Üniversiteliler Abesi müdafaa! Gecen haftanın sonuna doğru, Cu- ma günü ve saat öğleden sonra 3'e yaklaşırken Ankaranın Karanfil sokağındaki bir binadan, mendiliyle terlerini sile sile bir genç adam çık- tı. Ceketi ve gravatı, bunaltıcı sıca- ğın tesirini katmerlendiriyordu. Ya- nındaki dört arkadaşı, yakası açık kı- sa kollu gömlekleriyle daha rahat görünüyorlardı. Ceketli, — garavatlı genç adamın adi Erol Otabatmaz idi ve meşhur Balıkesir ve Kongresinden beri de T. M. T ünvanını taşıyordu. a kadaşlarıyla birlikte terkettiği bina- ya gelince, burası, Kızılay. Kan Ba- ğgışlama Merkeziyle aynı çatı altın- da barınan ve Antalya milletvekili Sadık Erdem, tarafından sevkedilen D. P. Gençlik Bürosu idi. D. P. Gençlik Bürosundan sırtı sıvazlanarak uğurlanan Erol Otabat- maz, doğruca Gazeteciler Cemiyetinin Ataturk Bulvarındaki lokaline gitti ve Cemiyetin kütüphanesinde bir ba- sın toplantısı yaptı. metni okuyan Erol Otabatmazın ko- nuşması, itham dozu bakımından bir hayli sertti. Balıkesir Kongresi men- şeli İkinci Başkan Yalçın Küçük ve Erol Ünalın "ceza görecekleri yerde, basının tek taraflı neşriyatı netice- sinde birer hürriyet kahramanı mer- tebesine çıkarılmasın"dan şikâyetçiy- di. Balıkesır Kongresinin ' gayri meş- in" olduğunu söylemek bir "cür'et" idi. İşin en hoş tarafı, Otabatmazın basın toplantısında, biraz evvel P. Gençlik Bürosundan sırtı sıvazlana- rak çıktığını unutarak, "siyasi cere- yanların Federasyon camiasına gir- mesine asla müsamaha etmiyeceğiz" diyebilmesiydi. Nitekim yazıta met- nin okunması bitip de — gazeteciler yağmur gibi sual yağdırmaya baş- layınca, Otabatmaz, ter dökmeye ko- yuldu. Balıkesir menseli İkinci Baş- kan sualler karşısında, Sadık Erdem ile müteaddit defa konuştuğunu sak- lamadı ve bu konuşmaların se- bebi olarak da, İktisadi — Dev- let Teşekkülleri ve Bankalar ta- rafından talebe cemiyet ve birlikle- rine yapılan mali yardımların ancak Sadık Erdemin tavassutuyla ahna— bildiğini de açıkladı. D. P. şüp- hesiz siyasi maksatla kurulmuş bir bürosunun idarecisinin elinde tuttu- ğu para kesesi sayesinde Federasyo- na siyaseti fiilen sokmuş olması hak- kındaki suali, Otabatmaz, cevaplan- dıranındı. İki üniversitelinin polis da- yağı yemesi hakkında ne düşündüğü sorulunca da sadece üzüntü duydu- ğunu soyledı ve hemen telâşla ilâve etti: "Bu arkadaşlar polise karşı gel- mişlerse, elbette ceza — görecekler- idir"... Erol Otabatmaz, gazetecilerin Ba- lıkesir Kongresi hakkındaki - sualle- rini cevaplandırırken de bir hayli güçlük çekti. Yazılı konuşmasını o- kurken. Balıkesir'deki kongrenin, meş- ru, İstanbulda toplanmak istenenin i- AKİS, 28 TEMMUZ 1959 YURTTA OLUP BİTENLER Başbakanın Elindeki Mektup gıda C. H. P. Genel Sekreteri Kasım Gülek imzâsını taşıyan bır mektup okuyacaksınız:. mış esas nüshası Başbakan Adnan Menderesin gıdakı metin, bu mektubun — sâdık bir — tercümesidir. Kongresi Başka 1 Mr Fens'e hitaben yakılan mektup, Lond- rada, Büyük Elçimiz Muharrem Nuri Birgiye tevdi edilmiş ve Dışışlerı Bakanlıgı vasıtasıyla Başbakan Menderese ulaş- tırılmıştı Hazıranm ilk yarısında Londrada toplanan Atlantik Kon- gresine katılan ve mektupta bahis mevzuu ilen muhalefet temsilcisi ise, C. H. P. Meclis Grubu —Başkan vekili Nüvit Yetkindir). Ankara, 25 Mayıs 1959 Sayın Albay Fen Atlantik Kongresı için Türkiyeye 39 üyelik bir delegasyon ayrıldı, fakat Kongreye döviz sıkıntısı yüzünden 15 üye katılacaktır. Bu 15 üye- nin yalnız 3 tanesi milletvekilidir. Muhalefetten giden tek Üye de, Türk- çeden başka dil bilmez ve milletlerarası toplantıların tamamiyle cahılıdır TO memleketlerini ilgilendiren hayati meseleleri aşarak, umumi- yetle dunya meselelerinin münakaşa edildiği Atlantik Kongresine, mu- halefet olarak hususi bir ehemmiyet atfetmekteyiz.. Bu konuşmalarda faal bir rol almalı arzusundayız ve söyliyecek bir sözümüz olduğuna inanmaktayız O Parlamento üyeleri ve Atlantik Kongresi Başkanı olarak, Türkiyeden bir veya iki muhalefet temsilcisini dâvet etmeniz mümkün müdür? Eğer böyle bir dâvetiye gönderebilirseniz, ben şahsen, Kongreye katılmaktan çok memnun olacağım. Sizi yakından görmek zevkine nail olmak ümidiyle sunarım. hürmetlerimi Kasım Gülek Milletvekili C. H. P. Genel Sekreteri Sayın Albay J. J. Fens Atlantik Kongresi Milletlerarası Sekreterliği 73, Great Peter Street Londra - İngiltere O ğrenildiğine göre, bu mektup üzerine, Atlantik Kongresi Sekreterliği masraflarım deruhte ederek, Türk Hükü etınden uç kişinin daha gönderilmesini istemiştir. D. P. milletvekilleri Ahm uş ve Ahmet Hamdi Sezen bu suretle ve sonradan toplantıya katılabılmışlerdır İsmine bir davetiye gelmediği için Gülek toplantıya gidememiştir. Kasım Gülek, Başbakan Menderesin elinde bulunan bu mektubun bir "tertip” olduğunu iddia etmektedir. Temmuz başında Türkiyeyi zi- yaret eden ve kendisiyle görüşen Mr. Fens'ten böyle bir mektuptan ha- beri olmadığına dair imzalı bir yazı almıştır. Kasım Gülek -eğer fikrin- den vazgeçmediyse- pek yakında bir basın toplantısı yaparak, meseleyi kendi zaviyesinden halk efkârına açıklıyacaktır. "hiç bir kanuni mesnedi olmayan — de Balıkesir Kongresinin yorgunlu- mahut kongre" olduğunu serbestçe ğunu Avrupada çıkartmaya çalışı- ifade eden İkinci Başkan, gazeteci- — yordu lerin suallerini cevaplandırırken Ba- "Demokrasi baş rejimidir, 100 lıkesir Kongresini teşkıl eden dele- gasyonların seçiminin "tüzüğe göre kabili münakaşa" olduğunu itiraf et- ti. Otabatmazın en çok yanıp yakıl- dığı mevzu ise "Federasyonu parça- lamaya matuf hareketler"di. Bilânço B ereket ortada bölünen bir şey yok- Balıkesirde seçilenler gövdesiz bir 'baştan ibaretti. Talebe birlikleri meşru başkan olarak Yalçın Kuçuku tanıyorlardı. "Sadık ' Ağabey"in et- rafındaki birkaç kişi pek yalnız kal- mışlardı. Bu birkaç kişinin bir ikisi iköylü bası 99 profesör başını alte- der" diyen Sadık ağabey, bir bina ve ;birkaç baş ile yetinmeye çalışırken, Yalçın Küçükün etrafında haksızlığa isyan eden basların sayısı gittikçe kabarıyordu. Karakolda ıslatmalara kadar giden haksızlık, gençlik çalış- malarına yeni b' hız vermişti. 27 muz Pazartesi günü Türkiye Mil- lı Gençlık Teşkilâtında eski Federas- yon mensupları bir toplantıya çağrıl- mıştı Toplantı istişari mahiyetteydi. Eski Federasyon üyeleri, gençlerın cesurane mücadelesi karşısında "Biz l11