SİNEMA Filmler "Ağa Düşen adam" İstiklâl Caddesinin neon ışıklarıyla garip bir derinlik kazanmış hava- sına geçen hafta içinde bir akşam kendini kaptırarak dalgın yuruyen seyrettiği filmdeki insan mı, yoksa bizzat ken- disi miydi? Dalgın adamın seyretti- ği filmden ayrılanlar da, başka sine- malarda başka filmleri görenler de herhalde o sırada aşağı yukarı aynı suali kendilerine soruyorlardı. Her- kesin üstünde rahatlıkla anlaştığı nokta filmlerin kötülüğüydü. Seyir- cinin, kendisine ne sürülse onu ka- tad alıyorlardı. Unutulan, seyircinin de dayanma haddi olduğuydu.. Klişeler ve klişeler llywood'un emektarlarından Mic- ael — Curtiz'in "Ağdaki Adam - The Man in the Net"ı bu hafta Bey- oğlunun iki sinemasında birden gös- terilmektedir. Hafızalarını biraz yok- lıyanlar, Curtiz'in İkinci Dünya Sa- vağı başlarındaki "Kraliçe — Eliza- beth'in Aşkları - Elizabeth and the Essex" ile " lıyacaklardır. Curtiz'e bir Oscar heykelciği bile ka- zandırmıştı. Ama Curtiz adı daha sonraki yıllarda, Hollywood'un tipik hususiyetlerini taşıyan nice ikinci "Ağa düşen adam" da Allan Ladd Asıl ağa düşen: Müşteri bulleneceğine inanmış sinemacıla- rın her hafta birbirinden kötü filmle- ri piyasaya çıkarmayı bir gelenek haline getirmesi en müsamahalı se- yirciyi bile Trahatsız etmeğe başla- . Halbuki elde film yok değildi. Meselâ, 1955 Venedik Film Festiva- linin birincisi olan Michelangelo An- tonio'nin "Le Amiche -Kadın Dost- lar"ı Türkiyeye 1tha1 edileli kaç yıl olmasına rağmen hâlâ Beyoğlu sine- malarında programa girmemişti. Mi- saller iyice arttırılabilir, salon bula- mıyan önemli yabancı filmlerin adları daha sayılabilirdi. Sinemacı- lar nedense ellerindeki en döküntü filmleri piyasaya —sürüp, haftalarca oynatmaktan adeta hastalıklı bir sınıf filmde — görülmüştür" Ağa Dü- şen Adam" da, rejisörün son yıllar içindekı başarısız filmlerinden biri- dir. Seyircinin ilk önce dikkatini çe- ken, "On İki Öfkeli Adam"ın yazarı Reginald Rose'un, bu fıl yi çıkarabilmiş değildir. Film başa- rısızlığa uğramış bir Tessam (Alan Ladd) ile eskiden alkolik olan deli- dolu karısının (Carolyn Jones) dü- zensiz hayatını anlatıyor, işler kadı- nın esrarengiz bir şekilde öldürülme- siyle iyice karışıyor. Film afişle- AKİS, 16 MART 1960