YURTTA OLUP BİTENLER yük sıçramaları takip eden ufak bir u_cuzlatma teşebbüsü de onun eseri- if. Gerçi,istikrar — sulfatasının zehir acılığını gizlemek için sonradan giri- şilen bu şekerleme — ameliyeleri, hiç bir şeyi degıştırmemıştır Ama istik- rar politikasını "ucuzluk" etiketi al- tında satmakta ısrar eden D. P. pro- pagandasının bu g tesellilere — -veya müjdeler- büyük ihtiyacı olduğunu kabul etmek lâzımdır. Nitekim bu te- selli mükâfatlarından bır yenısı Top— rak Mahsulleri Ofisinin 50 k Aldığı buğdayı, müstehlike 60 kuruş yerine 58'e satması şeklinde tezahür etmiştir. B. M. M. nin son oturumunda köy yolları ve içme suyu temini için -1957 seçimleri arifesinde de böyle bir tah- Ankarada gecekondular — Nasıl olsa Ankarada 14 sisattan faydalanılmıştı.- alınan 60 milyonluk tahsisatta — müjdelerin en büyüklerinden biri sayılmaktadır. En son olarak otomobil ithali, sul- fatanın acılığını giderecek tatlı bir hediye şeklinde sunulmaktadır. Oto- mobil ithali ile bir taşla iki kuş vuru- lacağı umulmaktadır: Birinci kuş, "İşte bolluk! Viskiden sonra otomo bil bile getirdik, kahve de yoldadır" temidir. İkinci kuş, 1 dolar 9 lira he- sabiyle bile ithal olunacak otomobil- lerin maliyeti ile karaborsa fiyatları arasındaki farkın, hükümete intikali- nin teminidir. Karaborsa fiyatıyla otomobil satışından elde olunan kâr. Meclis kontrolü dışında Hükümetin arzu ettiği bir şekilde kullanılabile- cektir. Tabii ki bütün bu perdeleme faali- yıktırılıyor -Gazeteler- seçim kazanamıyoruz! yeti, gerçeklerin şalla örtülmesi müm- kün olmayan sert yüzü karşısında, avcıdan gizlenmek için başını kuma sokan devekuşunun gayretınden daha tesirli olmaktadır. han'ın "Ke- nar yollara sapmayın" 1htar1yla met- hini yaptığı istikrar politikasını ze- delemek pahasına, verilmek istenen P. nin mecburen katıldığı istikrar balesınde ayaklarının — dolaştığını gostermektedı sonra | yük- ismi "Evvelâ 10 kuruş zam, kuruş ucuzlatma"nın adına D. P. sek çevrelerinde artık "müjde" verilmektedir! Bağdat Paktı Yeni isim peşinde Geçen hafta, Bağdat Paktının yem merkezi Ankarada yapılan mutad daimi temsilciler toplantısı pek eğ- lenceli geçti. Türk, İngiliz, Pakistan l1 ve İranlı dıplomatlar tahayyül ka- biliyetlerini bol bol kullanmak, geçen yılların sıkıntılı çalışmalarından son- ra biraz da neşelenmek imkânını bul- dular. Mesele, Pakta yeni bir isim yakıştırmaktan ibaretti. Hakikaten Iraktaki rejim değişik- liğinden ve bilhassa Bağdat hüküme- tinin Pakttan resmen çekilme kara- rından sonra, eski isim kulağa biraz gülünç, hattâ rahatsız edici gelmeğe başlamıştı. Geçen haftaki toplantı- da, artık bu meseleyi ele almanın za- manı geldiği — anlaşıldı ve muhtelif teklifler görüşüldü. Heri sürülen ye- ni isimlerin hepsi, tıpkı NATO gibi İngilizce — kelimelerin baş harflerim bir araya getirmek suretiyle teşkil edilmişti. Üzerlerinde en çok duru- lan isimler METO -Middle East Tre- aty Organization — Orta Doğu And- laşması Teşkilâtı- Ve WATO -West Asia Treaty — Organization Batı Asya Andlaşması Teşkılatı— oldu. Bu arada "Orta Doğu Savunma ve İk- tisadi Gelişme Teşkilâtı" kelimeleri- nin kısaltılmışı olan MEDEDO is- minden de bahsedildi. Fakat, daimi delegeleri en çek eğlendiren "Türki- ye, İran, Pakistan Andlaşması Teş- kilâtı" mânasına gelen TIPO kelime- siydi Müzakereler sosunda, az çok ME- TO üzerinde karar kılındı ama, şim- dilik bunun da bazı mahzurları ola- bileceği düşünüldü. Iraktaki hâdise- lerden ve bilhassa Amerikanın yeni Orta Doğu siyasetinden sonra, Bağ- dat Paktının iktisadi gelişme ile alâ- kalı olan cephesine ehemmiyet ve- rilmeğe başlanmıştı. Yeni, bulunacak ismin bu istikamet degışıklıgını de ifade etmesi isteniyordu. METO mi bu maksada kâfi gelmediği gıbı, üstelik "Orta Doğu Paktı" adı altın- da 1954'ten beri, yapılan talihsiz te- şebbüsleri hatırlatması — bakımından a mahzurluydu. Kati bir karara va- ramayan delegeler, meseleyi — başka bir toplantıda tekrar ele almak üze- re dağıldılar AKİS, 28 TEMMUZ 1959