martesi günü spikerler "Başbakanın yeni cevabı" nın anonslarına başla- dılar. Menderesin uzun konuşması, saat 19 da, Haberler Bülteninin o- kunmasından önce meşhur başspiker Can Okan tarafından her kelimesi üzerinde durala durula kıraat olun- du Hazırlanan mesaj.. Radyolar Menderesin cevabını okur- larken İsmet İnönü Ayten sokak- takı evın çalışma odasında Adana ederek Muhalefet liderinin radyo ba- şında Menderesin beyanatını dinler- ken resmini çekmek istediklerini bil- dirdiler. İnönü güldü : Dinlemiyordu Yemekten sonra metin üzerinde evvela İsmail Rüştü Aksalla görüş- tü. Akşama doğru Partiye giderek cevabını gene müşterek toplantı ya- pan Merkez İdare Kurulu ve Grup İdare Kurulu arkadaşlarına okudu. C. H. P. liderleri tartışmanın heye- canına kendilerini iyice — kaptırmış- lardı. Doğrusu istenilirse bunda hak- ları da yok değildi. C. H. P. D,ıell . H. P için kuvvet şurup- larının en tesirlisi yerine geçmış, teşkilâtın maneviyatı bir anda ina- nılmaz derecede artmıştı. Genel Mer- keze yağmaya başlayan telgrafların hepsi bu iman tazelemesinin delille- riydi. Yurdun her köşesinden İnönü YURTTA OLUP BİTENLER alakalı ümitsiz havanın dağılması, kaybolması oldu. Geçen hafta içinde birgün İs- met İnönü, yakın arkadaşlarına ken- di vaziyetini anlattı. İktidar, iki pro- paganda yapıyordu. İstiyordu ki "Bu İktidar, ne yapar eder, seçimleri ka- zanır” havası memlekete hakim ol- sun. Bunun devamı olarak da zihin- lerde "Seçimleri kaybetseler de, bun- lar iktidarı bırakmazlar" kanaatı yerleşsin. İşte, İnönünün yıkmak is- tediği bu iki zehaptı. Evvelâ, "ne ya- pıp edip" seçimleri kazanmanın im- kanı yoktu. Seçimleri kazanmak için milleti memnun etmekten başka yol mevcut değildi. İnönü, o mevzuda bir vuzuha varmayı kararlaştırmıştı. İk- seçimlerle ki! Mesaj, bir buçuk saatte hazırlan- dı. Ertesi sabah İnönü, gene çalış- ı. Mendere uzun konuşmasını okumuştu. Cevap ver- Muhalefet lideri, Başbakanın aradıgı her cevabı gunu gününe vereceği — yolundaki sözüne işin sonuna kadar sadık kaldı ve tek bir gün gecikmeye yol açmadı. Mu- halefet liderinin pazar sabahki çalış- ması da birbuçuk saat kadar sürdü. O gün pek üzgündü. Eski bir arka- daşını, Sabit Sağıroğluyu kaybetmiş- ti. Evvelâ Sağıroğlunun evini ziyaret etti, sonra hastahaneye giderek ar- kadaşını son defa olarak gördü. Ma- sasının başına saat onikide oturdu, birbuçukta kalktı. AKİS, 20 OCAK 1960 İnönünün çalışma odası Olimpus dağı davet olunuyordu. — Kayserililer An- karaya gelmişlerdi. Samsunlular a- yaktaydı. Karanfil sokaktaki Genel Merkez binasında yepyeni, son dere- ce canlı ava esiyor, taze bir ruh kendisini belli ediyordu. Bunun başlıca iki sebebi vardı. Evvela İnö- nünün mücadelesi bütün umumi ef- müsait karşılan- mış, umumi efkâr eski askerin ağ- zından çıkan sözleri âdeta iştiyakla içmişti. Pek çok kimse — Muhalefet liderinin konuşmalarını okurken göz yaşlarını tutamamıştı. İnönünün söz- leri belki de demokratik hayatın başlangıcından beri en kuvvetli tesir uyandıran sözler oldu. Umumi efkâ- rın bu hali, C. H. P. teşkılatının ma- neviyatını yukselttı İkinci bir sebep, tidar hangi silahları kullanacaktı, bu anlaşılmalıydı. Nitekim — Muhalefet lideri, Başbakana bir cevabında ara- dığı vuzuha kavuştuğunu — söyledi. İktidar ne yaparsa, misliyle muka- belesini görecekti. İnönü, vatandaşa şu emniyeti vermeye — çalışıyordu: Vatandaş reyini verirse, İktidar se- çimi kazanır; ama vermezse, kaza- namaz. Seçimleri İktidar kaybederse ne olur? İnönü, o hususi hasbıhalinde, gulumseyerek şöyle dedi: Ne olacak! Tıpış tıpış gide- cekler.. ç Cesaret gelince #nönünün arkadaşları pazar akşamı Parti Merkezinde liderlerinin oku- duğu metni dikkatle bu ruh haleti 9