YURTTA OLUP BİTENLER takat cidden tenkide lâyık bir ma- hiyet taşıyan Basın Kanununun tat- bikatının geçmişe ait örnekleri, Ah- med Emin Yalman'ın neticede hapse mahküm edileceğini belirtiyor. Bir memlekette 'hakaretlere karşı basta kanunları bulunmasını tabii gö- rürüz. Türk gazetelerinin bir kısmı- nın bir aralık hakaretti yazılar yaz- dıklarının da farkındayız. Fakat Tür- kiyedeki 1954 kanunu, demokrasinin caiz göreceği hududu çok aşıyor. Hiç bir hükümet, mutlak bir şekilde ola- rak kendini tenkidin dışında ve üs- tünde diye telâkki etmemelidir. Birleşik Amerika vatandaşları, Türkiyeyi en sağlam — müttefiklerin- den biri diye telâkki ederler. Türki- yede hür basının ortadan kaldırıl- ması yüzünden iki memleket arasın- da iyi münasebetlerin sarsılması ya- sak olacaktır. Şu müracaatımızın itina ile tet- kikten geçirilmesini rica ederiz. Ga- yemiz, Türkiyenin dostları sıfatiyle Türk basınına daha insaflı bir şekil- de muamele edilmesine hizmet et- mektir." yalmanın mahkümiyeti karşısın- da üzülmemeye imkân yoktur. En masum fikirleri mahküm eden Basın Kanununun dışarda Türkiye aleyhin- de uyandırdığı cereyanı da ıstırapla takip etmemek kabil değildir. Hele gün aşırı "hakarete uğradım" diye mahkemeye koşan sıyaset adamları— nın tahammülsüzlükleri insanı üzü- yor. Ama Vatan gazetesinde Ahmet Emin Yalman imzasıyla "Ahmet E- min Yalman, mahküm olmak su- retiyle dışarda Türkiye — aleyhinde hava eştirmiştir" diye azarlayıcı bir başmakale arayanlar hiç bir şey bu- lamadılar. Bilâkis Vatan, Amerika- lıların teşebbüsünü pek haklı, kuv- vetli, tesirli görmektedir. Tesirin de- recesi yakında belli olacaktır. Fakat şimdiden belli ölmüş bir şey vardır: Başkaları çuvaldız yerken bir türlü ses çıkaran Yalman, iğne kendisine batar batmaz bambaşka tonda fer- yatlar yükseltmektedir. Bu, Basınımız için bir atasözünün tevsikinden çok daha mühim mâna ve ibret taşımaktadır ÜUmit kapısı âlbuki, daha bir ay önce, bugün Vatan sütunlarını yabancıların telgraf ve mektuplarıyla dolduran hmet Emin Yalman bambaşka bir düşünceye, sahipti ve başyazılarında kemali ciddiyetle "genç arkadaşlar"a şu nasihati veriyordu: "Memleketimizin henüz müsbet bir hal yoluna girmeyen ateşli iç dâva- ları karşısında bir takım genç arka- daşların ifrat yolunu tutmalarını ve kavgamızı harice aksettirmek ve ora- da destek aramak meyline kapılma- larını olağan bulurum. Fakat memle- ketin bunca felâketini çok yakından gören, demokrasinin ancak bir itidal iklimi içinde kök tutacağına inanan. böyle bir itidale varılmasına var kuv- vetiyle, çalışan ve dış itibarımıza çok kıymet veren eski bir gazeteci sıfa- tiyle benim vazifem, memleketin yük- sek menfaatlarını ve şereflerini ön plânda tutmaktır. Bilhassa ki ben aile dâvalarımızın, münakaşa ve ikna yollarında mutla ka kendi teşebbüsü- müzde, kendi aramızda halledilebile- ceğine ve hariçten gösterilen ve daha ziyade yanlış malümata dayanan alâ- kaların derdimize ciddi bir defa ola- mıyacağına inanmış bulunuyorum" Fakat o günden bu yana çok za- man geçmemesine rağmen, köprüle- rin altından hayli su aktı ve Yalman "derd"ine "ciddi de olmasa bir deva" aramak zorunda kaldı. Zira o günler- de "muhakkak" görünen basın affı, şimdi en nikbin bir goruşle "1 Kasım- dan da geriye kalmış" zayıf bir ümit" tir. Gizli pazarlıklarda vaadedildiği, bizzat Yalman tarafından müteaddit defa açıklanan basın suçlularının affı işi suya düşünce, üstad kendisini ha- pishaneninin safsız ve kalın duvarla- rından önce hakikatla karşı karşıya Kronoloji 17 Ekim 1958 Vatan gazetesi Pulliam'ların Türkiye ile alâkalı makalesini neşretti,. 18 Ekim 1958 Ulus ve Dünya gazetelerı bu makaleyi iktibas ettıle 25 Ekim 1958 ayni makaleyı koydu. 11 Aralık 1958 Başbakan Menderes, hakarete uğradığı — iddia- sıyla Vatan, Dunya Ulus ve Kim aleyhinde dâ- ;)a açılrgası için muvafakatname verdi ve dâva- 'ar 11 Mart 1959 Ankara Toplu Basın Mahkemesi Ulus'u 1 ay ka- patma. Yazı işleri Ulk Armanı 6 ay hapis ve 4 bin lira para cezası mahküm etti. 8 Mayıs 1958 Temyiz, Ulus ale hmdekı cezayı tasdik etti." 25 Mayıs 1959 Ulus bu yüzden ka 24 Haziran 1959 Ulusun 1 aylık cezası bıttı 15 Temmuz 1959 İstanbul Toplu Basını Mahkemesi Kim'i mahküm etti. 29 Temmuz 1959 Vatan hakkında karar verilecek. 5 Ağustos 1959 Dünya hakkında karar verilecek. 10 bulmuştur. Ama mizacı, bu sefer de "doğru yol'u —seçmesinde kendisine yardıma olmamıştır. Dün göklere çıkardığı zihniyete, bugün yakasını kaptıranların böyle bir şaşkınlık için- de bocalamalarını tabii karşılamak, insafın bir icabıdır. Elbette hapse gi- rerek memleketimizi küçük düşürdü diye 80 yaşındaki Hüseyin Cahit Yal- çına şimşekler yağdıran — Yalman, meşhur manevra kabiliyetiyle, bir ay evvel "tekfir" ettiği kanallardan kendisine bir destek arayacak ve şah- si selâmetini- ancak bu yolda göre- cektir. Ne denir, kaderin bir acı cilvesi... Demokrasi Etiketlere dikkat Geçen haftanın sonunda, — bütün yurtta büyük alâka toplayan bir broşürün toplattırılmasına karar ve- rildi. Broşürün adı "İnönüye Atılan Taş ve Akisleri" idi ve C. H. P. Ge- nel Başkanının hâdiselerle dolu son Ege gezisi dolayısile muhtelif gaze- telerde neşrolunan yazı, resim ve ka- rikatürler bir araya toplanmak sure- tiyle hazırlanmıştı. C. H bu broşürü hazırlarken, Ege gezisi sırasında biribirini kova— lıyan neşir yasaklarının hepsini dik- kate almıştı. Esasen "İnönüye Atılan Taş ve Akisleri", tamamile başında çıkan ve haklarında her hangi bir ta- kibata başvurulmayan yazıların bir kitapta toplanmasıyla meydana ge- tirilmişti. Bu sebeple toplatma karâ- rı, hayretle karşılandı ve sebebinin ne olabileceği merak edildi. — Fakat AKİS'in baskıya geçeceği dakikalar- da, dahi, broşürü neşreden C. H. P. Genel Merkezinde bile toplatma ka- rarının sebebini öğrenmeğe vaf- fak olabilmiş tek kişi mevcut degıl— di "İnönü", "Tas' "Akis" keli- melerinin bir arada bulunmasının bi- le hoşa giden bir şey olmadığı tec- rübeyle çoktan öğrenilmişti ama, pi- yasaya çıkan bir kitabı toplatabıl mek için bazı kanuni sebeplere da- yanmanın bir zaruret olduğu — mu- hakkaktı Ulus vazife başında C. . P. nin broşürü toplattırılır- ken, biribirini takip eden üç mah- kumıyet karalıyla tam uç ay sessiz sâdasız kalan C. P.' ayın or- ganı cefakâr Ulus yenıden vazifeye başlıyordu. Üç aylık kapanma, Ulus için bü- yük bir mali darbe teşkil — etmişti; uğranılan maddi zarar büyük, pek büyüktü. Fakat mânevi - bakımdan kapanmanın Ulusçuların azimlerini adamakıllı bilediği muhakkaktı. ÜUç ay sonra yeniden çıkan Ulusta bu a- zim ve büyük bir mücadele hızı ken- disini gösteriyordu. Ama ne var ki Temyizde tasdik bekliyen diğer dos- yaların, bu hızı yeni kapatma karar- larıyla yeniden kesivermesi ve azim- leri tekrar bileme taşına tutması her an mümkündü. AKİS, 28 TEMMUZ 1959