YURTTA OLUP BİTENLER Milet Batista kompleksi B M. nin ara seçimlerinin geri bırakılmasının görüşüldüğü — son celsesinde kürsüdeki D. P. milletve- kili, "Sen bir Fidel Castro'sun" di- ye bağırdı. Sakal 'bırakmayı dahi ak- lına getirmiyen bu sözlerin muhata- 1, Anayasacı- Turhan Feyzioğlu, yo- lunu şaşıran ping - pong topunu sert bir raket darbesiyle geri çevirdi: "Ancak Batista kompleksine — sahip olanlar her an Castro'nun adım sa- yıklarla Bugun Kubanın başında bulunan, 83 yaşındaki Castro, düşmemek için yıllarca çırpınan, sarayındakı mitral- yözcülerin sayısını her gün biraz da- ha arttıran ve hini hacette kaçmak maksadıyla odasının hemen yanında bir "helikopter meydanı" inşa ettiren Diktatör Batistamn uzun yıllar rü- yalarından çıkmamıştır. Rüyadaki Castro, yıllar boyunca — diktatörün, kötü rüyalar gören diktatör de mem- leketin huzurunu kaçırmıştır. Niha- yet günlerden bir gün karada, ha- vada, denizde, yatakta, ayakta, her zaman ve her yerde Castro'yu gö- ren, iktidar hastası Batistanın rüya- sı gerçekleşmıştır ve diktatör dev- rilmiş Batıstalar ve Batistanın kâbusla- rını yaşayanların , sayısı yeryuzunde az değildir Dunya n dört bucağın- da insanların çektıklerı Batistaların şifa bulmaz kompleksleri yüzünden- dir. Bir millete hayati zehir eden, bu iktidar komplekslerinin tek bir Şem'i Ergin Gurbetten — dönüş Turhan Feyzioğlu Rüya — görmüyor tedavi ümidi yardır: Paraşütlü veya paraşüt süz düşmek... Batista, şimdi ruyalarında Cast- ro'yu görmemektedır Hükümet Az gittik, uz gittik.. eçen haftanın ortasında Sah gü- amı İstanbula giden Cum- hurbaşkanı Celâl Bayan, — Esenboğa Hava Meydanında uğurlıyanlar ara- sında, Başbakan Menderesin bulun- mayışı. D. P. çevrelerini hayrete dü- şürdü. D, P. liler bu gaybubeti, "iki kurucu arasında yine bir ihtilaf var" şeklinde tefsir ettiler. Meydandan dö- D. P. milletvekilleri rahatça bu 1htılaftan konuşuyorlardı. Uğurlayı- cı kafilesinin dönüşte kendiliğinden ikiye bölünüvermesi de, bu görüş ay- rılıklarının tabii neticesiydi İhtilâfın başlıca iki 1sebeb1 vardı. Biri muhalefete karşı girişilen sert- lik politikasının ölçüsünün tâyiniydi. Diğeri de kabinedeki boş koltuklara kimlerin oturacağı meselesiydi. Me- selâ Dr. Sarolun kabineye girmesine yukarıdan muhalefet geliyordu. Di- ğer bazı isimler üzerinde de ihtilâf . Menderes kabinedeki münhal- yakınlarını getirmek arzusun- daydı. Sofrada zaman zaman bu me- seleye temas edildiği zaman “mesu- liyet kimde ise, söz sahibi odur. Bu- nun aksi duşunulemez diyordu. Men- deresin yakınları da bu fikri canlı gönülden desteklıyorlardı Meselenin en enteresan tarafı, Menderesin sohbetlerine katılan bazı "kimselere, Cumhurbaşkanının yanın- da da rastlanmasıydı. bakanlık Müsteşarı Korur, Başbakanı Cumhurbaşkanını da sık gö- rüyordu. Mamafih demir parmaklık- sız pencereleri ve bozuk kilitli kapı- ları yüzünden henüz kullanılacak halde olmadığı anlaşılan ve boşaltı- lan yeni Başbakanlık binasının şeref kapısını bırakıp, son zamanlarda ar- ka kapıdan girmeyi tercih eden Müs- teşar Ahmet Salih Korurun üç aylık bir izin alarak Almanyadaki kızının yanına gitmiştir. Korur'un Başbakan- lık Müsteşarlığından ayrılıp başka bir vazifeye getirileceği de söylenti- ler arasındadır. Meselâ Baş- Ahmet İki isimde mutabakat abinede yapılacak değişikliklerde ve tayınlerde ihtilâf mevzuu ol- mıyan iki isim mevcuttur. — Bunlar Şem'i Ergin ve İzzet Akçaldır. Sıtkı Yırcalının ismi de mühim bir görüş ayrılığı yaratmamaktadır. Dr. Ge- dikin İçişleri Bakanlığında kalması, mühimce bir ihtilâf mevzuudur. İde- al bir İçişleri Bakanı olacağına ina- nan Dr. Sarolun bu mevkie gelip gelemıyecegı merakla beklenmekte- dir. Başbalgan Menderesin kanaatine kimse alınmalı, diğer boş koltuklar şimdilik vekâlet- le idare edilmelidir. Kabinede büyük bir tadilât -ki ilk partide Hüsman Kırdar ve Akeri kabine dışı bıraka- caktır- Kasımda Meclis açıldıktan sonra düşünülmelidir. Ahmet Salih Korur Mütevazi müsteşar.. AKİS, 28 TEMMUZ 1959