23 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

23 Mart 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğında olan isim onların ismi değildi. Bilakis, onlardan 180 derece farklı davranmış bir genç adamın ismiydi: Cihat İren! İsim, umumi efkar için tamamen yabancı değildi. Cihat İren çok gürültülü şekilde Ticaret Ba- kanlığı müsteşarlığına getirilmiş, fa- kat kısa müddet sonra aynı şekilde Odalar Bırlıgındekı Umumi Kâtiplik âlâ denilebileceğini — göste- ren bu adam bunun dışında, kimdi? Bu cesareti nereden bulmuştu? Neye güvenerek elinin — tersiyle tazyikleri itivermiş ve şapkasını alıp Odalar Birliğinin kapısından dışarı -ayda on bin liralık maaşını bırakarak- çı- kıvermişti? Herkes bundan bahse- diyor, herkes birbirine bunları soru- yordu. Cihat İrene gelince o, yaptı- ğı hareketin son derece tabii, pek ba- sit bir hareket olduğundan emin Kavaklıderedeki Kızılay apartmanı- nın 8 numaralı zarif döşenmiş daire- sinde hayatından memnun, gönlü ra- hat kitaplarını okuyor, plâklarını dinliyordu. Hakikaten geçen haftanın başında Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi O- daları ve Ticaret Borsaları Birliğinin Ankarada Posta Caddesindeki bina- sının maun kaplı Genel Sekreterlik odasında bu dev yapılı, yağız esmer adam kâtibesinin getirdiği küçük bir kâğıdı tam gönül rahatlığıyla imza- lamıştı. Kâğıtta şöyle yazılıydı: "Türkiye Ticaret Odaları, Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği İdare Hey'eti Reisliğine, Bir siyasi partiye ıltıhakımı iste- diniz. Odalar Birliği Kâtipliği vazi- fesi uhdemde — bulunduğu müddetçe siyasi partilere intisabı şahsen ve Birliğimiz bakımından uygun görme- diğim cihetle istifa edıyorum Kabu- lünü rica ediyorum Bu çok kısa, çok sade ve çok açık istifa mektubunun altındaki imza "Cihat İren" idi. İşte mektup ve bu imza, milyonlarının az daha düşük bir hızla artması ihtimaline bile da- yanamayıp partilerinden istifa eden .C. ye kaydolan zenginlerin man- zarasından rahatsız olmuş Türk halk oyuna "Demek helal sut emmişlerin Türkiyede ve milletlerarası c çevrelerinde büyük bir şöhrete ulaştırmış olan va zifesinden sadece 10 bin liralık maa- şını değil, aynı zamanda yılda birkaç defa tekrarlanan Avrupa seyahatle- rini de teperek istifa ediyor ve tek geçim yolu olarak kendisine Ankara Üniversitesi Bankacılık Enstitüsün- aldığı — mütevazı Cihat İren bunu, kendisine vazifesiyle — telifini müm- kün görmediği bir teklifte bulunuldu- AKİS, 23 MART 1960 ğu için yapmıştı. Vazifesi, her türlü siyasi tesirden uzak kalması gereken muhtar bir amme hizmetinin başın- da, umumun menfaatiyle tüccar ve sanayicinin — menfaatini — bağdaştır- maktı. Cihat İren umumun menfaa- tini D.P. nin menfaati olarak anla- mıyordu. Sadece, milletin ve Devle- tin menfaatlerini göz önünde tutu- yordu. İstifa bu bakımdan, aynı za- manda, sırf dışarda Muhalefetin a- leyhinde bulunmamağı memlekete kâfi hizmet sayan birçok pısırık me- mura da bir ders teşkil etti. Bir iktisatçının hayatı Cihatİren, 28 Şubat 1916 günü İs- tanbulda Şişlide doğdu. Babası Kemaleddin İren -hâlen hayattadır- OLUP BİTENLER hocalar daima en iyi sözlerle yaad ederler. 1935 te Galatasaray Lisesinin Edebiyat Kolundan mezun olan Ci- hat İren, hemen ertesi yıl Mulkıye Mektebine girdi ve o zaman üç olan Mülkiyenin Hali Şubesini 1938 de bitirdi. Doğruca iktisat doktorası yapmak için Berline hareket eden İ- ren, İkinci Dünya Harbinin patlaması üzerine yurda dönmeğe mecbur kaldı ve askere gitti. İki buçuk yıl süren yedek subaylığından sonra da iki sene İstanbul Kambiyo — müdürlüğünde memur olarak çalıştı. 1943 te İren, bu sefer gitmeğe muvaffak oldu. 194 usanne Hukuk Fakültesini bitiren İren, 1947 de de Milletlerarası Yük- sek Etüdler Enstitüsünü tamamladı YURTTA İsviçreye 6da L Cihat İren çalışıyor Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar Mektebi Hukuku bitirdikten sonra doğduğu şehir olan Manastıra dön- müş ve orada uzun müddet gazeteci- lik yapmıştır. Manastırın Yunanista- na ilhakından sonra Kemaleddin İ- ren Türk azınlığını milletvekili ola- rak Atina Parlamentosunda vekarla temsil etmiştir. Kemaleddin Bey re- fikası Nevres Hanımla birlikte 1923 te mübadil olarak Türkiyeye yerleşti ve serbest çalışmağa başladı. Küçük Cihat 1925 yılında Galatasaray Lise- sine girdi. Karakteri, zekâsı, — çalış- kanlığı ve sportmenliği ile Cihadın Riyaziyeci Halit Bey, Hâmit Bey, Martin, Rhem, Baron d'Art, Montan- gerand gibi bütün Galatasa- raylıların isimlerim hayatlarının so- nuna kadar beyinlerine nakşettikleri ve 1948 de Cenevre İktisat Fakülte- sinde -"Les Communautes de Service - Formes Nouvelles des Entreprises Publiquçs, - Hizmet Toplulukları - Amme İşletmelerinin Yeni Şekilleri" adlı doktora tezini başarıyla müdafaa etti. Bu tezde savunulan Devletin ik- tisadi teşebbüsler kurabileceği, an- cak bunların muhakkak surette Hü- kümet karşısında muhtar bir idareye sahip olmaları gerektiği fikrini Ci- hat İren butun meslek hayatı boyun— ca savunacak ve bu fikir u a O- dalar Bırlıgı Genel Sekreterlıgınden istifa etmeğe kadar gidecektir. 1948 de İstanbula dönen Cihat İre- ne İstanbul Belediyesince Comisetti. Terrier ve Roesgen adlı İsviçreli profesörlerle birlikte, İstanbul Bele- 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: