16 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

D. P. Bir ihtimal daha var... Basının kullanmayı pek sevdıgı ta- birle "Yılın Hadisesi", hatta "Son 10 Yılın Hadisesi" geçen haftanın Or- talarında bir gün İstanbulda cereyan etti. Günlerden perşembeydi. Hilton otelinin Teras Restoranı "pek müm- taz" bir kalabalıkla doluydu. Hadi- Gözleri hayretten faltaşı gibi açılmıştı. — Kulaklarına inanamıyordu. Ne denmişti, ne den- mişti?.. Galiba "Belli olmaz, yarın ben Başbakan olmıyabilirim" den- mişti Etrafına tekrar bakındı. Se- sin geldiği tarafı, sözü söyleyeni her- halde yanlış görmüş, yanlış bir ze- O gün, Ticaret Odası, Başbakan Menderesın şerefine Hiltonda muh- teşem bir kokteyl veriyordu. Kok- teylde beşyüze yakın davetli vardı. Davetlilerin büyük bir kısmını tüc- car ve sanayiciler teşkil ediyordu. Bu arada bazı armatörler ve büyük iş adamları da Teras Restoranda Beyfendinin verdiği müjdeyi kulak- larıyla duyan bahtiyar kimseler ara- sındaydı. Ramazan münasebetiyle Güney A- nadolu seyahatini tehir eden Başba- kan Menderes, ikinci haftadır ki İs- tanbuldaydı. Menderesin İstanbulda daha bir müddet kalacağı anlaşılı- yordu. Zira Kabinenin hemen bütün üyeleri İstanbula davet edilmişlerdi ve ikinci Başbakanlık binası haline getirilen emektar Park Otelin oto- Menderes İstanbul Ticaret Odasında Endahıtsız salvo haba kapılmıştı. Ama Beyfendinin yanında böyle bir lâfı, nükte olarak bile sarfetmeğe —cesaret edebilecek kim vardı? Hayır, hayır! Yanlış i- şitmemişti. Sözü dik yakalı, puanlı kravatlı ve lacivert elbiseli zat söy- lemişti. Üstelik bu sesi yıllar yılı ta- nırdı, canım.. Demek ki sözü sarfe- den bizzat Beyfendiydi. Demek ki Beyfendi Başbakan olamıyacağı gün- lerin de gelebileceğini, yani kendisi- ne "Sabık Başbakan" denilebilece- ğini artık söyliyebiliyordu. Eh.. Bu- na gerçek demokrasi denmez de ne denirdi? Koskoca Başbakan Mende- res, yıllar yılı ağzına almadığı, hat- tâ, düşünmek bile istemediği kelime- leri bir çırpıda, İstanbulun göbeğin- de sarfediyordu. Artık — Türkiyede Demokrasinin yerleştiğine inanmak lazımdı! AKİS, 16 MART 1960 parkı kırmızı plâkalı otomobillerle Beyfendı bu defa İstan- gul değildi. Başbakanın, her ketiyle yaklaştığını hissettirdiği — se- çimlere hazırlandığını ve İstanbul ü- zerinde ziyadesiyle titiz davrandığını artık Sağır Sultan bile duymuştu. Beyfendi İstanbulun muayyen mu- hitlerine pek çabuk elini uzatan ik- tisadi krizin giderilmesi için çabalı- yordu. İki milyonluk şehirde "Abi- deleşen Eserler Sonatı" nın artık rey almağa kâfi gelmediğini, — kendisine her gün çektirilen bağlılık telgrafla- rına rağmen İktidarın sayın başı an- lamıştı. Evvelki hafta, İstanbuldaki parti işlerini iki emin ele terkeden -Kala- fat ve Ağaoğlu- Menderes geride bı- raktığımız hafta içinde tüccarı ala- Seçimler hakkında Zannedıyoruz ki İktidarın bu gi- dişi secime doğru. Bunu her- kesten önce anlayıp tetkik ederek tahminlerde bulunmanız sizleri bir kere daha haklı çıkaracak Zaten de en iyi haberleri bize ulaştıra- cak, en iyi tahmin ve kritikleri ve- recektir. Sermed Toroslar — Antalya Seyahatler hakkında Mnnderesm hallerini, hareketle- ni bu kadar ince, bu kadar zarif nüktelerle belirten bir yazı daha okumadım diyebilirim. Zaten mecmuanızın umumi havasında da son zamanlarda bir değişme baş- gösterdi. Konuları daha açık ya- zıyor, daha alaycı bir dil kullanı- yorsunuz. Bu hal zannederim nim gibi orta tahsilli her okuyu— nun ediyordur. Bu bakımdan teşekkurleı'ımı bildirme- den geçemiyeceğim. Yalnız topal deve bir başkası- na uğursuzluk getirirken sakın AKİS'e de getirmiş olmasın. Öyle ya eğer böyle bir şey olmamış ol- saydı AKİS muhabiri acaba koğu- lur muydu" Temennimiz AKİS'in yine böy- le hadiseleri en ince noktalarına kadar açıkça vermesi ve muhabiri- nizin bir daha böylesine hakarete aruz kalmamasıdır. Ahmet Volkan — Konya Mülakatlar hakkında eşitli sınıflardaki halkla yapmış olduğunuz mülakatlar hem va- tandaşlann düşündüklerini bilme- miz, hem de nabız yoklanması ba- kımından çok faydalı oluyor. Biz- ler de hiç olmazsa gazetecilerden ayrı bır smıfın duşunduklermı Öğ- Bu tip insanlar kendi aramızdan olduğu için bize daha da yakın geliyorlar. Bu ba- kımdan AKİS mecmuasına ne ka- dar teşekkür etsek azdır. Yalnız benim de bir ricam var. Telefonu— numaralarını İ ınıza Ç bir vatandaşla "Sokaktaki Adam'"" başlığı altında bir mülakat yap- sanız daha bitaraf bir goruş orta- ya atmış olmaz mısınız Feyyaz Thrgut — Sivas 11