yiyecekler -Ordövr- verilebilir. Et yemekleriyle kırmızı şarap verilme- lidir. Balıkla verilecek şarap mutla- ka beyaz olmalıdır. Meyva ile sek şampanya vermek münasiptir. Bir de kırmızı şarabın oda hararetinde, be- sit ve ferah olmalıdır. münasip bir kaç resim fakat bu resimler kavun, vurulmuş av sahnelerini cinsten olmamalıdır. Yemek ları ne kadar kıymetli olursa olsun yemek salonunda camlı dolaplar için- de teşhir edilmemelidirler. Bunların yerinin kapalı — dolaplar ve mutfak olduğu unutulmamalıdır. Yer tâyini... S ofrada herkesin oturacağı yeri tâyin etmek ince bir iştir. Yan- lıiş ve beceriksizce yapılmış tertip- ler göze batar. Yemeğe ev sahibi ka- dın reislik eder, onun tam karşısına ev sahibi erkek oturmalıdır. Her iki- sinin de yanlarına düşen yerler, şeref yerleri sayılacağından ,0 toplulu en yaşlısına veya mevkı 1tıbarıyle üstün olanına verilmelidir Ziyafeti veren yalnız bir erkek- se, davetliler arasında sosyal mevkii en ilerde olan kadın yemeğe reislik eder ve erkek onun karşısına oturur. Yerler bir erkek ve bir kadın olmak üzere — tertiplenmelidir. Karı koca yan yana veya karşı karşıya gelme- melidir. Yalnız nişanlılar ve bir yıla kadar evli olanlar, -yâni yeni evliler- yan yana oturtulabılır Bir davete gi- dilmeden önce kıyafet hakkında te- reddüde düşülecek olursa, daveti ya- pandan sorup ogrenmekde hiç bir mahzur yoktur. Yemeğe tam vaktin- de veya biraz sonra gidilmelidir. Ama bu gecikme 15 dakikadan fazla olmamalıdır. Eğer bu müddet uzar- sa ev sahibinden af — dilemek icab Ansızın çıkan bir mani yemeğe vaktinde yetışmege engel olursa en iyisi vaz geçip, seri bir vasıta ile ha- ber vermektir. Tesbit edilen saatten önce yemeğe gitmek ayıp sayılır. Davetlerde ev sahibi kadına çiçek götürmek sevimli ve nazik bir hare kettir. Fakat mecburiyet yoktur. Bu maksatla götürülecek çiçek ne ko- caman bir sepet, ne de bir tutam pa- patya olmalıdır. Bir iki yeşil dal ve- ya yaprakla süslenmiş bir kaç gül, karanfil olabilir.. Buket götürülürken kâğıda sarılmalıdır. Fakat ev sahi- bine verilirken, kâğıttan çıkartılıp, uzatılmalıdır. Davetlileri yemeğe ev sahibi ka— dın çağırır. Sofraya oturuş, davet sa- atinden en çok 30 dakika sonra 01— malıdır. Sofraya oturulurken her er- kek yanındaki kadına yardımcı ol- malıdır. Meselâ, iskemlesini altına sürmesine ve yerleşmesine — dikkat etmelidir. En son oturan ev sahibi hanım olmalıdır. AKİS, 9 ARALIK — 1959 Din ve İnkılâplar imamın habe akın günlerde, bir İnkılâpları savunduğu Y rini, gazetelerden biri çerçeve içi- ne almak suretiyle — okuyucunun dikkatini çekiyordu. Evet, inkı- lâpların aleyhinde bulunanların dini kara bir kuvvet haline geti- renlerin saçma sapan konuşmala- rını, yahut davranışlarını hemen hemen her gün gazetelerde oku- yanlar, ağızdan ağıza pek çok ha- diseler duyanlar için bu haber gerçekten — şaşırtıcı ve sevindiri- ciydi. Böyle aydın kafalı bir din a- damının, aslında çok doğru ve ta- bii olan sözlerini nadiren duyabil- mek bile memleketini seven, yarı- nını mutlu görmek isteyen herkes için sevinç vesilesi oluyordu. Yal- nız bu memnuniyetin altında mev- cut olan büyük acı da inkâr edil- mez gerçeklerden biridir. — Yaşa- nan yirminci yüz yılda, yer yü- zündeki medeni memleketlerin ço- ğu için din ve dünya meselelerinin çoktan halledilmiş olduğu, ilmin öne alındığı, yaşamanın esas ve gayesinin müsbet davranışlarda toplandığı malümdur. Her yeni gün yeni çalışmalar ve hamleler için yaşanmaktadır. Dünden fay- dalanıp bu günü yaşamak, yarını bu günden iyi yapmak görüşleri- nin çıkış noktası olmaktadır. Hal- buki biz, gerının taraftarlarına karşı, 86 yıl önce, yâni Cumhu yetle beraber getırdıgımız dını devlet ve dünya 1şler1nden ayıran bir görüşü savunanı "Atatürkün bu memlekete bıraktığı en büyük miraslardan birisi inkılâplardır. İnkılâpların aleyhinde olmak, bu memlekete yapılacak en buyu fenalıktır." — diyeni — alkışlıyoruz. Dini kötüye — kullananların süratle arttığı, küstahça ve izan- sızca isteklerde bulunmak cesa- Yemek tabağa konunca hemen başlamak, beklememek — münasiptir. Yalnız herkesten önce tabağı boşal- tıp beklememek için ilk yemek alan- ların biraz yavaş yemeleri lâzımdır. Beğenilen bir yemekten ikinci defa alınabilir, ama üçüncü defa alınma- malıdır. Misafirlerden — yalnız biri ikinci defa yemek almışsa, ev sahi- binin de onu yalnız bırakmamak için yemek alması nazik bir hareket olur. Bıçak sağ, çatal sol elde tutul- malıdır: Bir çok Amerikalıların yap- tığı gibi, eti parçaladıktan sonra, bu çağı tabağın üst kenarına yan ola- rak bırakıp, çatalı sağ ele alıp, ye- mek yemek bazı kimselerin sandığı gibi yeni bir âdet değildir. Sâdece Fatma ÖZCAN retini gösterdiği, maddi menfaat- ler uğruna dinin ülviliğinin yok edildiği ve istismar vasıtası ya- pıldığı halde, vicdanını temiz tu- tup, kendmı ayırabilen ve inandı- ğı fikri savunmaktan çekinmeyen din adamlarının hâlâ mevcut olu- şunu sevinçle karşılıyor, yeninin ve ilerinin onculugunu yapanlara gösterilmesi eden saygıyı, taassuptan yana olmayanlara du- yuyoruz. Böylece, yıllarca önce izahı ve çözümü — yapılmış prob- lemlere yeniden dönmekle bir hay- li geride kaldığımız batı medeni- yetine ulaşabilmemiz için receğimiz gayretin aksine tempo ile, doğma inanç ve bilgi- lerle ilimden uzaklaşmayı tercih edip, karanlığa meyletme tema- yülü gösteriyoruz. Bütün istismarların dinin ger- çek yapısına aykırılıgı herkesçe malüm oldu göre, maddi menfaatler ugruna yücelik ve mâ- neviliğin kaybolacağı, öz değerini kaybeden dinin, bazı ellerde kötü- ye kullanılacagı ve bilhassa bil- giden yoksun insanlar içki, çürük inançlar edinme menfaate âlet olmaktan başka hiç bir fay- da temin etmiyeceği aşikârdır. En iyisi zararın neresinden dönülse kârdır deyip, iş işten seç- meden, kara kuvvet sesini daha fazla yükseltmeden, hâdiseler or- taya konulup, üzerinde durulma- lıdır. Zira dini kötüye kullanan- lar, bugün tâviz verenlerden ya- na görünseler bile, davranışları, er geç parti meselesinin üstüne çı- kacak ve halli müşkül bir memleket meselesi olarak görü- necektir. İşin şimdiden ele alın- ması, sâdece memleketimizi kor- kunç ellerden ve hâdiselerden ko- rumak ıçın sarf olmuş bir gayret olacaktı çatalı sol elle kullanamamaktan ile- ri gelir. Balık yerken hususi bıçak konmamışsa sol elde tutulacak kü- çük bir lokma ekmek sağ eldeki ça- tala yardımcı olabili Sofrada sigara ıçmeğe meyva ile başlanabilir. . Kadınlara ikram edip müsaade aldıktan sonra sigara- lar yakılırsa daha münasip olur. Ye- mekten kalkılacak zamanı ev sahibi hanım tayin etmelidir. Salonda davet- lilere kahve ve likör ikram edilmeli- ir. Likör hazım içkisidir. — Bunları ev sahibinin kendi eliyle ikram etme- si pek nazik bir hareket olur. Akşam yemeğinden sonra saat 24e kadar kalan misafirlere çay Ve limonata gi- bi şeyler de ikram edilebilir. 25