meselâ Hindistanı Komünist Çin kar- şısında yalnız bırakmak gerekeceği- ni düşünmüş olduğu için olacak, bir yabancı gazeteci de şu soruyu sor- du "— Amerikan iktisadi yardımı- nın arttırılmasını mı istediniz?". — Lüzumlu miktarı zâten alı- yoruz. Amerikayla bu sahadaki iş- bırlıgımız devam edecektir." Gece, müşterek tebliğde Bayarın Türkiye- nin hayat standardının yükseltilmesi yolunda bir beyanda bulunduğunu okumuş olanlar, Dışişleri Bakanının bu sözlerinin mânasını derhal keşfet- tiler: Amerikan iktisadi yardımında bir artış olmayacaktır. Basın konferansı burada bitti. Konferanstan çıkan — gazetecilerin bir kısmı çalışmaya, bir kısmı da Al- temur Kılıçın Ankara Palasta ver- diği kabul resmi çın gıyınmege gıt— tıler Kılıçın resmi kabulünde misa- fir, gazetecıler butun Türk dans e- kipleri zel — oyunlarını sey- tmek fırsatını buldula Resmi ka- bul e 1,30 a kadar çok samimi bir hava 1çınde deva etti. i bul, hiç şüphesiz, Ü mak ve sevdirmek bakımından çok faydalı oldu Ike'a gelınce, o, saat 20 ye ka- dar resmi işlerle meşgul oldu ve Be- yaz Sarayla yapılan temaslar kında yardımcılarından kaya Köşküne gitti. Bayarın Ike şe- refine verdiği ziyafette Bayan Reşi- de Bayardan başka, Koraltan, Men- deres, Bakanlar, Ozansoy, Esenbel Berkol, yaverler ve Mr. Murphy, Bu— yükelçi Warren, Mr. Hagerty, Gene- ral Goodpaster, General Snyder ve Binbaşı John Eisenhower, Amerikan Büyükelçiliğinin 4 müsteşarı, — mih- r miral — Sargut, Tumg. Öktem ve refikaları ha- zır bulundular. Ziyafetin sonuna doğ- ru, Bayar, bir nutu vererek, iki memleketin demokrasi ve İi ideallerini koruduklarını, manevi de- ğerlere kıymet verdiklerini Bayar, sulhun bölünmez bir bütün olduğunu; sağlam garantiler verilir- se iki blok arasındaki yumuşamanın bütün dünya tarafından iyi karşıla- nacağını ifade etti. Bayar, bu ara- da Amerikanın iktisadi yardım gay- retlerini şükranla andı ve gelişmemiş memleketlere yapılan yardımların önemine temas etti. Bayar, Türkiye- nin NATO ve CENTO'ya bağlılığın- dan ve Koreye asker göndermesinden de bahsetti. Bayarın nutku, ihtiva ettiği fikirler bakımından, Dışışlerı Bakanının basın konferansırıa nis- petle daha mutedildi. Atatürk İnkılâpları ke, Bayarın demecine son dere— ce ilgi çekıcı bir konuş - vap verdi. Iİke Türk stıklal Sava— şını, Atatürk ınkılaplarını Ata'yı ve onun yakın mesai arkadaşlarını, de- mokrasi gayretlerımızı öven konuş- masında şöyle diyordu "Modern Turkıyenın banisi Mus- AKİS, 9 ARALIK 1959 tafa Kemal Atatürkün eşsiz ve uza- ğı gören öÖnderliği altında bu mem- leketin vatandaşları idarede, örf ve âdetlerde, yalnız gaye — bakımından değil, gerçekleştirilmelerindeki sürat bakımından da baş döndürücü olan inkılâpçı değişmeler başardılar. Bun- lar inkılâp, refah ve sulha azmetmiş, istiklâllerine yeni kavuşan milletler için bir ilham kaynağı ve rehberdir. Bugün, hiç bir millet gelişmesin- de sizin milli kararınızı verdiğiniz zaman karşı karşıya bulunduğunuz kadar büyük engellerle karşılaşma- mıştır. Birinci Dünya Harbinin hara- biyet ve felâketlerinden yeni kurtul- muştunuz. Her tarafınızdan halli im- kânsız gibi görünen meselelerle sa- rılmıştınız. Fakat liderlerinizin ide- alizmi ve maneviyatınız bakımından zengindiniz. Bu suretle para ve ma- kinelerin temin edemiyeceği bir zen- ginlik ve kudrete sahiptiniz. Siz Türk YURTTA OLUP BİTENLER Yabancı Misafirler - Köşküne geri döndü. Good Luck Ike' I ke, ertesi sabah saat tam 6 da kalktı ve hazırlandı İlk iş olarak, kendisine refakat eden — motosikletli polislerimizin teker teker ellerini sı- karak teşekkür etti. Sonra kendisine mülâki olmak üzere Köşke gelen Ba- yar, Menderes ve Zorlu ile Birlikte Çankaya Meydanında yer alan bir deniz pıyadesı helıkopterıne bınerek Esenboğaya gitmek üzere yola çık- tı. Bu sırada Esenboğada büyük bir telâğ hüküm —sürüyordu. Her gelen helikopterden Ike'ın çıkacağını sa- nan foto —muhabirleri ve vazifeliler helikopterin etrafına, üşüşüyorlar fa- at, üst pervanenin yaptığı anafor yüzunden hemen oradan darmadağın çekilmek zorunda kalıyorlardı. Per- vanenin anaforu bir aralık — Başba- kanlık müsteşarı Ahmet Salih Ko- Fisenhower Anıt Kabre çelenk koyuyor. Askerden... halkı sınai gelişme ve sosyal tekâmül yolunda azimle ilerlemeğe devam et- tiniz. Demokrasi ve — cesaretin, bü- yüklüğe ulaşmak için bir milletin en iyi vasıtaları olduğunu — memleketi- nizde ispat ettiniz. Yapılacak daha çok işler oldu- ğunu biliyoruz. Fakat Türkiyeye bu sefer gelişimde etrafımda gördüğüm azim ve dinamik gelişme emareleri üzerimde derin bir intiba, hattâ hay- ranlık bıraktı. Son zıyaretımden beri geçen senelerde bir an 1ç1n dahi bir yavaşlama olmamıştır Bu sözler, herkesin kulağına küpe olacak degerdeydı Ike, nutku- nu, Amerikanın hürriyet esasların- dan ayrılan bir sulhü istemediğini ve tatbiki mümkün bir uzlaşmayı temin için dünya komünizminin liderleriy- le temaslarma devam edeceğini bil- direrek bitir Zıyafetten sonra saat 23 de Ike Askere.. rurun siyah rölöve şapkasını uçur- du. Korur, pist üzerinde şapkasının arkasından hayli uzun bir koşu yap- mak mecburiyetinde kaldı. Nihayet üçüncü helikopterden Ike'ın çıktığı görüldü. Ikeı B.M.M. Reisi ve Bakanlar bekliyorlardı. Mütad merasimden ve da demeçlerinden sonra Iİke saat tam 7,30 da Karaçiye müteveccihen Esenboğadan ayrıldı Ike'ın veda demecı marladık" hitabıyla — bitmişti. Aynı saatlerde basının eline geçen resmi müşterek tebliğ iki Cumhurbaşkanı- nın sözlerine yeni bir şey ilâve et- miyordu. Tek yenilik, Amerıkanın gelişmemiş memleketlere yaptığı y dımlara Avrupa memleketlerinin de katılması temennisi idi. Bir de, -Türk Hükümetinin ısrarıyla olacak- Tür- kiyenin Müşterek Pazara katılması- nın bu memleketler arasındaki tesa- 9 "Allahaıs-