Haftanın içinden İki I R ejim bahsinde son derece ciddi bir noktaya gelmiş bulunduğumuz anlatılıyor. Gerçi totaliter sistemle- rin bütün karanlığı henüz memleketi, kaplamamıştır. Gerçi Muhalefet, önüne hergün yeni yeni maniler dikil- mekle beraber, henüz ortadan kaldırılmamıştır. Basın, bir takım şahısların ve bir takım fırsatların sayesinde sesini doyurabilme imkânını muhafaza etmektedir. Cemiyetin temel taşları olan müesseseler tamamiyle te- sirsiz hâle getirilmemiştir. Fakat o neviden sistemlerin fikri temeli süratle geliştirilmektedir ve tekâmülde başlıca rolü Sayın Başbakan oynamaktadır. Rakıpler, gittikçe hızlanan bir şekilde, vatan haini gözüyle gö- rülmekte, Türkiyenin ilerlemesine, Türkiyenin kalkın- dir. Sayın Başbakanın bu yolda,Demokrasinin frenle- riyle durdurulması geciktiği takdirde neticenin vahim olması kuvvetle muhtemeldir. Zira gidişin tabii istika- meti, vatana ihanet edenlerin, milletin saadetine engel olanların bu "meş'um gayretler'inden zor kullanılması suretiyle alıkonulmalarıdır. imdi, bir noktada mutabakata varmak lâzımdır. Memleket veya millet aleyhinde çalışanların başıboş bırakılmaları, elbette ki düşünülemez. Eğer bazı vatan- daşlar ihanet suçunu hakikaten işliyorlarsa, gereken bütün şiddetle cezalandırılmalıdırlar. Hele —yabancı ajanlarla işbirliği yapanların bulunduğu, dışarda Tür- kiye aleyhinde bir hava yaratmaya çalışanların mevcu- diyeti sabitse bunların derhal tenkili hükümetin sadece hakkı değil, aynı zamanda vazifesidir. Bir vakitler dev- letin resmi radyosunun ileri sürdüğü ithamların, son za- manlarda, sohbet toplantılarında dahi olsa bizzat Sayın Başbakanın ve onun İçişleri Bakanının bahsettiği iddia- ların bir asıl ve esası varsa kanunun kılıcı merhamet- sizce işlemeğe başlamalıd Fakat açıkca görülüyor ki, Sayın Başbakanın ve onun sözcülerinin nazarında ihanet hareketi bir müd- detten beri resmi propagandanın gözler önüne serdiği Türkiye manzarasına inanmamaktan başlıyor. Bazı faz- la, gayretli kımselerın işi. "Menderes - Hazreti İbrahim" daha cıddı tarafları üzerine dikkatle eğilmek zamanı gelmişti Sayın Başbakan, çalışmalarının hedefi olarak mil- lete bir Türkiye takdim ediyor. Bu, orasında burasında fabrika bacaları yükselen, yolları yapılan, şehirlerine çekidüzen verilen, istihsali yükselen, istihlaki artan, ba- rajlara, santrallere sahip bir memlekettir. Sayın Baş- bakan Türk milletini mesut yaşatmak için evvela böyle bir vatanı kurmak gerektiği tezini savunuyor. Seneler var ki İktidarın Sayın başının ağzından, kendisi Muha- lefet lideriyken şampiyonluğunu yaptığı fikirler işitilmez olmuştur. Artık söylenen sadece bir takım rakamlar, sadece bir takım istatistikler, sadece iktisadi zaruret- ler veya hayallerdir. Sayın Başbakan kendisisi böyle bir vatanı gerçekleştiriyor bildiği için "münkir"lerinin topunu birden dünyanın bütün —ateşlerine lâyık bul- maktadır. Halbuki, millete verilecek bir başka Türkiye mev- cuttur. Bir Türkiye ki üzerinde Türkler bütün insanlık AKİS, 9 ARALIK 1959 Türkiye haklarına, bütün hürriyetlere, »neşeye, saadete ve re faha sahip olarak yaşasınlar Meçhul bir istikbal uğ- runda manevi eziyetler çekmesinler fenalıklarla açık a çık mücadele edilsin, ışık cemiyetin dört bir tarafına bol bol dökülsün. Partizan idarenin dehşet salan ağırlığı omuzlarda hissedilmesin ve her türlü korkudan azade olarak, serazat bir ömür sürmenin lezzeti herkese na- sip olsun. Böyle bir Türkiyede çalışmak daha verimli olacaktır, kimse kendisini ötekilerden üstün sayamaya- cağı için mütehassısların fikirleri rağbet — görecektir. Tenkid suç olmaktan çıkınca hata nisbeti inanılmaz de- recede azalacaktır. O zaman, Sayın Başbakanın idea- lindeki vatanı kurmak, gerçekleştirmek kolaylıkla mümkün hale gelecektir. Aslında, iki Türkiyenin bir tek Türkiye teşkil etti- ği hakikattir. Fakat bunlardan birinin taraftarı olan zat kendisi gibi düşünmeyenleri, — kendisinin hedefine başka yoldan gitmeyi daha doğru bulanları vatan haini addedince millet iki cepheye ayrılmaktadır. Ortada ne rahatlık, ne huzur esmektedir ve kalkınan Türkiye de- e Cumhurıyetımızın tarihinde öyle bir devre açılmış ve tabii ömrünü tamam- layarak kapanmıştır. O devrede lıderlık vazifesini kendi- sinin değil, Büyük Atatürk'ün ve Sayın İnönü'nün yap- mış olmalarını Başbakan değiştirilmesi imkânsız bir vakıa olarak kabul edip tahammül göstermelidir. Mem- lekete hızmet etmek, tek bir sistem dahilinde olmaz sistemin, kendine göre hizmet yolları vardır. Mesele, bır sistem içinde başka sistemin usullerine gıpta etmek, on- ları taklide kalkışmak değildir. Değişik şartlar deği- şik gayretleri, değişik fikirleri gerektirir. Sayın Başba- kanın siyasi hayatının pek büyük kısmı, o eski devrenin göze çarpmamış bir politikacısı olarak geçmiş bulunabi- lir. Şimdi elinde kudret tuttuğu için memleketi topye- kün alıp tekrar oraya götürmek hevesi Sayın Başbaka- nı hüsrandan başka bir yere götürmeyecektir. Sayın Adnan Menderesin rakıplerıne reva gördüğü ıthamları burada kendisine çevirmek bahis vzuu de- ğildir. Yanıldığı muhakkak olmakla beı'aberı vat nper- verliğinden asla şüphe ettirmemiş olan Sayın Menderesi şımdı bundan dolayı ihanetle suçlandırmak hatırdan da- geçmez. Nitekim, kudret el değiştirdiğinde, eğer ikinci kıyenın taraftarları ışbaşına geleceklerse Sayın Baş- baka rakipleri re ele l de kendi- sine taddırılmaya ak r. Ama Sa, y n Menderes bilmelidir kı T ürkiyeyi mutlaka gerçekleştırmeye azımlı olanların ında meşru siyasi mücadelenin 1 numaralı hedefi kendısıdır ve artık hedefte yanılmak bah is mevzuu de; g dir. Hıç bir şaşırtma hareketi, bu milletin yıllar yılı öz- lediği ve muhalefet yıllarında bızza terennüm ettiği- Türkiyenin gerçekleşmesine kimin, sâdece nıldıgından d hi olsa engel teşkil ettıgı hakıkatını saklaya cak e mücadele Sayın Başbakanın elindeki siyasi kııdret alınıncaya kadar bütün şiddetiyle devam edecekti Sayın Menderes kendi Türkiyesine inanmayanlar için "Eğer hayatta iseler yüzleri kızaracak, ölmüşlerse ensal mahcup olacaktır" demektedir. Halbuki, öteki Türkiye, bizim Türkiyemiz gerçekleştiğinde vatandaş Menderes her vatansever insan gibi, o Türkiyede yaşa- maktan dolayı sadece derin bir huzur, sadece derin bir saadet hissedecektir.