Küba Castro'nun dönüşü Heğtta sonunda Kübadan gelen ha- erler, Başbakan Fidel Castro'nun tekrar,iş başına dönmeyi nihayet ka- bul ettıgını gostermekteydı Hâdise- lerin bu şekilde gelişeceği daha he- nüZz haftanın ortasında belli olmağa başlamıştı. "Batista rejimine — karşı ayaklanmanın yıldönümünde, yani 26 Temmuz günü halkın yapacağı terci- boyun eğeceğim" diyen Castro, başbakanlıktan ayrılmak — niyetinde olmadığını açıkça ihsas etmişti. 32 yaşındaki genç adamın yılba- şı günü kati zafere ulaştırdığı, ihti- lâl, Kübada Batista'nınkinden farklı bir diktatörlük yaratmıştı. Memle- ketin bütün idaresi Castro nun veya adamlarının elinde Fakat, eski durumdan farklı olarak tek elde top- lanan böyle bir idare, 'Kübanın istis- marını değil, kalkındırılmasını ve ik- tısaji istiklâine kavuşmasını hedef tutmaktaydı Kafası muaazam fikirlerle dolu olan Fidel Castro, ihtilâli başardığı günden beri gayet faal bir hayat ya- şamaktaydı. Hemen hemen her ak- şam saatlerce televizyonda konuşup fikirlerini halka ansıtmak, halkın ini 1çın didinmekteydi. abama saatleri de ço tazamdı. Uykusuzluktan hâle gelinceye kadar çalışır, sonra da. evine kadar gitmek lüzu- munu hissetmeden birkaç saat uyur- du. Fakat, bütün bu didinmeleri so- nunda, "Küba tarihinde ilk defa ola- rak" dürüst ve namuslu bir idare kur- muş, esaslı bir toprak reformuna gi- rişmiş, vaktiyle diktatör Batista ila birlikte çalışıp milleti — soyanlardan tam 550 kişiyi kurşuna dizdirmişti. Sam Amcanın ettikleri Castro'nun Kübada giriştiği icraat geniş halk kütlelerini son derece memnun etmekle beraber, bazı züm- relerin biç hoşuna gitmemişti. Bun- ların banında, tabii, büyük — toprak sahipleri geliyordu. Sonra, çoğu A- merikan sermayedarların elinde bu- lunan ve aynı zamanda şeker kamışı yetiştirilen topraklatın da sahibi du- rumunda olan seker şirketleri de o- lup bitenlerden biç memnun degıller— di. Meyva 1hracatıyla uğraşan kum- ve bü sanayi şirketleri Castro'nun halkçı politikası karşısın- da sızlanmaklaydılar. Ayrıca, bu gayrimemnunlar kütlesine, genç ih- tilâlci tarafından iş basından uzak- laştırılan 20 - 30 bin kadar memuru, askeri ve polisi de katmak gerek— mekteydi. Yapılan işlerden dolayı keyifleri kaçanlar, Fidel Castro idaresini baş- lıca iki noktadan tenkid etmekteydi- ler. Bir defa, memlekette işsizliğin arttığından, piyasaya durgunluk gel- diğinden bahsediliyor, hükümetin ti- careti tahdit edici tedbirlerden vaz- geçmesi isteniyordu. İkinci muhım hücum tiği de Castro'ya. komi! nistlik isnat etmekten ibaretti. AKİS, 28 TEMMUZ 1959 Bıl- Fidel Castro Fazla naz... hassa, Kübadaki kârlı işleri tehlike- ye giren Amerikan kumpanyaları bu noktaya ehemmiyet vermekte ve halk efkârında komşu bir memleketin komünizme doğru sürüklendiği inti- bamı uyandırarak hükümeti Castro aleyhinde harekete geçmeğe zorla- maktaydılar Castro'nun muarızları son hafta- larda faaliyetlerini mışlardı. Küba mandanlığından istifa eden Binbaşı Pedro Luis Diaz Amerikaya ayak basar basmaz, Kübada menfa- atleri haleldar olan şirketler hemen, harekete geçmişler, muhtelif siyasi nüfuz yolları — sayesinde — kendisini Senato Dahili Emniyet Komitesi ö- nünde beyanatta bulunmaga ikna et- mişlerdi. Halâ arthy metodlarıy- la çalışmaktan hoşlanan senatörler karşısında konuşan vatan haini, Fi- del Castro'yu "Kübanın bir numara- l1 komünisti" olarak tavsif etmişti. Ateşli ıhtılalcı bu gibi hareket- leri memleketin iç işlerine karşı merıkalılaun müdahalesi olarak gör- mekteydi ve Başkan Urrutia'nın da şeker şirketlerinin oyununa — geldiği kanaatindeydi. Başkam iş başından' uzaklaştırmak, aynı zamanda kendi prestijini de arttırmak için Castro'- nun bulduğu yol çok basitti. Bir sa- bah ihtilâ hükümetinin — gazetesi "Revolucion" başbakanın istifa et- tiğini bildirdi. Bunun üzerine sokak- lar ve meydanlar Castro lehine nü- mayiş yapan kalabalıklarla — doldu. Televizyonda radyoda konuşan sakallı ihtilâlci, Başkan Urrutia'nın hatalarım birer birer sayıp döktü; kukla başkan da bu ithamlar» karsı- DÜNYADA OLUP BİTENLER sında istifa etmekten başka çare bu- lamadı. Castro'ya gelınce ortaya çı- daha fa dalan— mak fırsatını kaçırmayan usta poli- tikacı istifasında 'bir müddet — 1ısrar etmek suretiyle nazlandı ve nihayet ihtilâlin başlangıç gününün yıldönü- münde dramatik bir jestle "halkın arzusuna boyun eğdi". Şirketlerin korkusu F idel Castro, bundan sonra da, gi- rişmiş oldugu toprak reformuna bütün gücüyle devam edeceğine gö- re. Amerikan şirketlerinin şikâyetle- ri ve kendisini devinmek yolundaki faalıyetlerı daha — bir — müddet sü- recek demektir. "Hakikaten, yem to rak kanunu Kübadaki yabancı ser- mayedarların hiç işine — gelmemişti. Bir defa, yabancılar Kübada toprak sahibi olmaktan kati surette menedil- mişlerdi. Küba vatandaşlarının elin- deyniiş gibi gözüken topraklar için de bazı hadler tesbit edilmiştir. Bir tek şahsın elinde bulunan toprakla- rın genişliği takriben 500 hektarı geçmeyecektir; ancak şeker ve pi- rinç ziraatiyle uğraşanlar veya hay- vancılık yapanlar için bu hâd 1500 hektar olarak kararlaştırılmıştır. Ge- rek yabancıların elinde bulunan top- rakların dağıtılmasında, gerekse bü- yük arazinin parçalanmasında, hükü- met mal sahiplerine tazminat ödeye- cektir. Ancak bu tazminat, şimdiye kadar ödenmekte olan arazi vergisi nisbetleri üzerinden esaplanacak- tır. İste, Amerikan şirketlerinin en çok zararlı çıktıkları nokta da bu olmaktadır. Rüşvet, siyasi tazyik ve başka çeşitli yollardan düşük vergi nisbetleri tesbit;ettirerek bundan ön- a halkının sırlından geçinen- ler, şımdı iş tazmınat safhasına ge- linc kıyam koparmaktadırlar. Aslında Fıdel Castro nun yaptığı şey, haksız yere kazanılmış paraları se- ri almaktan başka bir şey değildir. Değişen zihniyet mafıh Lâtin' Amerika memleket- inde çıkan ihtilâller karşısında Kuzey Amerikadaki iş ve ticaret mu- hitlerinin bu çeşit kötüleme yolları- na saptıkları eskiden beri bilinmek- teydı Birçok hâllerde — ihtilâlciler, "yankee*'leri kızdırmamak, menfa- at sahiplerini kuşkulandırmamak için pek mutedil davranmak zorunda kal- Meselâ, Guatemalada giri- g lan 1st1m1ak ve tevzi islerinin yarım bırakılmıştı. Fakat, Amerikan sermayedarları bununla da iktifa et- memişler, civardaki — diktatörlükler- den tuttukları kiralık askerleri kul- arak Guatemalalı lider Arbenz'i 1954 yılında iktidardan düşürmüş- Tabıı, Fidel Castro, son reform kararlarını alırken, — geçmişteki bu dersleri de gozonunde tutmuştu. Yal- nız, O zamandan beri değişen bazı şeyler vardı. Venezueladaki Ameri- kan taraftarı diktatörlüğün yıkıhşın— dan sonra, —Washington hükümet 23