16 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

Beyfendi — verilen kullanılmamasından ama, kimi kime oturtabilmekteydi. onullere su serpen yeni ve kısa bir konuşmayla Başbakan günü bitirdi. Ondan sonra iş sohbete —döküldü ve sanayicilerle tüccara ne dilerlerse dilemeleri em- redildi. Bır sanayıcı sanayıde kullanılan masının faydalı sürdü. Koordinasyon her zamanki "bunun mümkün etraflıca düşünülüp rektiğini" izaha çalıştı. Beyfendınm fikri bu degıldı İş Nitekim Başbakan oturduğu Akere bağırdı: l eden gerı bırakıyorsun ? Şim- di halledelım Nazik ve ince Koordinasyon Ba- kanı, Menderese bu işin olombun metoduyla halledilemeye- yerden ğişiklikten güceneceğini anlattı. telik çok dikkatli olunması geldiğini de ilâve etti. İnsanları gü- ? gücenecekle- ne olursa olsun böyle bir arifesinde olamazdı. Üstelik son de- adamdı ve insanların istemezdi. Bu bakımdan vazgeçti. Etrafındakilere: üyorsunuz ya, nekadar dik- katlıdır benim Bakanlarım" dedi. fikrinden Beyfendinin Bakanlarının çok dik- katli olduklarını söylemesine lüzum yoktu. vakit Dördüncü Vakıf hanın— daha gönlünü kazandı- ğından emindi. Bir çırpıda İîtanbul sanayicilerini, esnafını ve üc memnun etmek için şim- di bir tek şey kalıyordu: Milli Korun- ma Kanununun ilgası.. Esasen kanun gerek radyo, gerekse İktidarın bo- bazı gazeteler tarafından bir- kaldırılmış ve buna dair Korunma Kanununun ilgasını sağlayacak kanun tasarısı Meclisten geri alındığında esnafın artık bu iş- ten ümidi kestiği açıkça biliniyordu. AKİS, 16 MART 1960 YURTTA OLUP BİTENLER Ticaret Odası tarafından Menderes şerefine verilen yemek On yılın hâdisesi! Öyleyse kaybolan eşeği tekrar bul— durup fakiri sevindirmenin tam sıra- ıydı. Ertesi günü Park Otelin mükellef döşeli salonlarında yapılan — Koordi- nasyon heyeti toplantısında bu fi- kir münakaşa edildi. Toplantının hi- tamında Ankaraya bağlanan tele- fonlar, İktisadi Tedbirler Kanunu adı altında çantada bekletilen kekli- ğin salınıvermesini emretti. Hazır tasarı tatil olan Meclise — sevkedildi haberi bültenine kısaca it- ra A. ullerinin ha ıasarıda bır degışıklık yapılıp yapılmadığı hakkında fak fikirleri dahi yoktu. Esasen ye— ni tasarının geri alınandan esaslı İyi ! Br zamanların -Bakan olma- dan evvel- demokratik zih- Halük Şa- Aman Ne şinden memnun değiliz Çare? Bütün Tarih boyunca daima sel gidip kum kaldığına göre tabıı bu sefer de İktidar gidip, Basın kalacak. sağ, sen sela- Boylece ben me farkı — Mili Korunma — suçlarından mahküm olanların affını derpiş eden bir maddesiydi. Fakir kaybolan eşe- bularak — sevinecek ve binlerce Korunma suçlusu eşi, dostu akrabasıyla velinimetleri D.P. ye rey atacaklardı! Kati müjdeyi Başbakan, bizzat verdi. Akşam Hiltondaki ziyafette etrafını saran sanayicilere ve tücca- ra Millii Korunma Kanununun kal- kacağını ve daha bir çok mâllarda liberasyona — gidileceğini, hattâ se- yahatlerde bile edılecegını Ö iltifatlar ki boldu; 72 şişe tedarik edilmişti. Her marka mevcuttu. Ramazanın te- siriyle olacak bunun ancak 22 şişesi sarfedildi. Buna karşılık 400 bardak limonata içildi. Yemek tamamı ta- mamına 30 bin liraya mal olmuştu. Ama doğrusu değerdi. Masada kuş sütünden başka ne aranırsa bulunu- yordu. Beyfendi yemeğe pek fazla itibar etmedi. Neşesmden belki işta- hı kapanmıştı. Hele, Haydar Kaynakçı adın bir vatandaş fabrika amelelıgınden fabrikatörlüğe yukseldıgım ğinde Başbakanın yoktu. Müteşebbis, rar sahiplerini severdi. A nakçının, kendisinin altından bir heykeli yapılması teklifini pek iyi karşılamadı. İyi bir iktisatçı olarak altın stoklarının miktarını düşünmüş olacaktı. 13