OLUP BİTENLER sın Ataşesi olarak bulunduğu devre zarfında, teşkilât işlerini mükemme- len öğrendiğini ispat etti. Büyük bek- leme salonunda şehir içi, şehirlerara- sı ve yabancı memleketler konuşma- ları için telefonlar hazırdı. Basının pist üzerindeki yeri evvelden tesbit edilmiş, foto muhabirleri için iki ta- ne askeri GMC temin edilmişti. Baş- kan Eisenhower'in ilk demecini ve- receği Transit Salonu, — kürsüsüyle, koltuklarıyla, - foto, film ve televiz- kamera larıyla mükemmel bir şekilde hazırlanmıştı İnsanın kendi- sini Lake Success'te Birleşmiş Mil- letler binasında sanacağı geliyordu. Fakat, hepsinden mühimi, Altemur Kılıçın şahsi davranışıydı. Altemur herkesle teker teker meşgul oluyor, en telâşlı anlarda bıle tebessümünü kaybetmiyordu. üdür, bir aralık idari tecrubesi kendisinden çok daha fazla olması gereken bir diğer yuksek memura güzel bir "ida- recilik" dersi de verdi. Olur a Radyo mensuplarından Erol Anarana kart Verılmemıştı Halbuki, Erol Ona- ranın İke'ın sesini alacak olan teyp- lerden birinin başında bulunması lâ- zımdı. Emniyet Birinci Şube Müdü- rü Niyazi Bicioğlu ise, tam bir polis şuuruyla, Erol Onarandan dışarı çıkmasını istiyor, emniyet tedbirlerin- de istisna olamıyacağını hatırlatıyor- du. Tam bu sırada birisi Onaran'ın imdadına yetişti. Büyük, bir tevazuy- la Bicioğlundan, Onarana vazifesini yapma imkânını vermesini istirham ediyordu. Korkulacak bir şey yoktu; Onaran malüm bir şahıstı; Ike'a hiç- bir fenalık yapmasına ihtimal yoktu. Bicioğlu, bu müdaheleden pek hoş- lanmamışa benziyordu. "Ben, diyor- du, bu işi bizzat Basın -Yayın ve Turizm Ümum Müdürüyle görüştüm. Kart olmadan bu salona kimse gire- YURTTA Bir Demeç M ııhalefet lideri Başkan Fi enhower in memleketımızı ziyareti vesile- siyle 4 Aralık günü bir demeç vermiştir. Ders vermeğe kal- şmayan, ağırbaşlı, telâşsız e- dâsı Amerikan İttifakına baglılıgımızın, Turkıy nin — hiç bir zaman, büyük Mutteükımı- in İi sarfettıgı sulh- İsmet İnö- perver gayretlere engel olur bir tavır takınmasını gerektir- meyecegını ifade — edişindeki dıplomatık ustalık bakımından örnek bir demeç olan bu met- ni aynen neşrediyoru: Am rika Bırleşık Devlet- leri Başkanı yarıııdan ıtıbaren memleketimizin azi. muh- letiyle ciddi samimi dost- luk ve ittifak halmde bulundu- ğu mtıbaını alacağına emınız Taahhütlerimizde sadık v fedakar bir müttefik larak dünya sulhü tesisi gayretlerı- ne yardımcı olacak bir anlayış sahibi ulunuyoruz mi tere Başkan Eısenhowere uzun seyahatınde yürekten ba- şarılar dileriz mez; V: Bu pek kesin ifadeli hi- tabeden sonra Bicioğlu, işine karışa- nın kim okluğunu sordu. Mütevazı Eisenhower Boeing 707 den iniyor Sulh yolunda... adam, tevazudan iki kat olarak, "E- fendim, bendeniz Basın - Yayın U- mum Müdürü Altemur Kılıç" deyin- ce, tabii işler degıştı ve Onaran teypi- ne sahip çıkabildi Saat tam 15 de Başkan Eisenho- wer'i getiren dev uçak, çok geniş bir tur yaptıktan sonra meydana kondu Önde, siyah palto ve şapkasıyla lâci- vert bir humple taşıyan Başkan, ar- kasında gündüz merasim üniforma- sını lâbis olarak yaveri Kurmay Bin- başı John Eisenhower ile refikası kahverengi kürkü ve açık mavi şapkasıyla Mrs. Barbara Eisenhower uçağın merdivenlerini inmeğe başla- dılar. Kendilerini evvelâ — Protokol Umum Müdürü karşıladı. Bu müteakip iki Cumhur- başkanı el sıkıştılar ve — Bayar Ike'a Özel Kal kolu tadi metti. rasiminden sonra, Ike B.M.M. Başka- nının, Başbakanın ve Dışişleri Baka- nının sonra diğer Bakanların elle- rini sıktı. Başkanın daha önceden tanıdığı Menderesle Zorlu uya tok ve yüksek bir sesle, gülerek "How are ou?" dediği duyuluyordu Marşların dinlenmesinden sonra, Baş- kan, başında bando ve 11. inci Pıyade Alayının Sancağı bulunan bir Taburu i. Ike, eski askerlik ıtıyat— unutmamıştı. Askerin ta gö- zünün içine bakıyor, bir anda bütün teçhızatı kolluyordu. "Merhaba As- ker!" Ike'ın tatlı bir şiveyle telâffuz ettiği bu an'anevi selâma karşılık Mehmetçiğin — "Sağol" nidası bütün meydanı çınlattı. İki Cumhurbaşkanı Şeref Salonuna geçtiler. 10 dakika kadar sonra Ike, yanında Türkiye Cumhurbaşkanı oldugu hâlde, Tran— sit Salonundakı kürsünün önüne gel- di. Bayar'ın "Hoş Geldiniz" hıtabe— sinden sonra, İke, birkaç kelimeyle ürkiyeyi ziyaretten duyduğu mem- nuniyeti ifâde etti. Nutuk, yine tatlı Şiveyle söylenen "Hoş Bulduk" kelimeleriyle sona erdi. Ike, merasim boyunca çok neş'eliydi. Daima te— bessüm ediyordu. Onun neş'esi, yarın ciddiyetinin yanında bılhassa dikkati çekiyordu. Günün diğer neş' eli görünen adamı Başbakan Mende resti. Bayar, hitabesini kürsüde okurken, Menderes Şeref Salonunda kalmıştı. İçeri gırmek için hafifçe Ike'ın sırtına dokunmak zorunda kal- dı. Bu vesileyle Ike'la Menderes gü- nun en büyük tebessümlerini tesbit "We lıke Ike!" H itabelerden ve Ike'a Ankara fah- ri hemşehriliğinin tevcihinden sonra kortej Ankaraya hareket etti. Ike daha meydan binasından çıkar çıkmaz, arkadaki meydanı doldur muş olan Esnaf Derneklerinin tem silcileri ve civar köylüler ona munta zam bir tezahürat yaptılar. Yol bo- yunca, otobüslerle gelip Ike'ı bekle yen köylüleri göreni yabancı gazete ciler, Ike'a gösterilen bu büyük sev- gıden hayrete düşüyorlardı. Ameri- kada bile böylesi nâdir görülürdü. Fakat Ike, Atatürk'ün eski açık oto- AKİS, 9 ARALIK 1959