KİTAPLAR GENÇLİK ANSİKLOPEDİSİ (Hazırlıyan Baki Kurtuluş. Birin- ci, cilt (A BO). Ankara, Kurtuluş Yayınevi, ]9 9. 818 Sayfa ciltli. Fiyatı 25 Lira) nsiklopedi alanındaki — çalışmalar memleketimizde ancak şu son on onbeş yıl içinde bir canlılık kazan- mağa bağlamıştır. Bir yandan genel ansiklopediler, bir yandan da belli bir bilim veya sanat koluna ait özel ansiklopedilerin batıdaki örneklerine uygun olarak hazırlanıp — yayımlan- ması çok yenidir. * Geleceğin — aydın topluluğunu meydana getirmeleri ve ilk yetişme çağında bulundukları - i- çin, çocuklar ve gençler için hazır- lanan, "çocuk ansiklopedileri" bilhas- sa ehemmıyet kazanmaktadır. Fakat ne yazık ki, bu yoldaki yayınlar, bir elin parmaklarını aşmaz bile. Bunlar arasında Nebioğlu Yayınevinin - 1952 arasında yayımladığı 3 ciltlik "Nebioğlu çocuk ansiklopedisi", Do- ğan Kardeş Yayınları arasında çıkan tek ciltlik, "Fen ve tabiat ansiklope- disi"'(I955, ikinci basım 1957), "Bir Yayınevi"nin ilk. ve — ortaokulların haftalık ders programlarına göre tertiplediği iki ciltlik "Okul ansiplo- pedisi" (1955 - 58), ilk çocuk ansik- lopedilerimizden olan ve Tan gazete- si tarafından hazırlanan ansiklope- dinin yeni baskısı "Yeni çocuk an- siklopedisi" (1956 - 57) bu alandaki yayımların belli başlılarını teşkil e- der. Geçen yıldan beri, bunlara yeni bir ansiklopedi daha katılmış bulu- nuyor. Baki Kurtuluşun hazırladığı ve mütehassıs bir öğretmenler heye- ti tarafından incelenen "Gençlik an- siklopedisi", ilk on fasikülüyle birin- ci cildini doldurmuş bulunmaktadır. Beş veya altı ciltte tamamlanacak o- lan "Gençlik ansiklopedisi", ilk, or- taokul ve liselerin müfredat — prog- ramlah gözönünde — bulundurularak hazırlanmıştır. Fakat, pek yerinde bir davranışla, sadece müfredat prog- ramlarına bağlı kalınmamış, en az- dan bir genel kültür seviyesine eri- n kimselerin bilmeleri gereken çe- şitli bılgıler de ansiklopediye — alın- mıştır. “Gençlik ansiklopedisi" ayrı- ca, günümüzün en yeni hâdiselerini, şahıslarım ve mevzularını da içine almaktadır. , Ansiklopedilerin ne ka- şlar Çabuk eskidikleri gözönünde bu- lundurulursa, 'bu en eni bilgilere yer verilmesiyle isabetli bir iş yapıldığı kendiliğinden ortaya çıkar. Böylelik— le okuyucu ençlik ansiklopedisi"- nde, meselâ Cemal Abdunnasırın Conrad Adenauer'in, Samet Ağao, lunun Abdullah Akerin, İsmail Ruş— tü Aksalın. Faik Ahmet Barutçunun... resimli, biyografilerini veya "aya seyahat", "Batı rupa Birliği" gibi en yeni bilgilerğ bulabilmektedir. Temiz ve açık bir dille kaleme alınan "Genç- lik ansiklopedisi" bu haliyle, landığı vakit yalnız ilk ve orta öÖğre- tim mensuplarının 'değil, bütün ay- dınların zaman zaman başvuracak- 30 ları bir müracaat kitabı olmak yo- lundadır DEĞİŞİM (Yazan: Franz — Kafka, Çeviren: Vedat Günyol. İIstanbul, Ataç Kita- bevi, 1959. 62 sayfa, Ji yatı 2 Ura. "Ataç Kitabem Yayınları: 5”) F ranz Kafka 1924 de Viyamı yakı- nındaki bir sanatoryumda öldüğü Vakıt 41 yaşındaydı Yarım kalmış man -'Der Prozess - Dâva", 'Das Schloss - Şato", "America"- ile yakılmasını vasiyet ettiği bir sürü i- Sergiler Bir ay önce Newyork'ta açı- lan Sovyet Sergisine karşılık olarak geçen hafta Moskovada açılan Amerikan sergisinde çe- şitli pavyonlar arasında bir de 5 bin kitaplık bir sergi hazır- lanmıştı. Fakat daha sergiye konacak kitaplar paketlerınden çıkarılmadan, resmi Sovyet me- murları kitapların üstesini tet- kik etmişler ve serginin açılı- şına kadar hemen her gün, ser- gide teşhir edilmesini isteme- dikleri kitaplarını isimlerini vermeğe — başlamışlardı. — Ge- çen haftanın ortasında sergi, Amerikalı Cumhurbaşkanı yar- dımcısı Nixon tarafından res- men açılırken, Sovyetlerin iste- medikleri kitapların sayısı yü- ze yaklaşmıştı. Bunlardan ço- ğu, doğrudan doğruya Sovyet ler Birliğinden bahseden veya bazı sayfaları: Sovyetler Birli- ğine ayrılmış kitaplardı. New York'taki sergilerinde — propa- gandaca hiç yer vermediklerini, buna — karşıladı Amerıkalıların Moskovadaki sergisinin bu taplarla bir propaganda meşhe- ri haline geldiğinden şikâyet e- den Sovyetler ilk bakışta haklı gibi görünüyorlarsa da, sergi- den çıkarılmasını ıstedıklerı ki- taplardan bazıları insanı yalnız haklı — olduklarından şupheye düşürmekle — kalmıyor, işi gü- lünçlüğe kadar da götürüyor. Yasak edilmesi istenen kitap- lardan — bazıları şunlardır. : World Almanac 1959 - 1968 Dünya Almanağı", "Great Ages and Ideas of the Jewish People- Yahudilerin büyük çağları ve fikirleri", "The United —Nati- on's Peace Force — Birleşmiş Milletlerin barış kuvveti", "Pic - ture Book on Israel - Resimler- le İsrail", "New History of the United States - Yeni Birleşik Amerika tarihi", "The Purity of Words - Kelimelerin saflığı", "India' and America - Hindis- tan ve Amerika" rili ufaklı hikâyeler ve mektuplar bı- rakmıştı. Bundan dolayı, eserlerinin hemen hepsi, kendisi öldükten sonra, arzusu hilafına, basılmış; dıktan sonra da birçokları, nın eserlerinin yakılmasını istemek- te haklı olup olmadığını uzun uzadı- ya tartışmışlardır. Zira bu eserlerde, insanı ürküten, ümitsizliğe düşüren, hale de ıstıkbale de korkuyla baktı- ran, kâbuslu ve korkunç bir hava vardı. İlk Dünya savaşı sonunda Al- manyada ve diğer Orta Avrupa mem- leketlerinde başgösteren bezginlik, mağlübiyet, insanın kendi gücü dı- şında, bilinen ve bilinmiyen kuvvet- lerin bir kuklası olduğu yolunda i- nanmış, bu eserlerde son derece açık, keşin, objektif bir ifadeyle ortaya konmaktaydı. hiçbir su- çu olmadığı halde esrarlı bir adalet mekanizmasının çarkları içine düşen ve kendini kurtarmıya uğraştıkça but çarklar arasında büsbütün, ezilip kay- bolan Joseph K.'nin macerası, yahut kendini Tanrının koruyuculuğuna bı- rakmak isteyip de, araya giren bü- rokrasinin çarklarına kapıldıgı için buna muvaffak olamıyan cerasının anlatıldığı "Şato", nın bu kötümserliğinin, - mistisizmini ortaya koyan başlıca eserlerdir. İkin- ci Dünya Savaşını takibeden günler- de de bir kısım "topluluklarda ilk dün- ya savaşını andıran bir bezginlik, ü- mitsizlik havasının belirmesi, Kaf- a'nın birdenbire yeniden ön plâna geçmesine yol açmıştı. Bizim dergi- lerimizde de birdenbire bir "Kafka 'modası" denebilecek hareket başgös- termişti. Fakat işin tuhafı, bizde çok kere rastlandığı — gibi. — Kafka'nın Türkçeye çevrilmiş hiçbir eseri ol- madan sadece baklanda bol bol lâf edilip durulmakla iktifa — ediliyordu. Ancak ilk lâf ebeliği hizam kaybet- tikten sonra Kafka'nın birkaç hikâ- yesi, birkaç mektubu çevrilmiş, ni- hayet 1955 de de Vedat Günyol "De- ğişim"in çevirisini yayım lamıştı Şimdi, ikinci defa basılan "Değişim", Kafka'nın daha büyük eserleri olan "Dâva" ve "Şato'"yu tanımıyan oku- yucuya Kafka'nın görüş, —üslüp ve anlatımı hakkında bir fikir verebi- lecek eseridir. Bütün ömrü, küçük bir memurun saat intizamiyle — yürüyen çabaları, alışkanlıkları ve cansıkıcı- lığıyle dolu olan Gregor Samsa'nın bir sabah uyandığı vakit — kendisini korkunç bir hamam böceği olarak bulmasıyle başlıyan "Değişim", sa' nın annesı babası, şim" karşısındaki korku ve dehşet- lerini, ne yapacaklarını şaşırmış du- rumlarını, bütün hayatlarını belli ka- idelere göre —ayarlamış insanların beklenmedik bir olay karşısındakı zavallılıklarını, alışılmış olanın ağır basmasiyle insanların en çok sevdik- lerine karşı bile alabildiğine merha- metsizce davranışım anlatıyor. Kaf- ka'nın çok tabii bir hâdiseyi anlatır- mışçasma soğukkanlı, şakin ifadesi, en ufak teferruatı büyük bir gerçek - çilikle veren üslübu, bu sembolik hi- kâyeye alabildiğine korkulu, kâbus- lu bir hava kazandırıyor. AKİS, 28 TEMMUZ 1959