade edilebil- işti -Rhee'nin diğer bazı yarı - diktatörlerden farkı onun orduya hakim sayılması ve Ordunun taptı- ğı bir rakibi bulunmamasıdır- Diğer şehirlerde de benzeri nümayişler ol- muştur. Kabine fevkalâde toplantı- lar yapmaktadır. Kore elçileri ise, "Bunun Komünist Kuzey Koreden ne farkı kaldı?" mealinde yazılar ya- zan -başta Manchester'in meşhur Guardian'ı olmak üzere- hür dünya- nın hür fikirli ve namuslu gazeteleri- ni protesto için diğer bütün işlerini unutmak zorunda kalmışlardır. Neticede isyan hakkını kullanan halkın meşru isyanı, Korede hükü- met darbesi yapmış gayri meşru bir idareye sâdık polis ve ordu tarafın- DÜNYADA OLUP BİTENLER dan bastırılmıştır. Fakat, Masanda ölen arkadaşlarının baş ucunda göz döken bir habire şöyle : gün ideal demokrasi teessüs edecek- tir." Hakikaten bu haftanın başında dünyadaki kanaat şuydu: Korede bir gün ideal demokrasi her yerde oldu- ğu gibi teessüs edecektir. Çünkü, Ko- rede birgün ideal düşkünü iktidar has- taları idarenin, polisin ve Ordunun, bütün Devlet kuvvetlerinin kendile- rinden yana olmadığını, aldatılmak ve dövülmiı olduklarını şakların, sarhoş serserilerin darbele- rine gerecek ve milleti kurtaracak millet babaları çıkacaktır. 25