OLUP BİTENLER D.P. Efendim nerede, ben nerede? YURTTA Gçen haftanın ortalarında birgün İnönü ile Menderes arasındaki dü- ellonun kızgınlığını muhafaza sırada Ankarada B.M.M.nin önünden geçenler Ankara Palasın kaldırımla- rında mutadın üstünde bir kalabalı- ğın bekleştiğini gördüler. Günlerden perşembeydi ve D.P. Grubu toplanı- yordu. Bekleşen kalabalık Grupta mü- him müzakerelerin cereyan edeceğini sanıyor ve D.P. erkânını seyre hazır- lanıyordu. Hakikaten bu sırada Mec- lisin önünde duran siyah, kırmızı pla- Nedim Ökmen Sırtı. kalın kalı bayani otomobilden inen gözlüklü, ba- tavırlı, uzunca boylu bir adam, siyah pardesüsünün yakasını düzelterek kapıdan içeri girdi. Baba- yani tavırlı adamın yüzünde az da ol- sa bir asabiyet seziliyordu. Üstelik D.P. Grubunun o günkü toplantısına babayani tavırlı adam mutadından çok erken gelmişti. Bu adam V. Men- deres kabinesinin kendisini "politika ilan eden Tarım Bakanı Nedim Ökmendi önünde bekleyen me- raklı vatandaşlarda mühim hadisele- kanaatı kuvvet- dan bütün Bakanlar Gruba sökün et- tiler. | Ökmeni, Bayındırlık Bakanı Tevfik İleri takip etti. İleriyle aynı anda es- ki Bakanlardan Samet Ağaoğlu İs- 12 tanbul plâkalı bir Station Wagon içinde — Meclisin kapısında — görüldü. D.P. nin iki idealist büyüğü birbiriy- le yarış edercesine nezaket gösterisi- ne giriştiler. Gösteriyi İleri kazandı ve Ağaoğluna yol verdi. Hemen iki dakika sonra Mercedes otomobiliyle D.P. nin müthiş İçlileri Bakanı Dr. Namık Gedik geldi. Tebessüm dahi etmeden ve selâm vermeden kapıdan içeri girdi. Onu Çalışıma Bakanı Ha- lük Şaman takip etti. Şamanı V. Menderes hükümetinin diğer Bakan- larından ayıran hususiyet, üzerindeki devetüyü pardesüydü. Gene Merce- des bir otomobil, Adalet Bakanı Esat Budakoğlunu getirdi. Başbakan Yardımcısı Medeni Berk- le, Koordinasyon Bakanı ve Mende- resin hususi ilgisine sahip Abdullah Aker Grubun toplanmasına ve Bey- fendinin teşrifine beş dakika kala otomobillerinden indiler. Berkin 0003 numaralı makam arabasının plâkası- nın yeni değiştiği ve Trakamlardaki gayrı muntazamlıktan bu değişme- nin aceleye geldiği belli oluyordu. Bu arada B.M.M. nin önü Bedelsiz İthalat otomobillerinin bir sergisi ha- line geldi. Ankarada bulunan bütün D.P. milletvekilleri teker teker ara- balarından iniyor ve kapıdan içeri giriyorlardı. Bu tehalük de D. P. Gru bunda bazı şeylerin olacağına bir işa- ret sayıldı. Arsa hikayesi F*akat ertesi gün ve hatta onu takip e ünler, Ankara Palasın önündeki kalabalık Grupta dişe do- kunur bir mevzuun ele alındığını ga- zetelerde göremedi. Bılakıs lerin yazdıgına gore "umumi bakılırsa, bunda şaşılacak bir taraf yoktu. Genel Başkan Grubuna, mühim meseleler hakkında zaten izahat vermek âdetinde değildi. Böy- le meseleler, "yüksek politika" ge- rektirdiğinde Gruba getiriliyor, mil- letvekillerinden bir zahiri karar alı- nıyordu. D.P. nin yüksek başları mil- letvekillerinin öyle her şeye karışma- larını doğru bulmuyorlardı. Alıştır- mamak, yol açmamak lazımdı! Hakikaten, geçen hafta D.P. mil- letvekilleriyle temas edenler onları ıt * ile meşgul bul- meşguliyetin tezahü- ratı haftanın başında ve sonunda de- ğişik oldu. D.P. milletvekillerini bu derece meşgul eden arsa Tarım Bakanı Ne- dim Ökmene ait bir arsaydı. Sinop milletvekili Ömer Özen bu mevzuda D.P. grubuna bir de önerge Vermişti Ortada dolaşan söylentilere göre, Ökmenin Pendikteki bir arsası İş Bankasının finanse ettiği Şişe - Cam fabrikası tarafından satın alınmıştı. Ancak bu satınalma işinde bazı ma- sum istekler, satın alanlar tarafından tereddütsüz kabul edilmişti. milletvekilleri — birbirlerine, Pendıkte kurulacak Şişe-Cam fab- rikasının Zirai Donatıma ait bir ar- sayı birbuçuk milyon liraya satın al- dığını, bu arada Tarım Bakanı Nedim Ökmene ait bir arsa için de yarım milyon lira ödediğini anlatıyorlardı Söylendiğine göre denize hayli uzak mesafedeki arsası metre Ömer Özen Meraklı vatandaş karesi 120 hraya yakın bir fiatla sa- tın alınmış Ömer Ozenm önergesi pek çok D.P. milletvekiline -bilhassa Genel Başkanlarına sıkı sıkıya bağlı olan- lara- son derece cazip gelmişti. Bu bakımdan D.P. milletvekilleri arasın- da malüm arsa meselesinin lâfını et- mek, iç politika meselelerinin en mü- himini -İnönü - Menderes düellosunu- bile unutturdu. Ne var ki, Beyfendinin kendisine sıkı sıkıya bağlı milletvekilleri gibi düşünmediği geçen hafta içinde bel- li oldu. Başbakan bunu, ağızları bir karış Aaçık kalan milletvekillerinin önünde açıkça söylemekte zerre ka- dar tereddüd etmedi. Böylece hafta- nın yarısını Tarım Bakanının arsası meselesine hasreden bazı milletvekil- leri Beyfendinin bu beyanından sonra AKİS, 20 OCAK 1960