30 Ağustos 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

30 Ağustos 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

daşlarına şöyle dedi: Meclis Başkanı her toplan- tıdan evvel — Muhalefet Grubunun temsilcisini çağırsa, ona tatbik edi- lecek usul hakkında izahat — verse, Muhalefet de nasıl — davranacağını Meclis Başkanına anlatsa ve toplan- tıya bir mutabakat halinde gidilse fena mı olur akat geçen haftanın o_rtasında— ki toplantıda bulunanlar ktidarın tatbık ettiği taktiği gorduklerınde D. P. idarecilerinin meseleleri soğuk- kanlı şekilde görüşmek — arzusunda olmadıklarını, bilakis bir hava ya- ratarak müzakerelere bambaşka is- tikamet vermeye çalıştıklarını anla- lar. Resen İzahat İktidar Grubunun şöyle bir taktik hazırladığı süratle anlaşıldı: Dış politika ve dış yardımlar hakkında Zorlu hükümet adına resen izahat verecek, bu izahatı Polatkan geniş- letecek, arkadan Muhalefet adına bir hatip konuşturulacak, — hatibin tenkidlerini Zorlu ve Polatkan şah- siyata girişerek cevaplandıracaklar ve toplantıya bir miting havası ve- recekler, eğer D. P. için işler buna rağmen iyi gitmezse Başbakan Men- deres müdahale ederek vaziyeti kur- taracak. Başbakanın vaziyeti kurta- rabilmesi müstesna, bu taktik aynen tatbik olundu. Evvela Zorlu kürsüye gelip dış yardımları ele aldı. Bunla- rı sağlamanın nasıl bir Görülmemiş Başarı olduğunu anlattı, zengin dev- letlerin nihayet bizim ıktısadı tutu- mumuzun faziletini anladıklarını ve keselerinin ağzını bundan dolayı aç- tıklarını iddia etti. sonra dış politi- kaya geçerek bunda kazanılan zafer- leri, gösterilen basireti uzun — uzun nakletti. Yalnız iki hususa temas- tan dikkatle sakındı: Adanaya inen Burhan Belge Sözlü — gazete AKİS, 30 AĞUSTOS 1958 Amerikan askerleri ve Kıbrıs mese- lesi! Konuşmasının edası çalımlıydı, fakat mütecaviz değildi. Söyledikle- rinin ise, hadiseler hakkında ufacık bilgisi olanları tatmin etmesi tama- mile imkansızdı. olduğunda şüphe dahi edilemeyecek bir takım neşriyatı yalanladı, Türkiyenin Ira- a yürümesinden Washington'da en- dişe edildiğini bildiren Amerikan ga- zetelerinin hayal gördüklerini ledi, kendisinin de "Türk g rinden hiç bahsetmediğini" Zorlu kürsüden indikten so yerini Maliye Bakanı aldı ve Hasan Polatkan da, yeni borç sağlamış ol- manın için ne büyük başarı oldugunu tekrarladı, Meclise teknik yeni bilgi verdi, madalyonun kendi arzuladığı kısmını gösterdi. Muhalefet konuşuyor öz Muhalefete verildiğinde C.H.P. Grubu adına İsmet İnönünün kür- süye geldiği görüldü. Muhalefet dış politika, mail politika ve iç politika ayrı ayrı görüşülecek diye üç ayrı hatip tesbit etmıştı Fakat iktidar, kürsüde bir ayrak yarışı" — usulü takip edince, Muhalefet de derhal aynı usulü yakaladı ve İsmet İnönü konuşmasının başında kendisinin dış politika üzerinde duracağını mali hususlarda açıklamalara bir başka mütehassıs arkadaşının devam ede- ceğini -gülümsemeler arasında- bil- İsmet İnönü bir gece evvel çalış- mış ve "Sürpriz Parti" de hazırlıklı bulunmaya dikkat etmişti. Zate bütün toplantıda Muhalefetin belki ilk defa ciddi şekilde hazırlıklı ol- duğu gözden kaçmadı. İhtimal ki kazanılan başarıda bu, baş rolü oy- nadı. İnönü yarı ırtıcalen yarı not- larını okuyarak bir yandan Zorlu- nun iddialarım karşıladı, diğer ta- raftan partisinin dış politika görü- ünü ortaya koydu. İnönü dış me- selelerde kelimelerini daima dikkat- le seçtiğinden konuşması — akıcı ve mütecanis olmadı. Fakat ertesi gün Muhalefet liderinin konuşmasını ga- zetelerde okuyanlar Mecliste — bulu- nanların intihamdan bambaşka inti- halara sahip oldular. İnönü dinlen- mekten ziyade okunması gereken bir konuşma yapmaya dikkat etti ve or- taya bir yazılı vesika koymaya ça- lıştı. Bunda muvaffak da oldu. . H. P. ye göre dış politikamız basiretli değildi, basiretli olmamış- tı. İnönü çeşitli meseleler hakkında tenkidlerini ileri sürdükten sonra e- sasa geçti. zaman görüldü ki, İk- tidar ile Muhalefet arasında dış po- tılıkanın esasında da bir ihtilaf var- dır. İnönü, bizim dış politikamızın e- sas unsurunun NATO olmasını iste- di. Türkiye, her şeyden — evvel bir NATO memleketi hüviyetini benim- semeli, bir Avrupalı olduğunu hatır- lamalı ve başka taahhütler alırken NATO'daki — vecibelerini ön plânda tutmalıydı. Türkiye Amerika değil- di ve Amerika gibi deniz aşın bir, dünya politikası takip edecek kudre- ti yoktu. Bir harbe ilk günden katil- YURTTA OLUP BİTENLER Mümtaz Faik Fenik Mesafe 1500! Ateş! maya Türkiyenin heves etmemesi lâ- zımdı. Lüzumsuz yere harbi göze al- mak da bir fazilet olmaktan uzaktı. İnönü, NATO içindeki taahhütleri- mizin yerine getirilmesinin bir şeref borcu olduğunu belirtmeye bilhassa itina gösterdi. Ama durup dururken, yahut sadece Amerika ile müşterek hareket ederek bir tehlike makta Türkiyenin menfaati Amerikanın deniz aşırı çapında Vazıfelerı vardı. NATO'nun diğer azaları — ölçüsünde bizim de desteklememız vazifemizdi. İnönü Adanaya indirilen Amerıkan askerleri mevzuunda bir şey söyle- medi, sadece "müttefikler arasında ki tartışmaları şimdilik tehir ettiği- ne işaret etti. O ak kongresine ait!" nönü konuşmasını bitirip sözü İs- mail Rüştü Aksala — devrederken Dışişleri Bakanının söz istediği gö- rüldü. Başkan sözü Muhalefet söz- cüsüne değil, hükümete — verdi ve kürsüye Zorlu geldi. O andan itiba- ren de müzakerelerin havası ve sevi- yesi değişti. Bu İnönü yok muydu, dış politikadan anlar geçinirdi, fa- kat zerrece anlamazdı. Bu İnönü yok muydu, Türkiyeye bir harb ate- şi sıçrayacak diye ödü patlardı Bu korkusu yüzünden seneler senesi ba- siretsiz, çekingen, pısırık bir dış po- litika takip etmişti. Dışişleri Bakanı, hükümetinin dış polıtıkasını müda- faa ıçın ışte bu "mukni deliller" e baş v ütü Meclis Zorluyu hayretle dınlıyordu Dışişleri Baka- nı Dunya gazetesınde Bedii Faikin "Asrın incisi" diye vasıflandırdığı kerametini de o sırada söyledi ve i- kinci Dünya Harbine Türkiyenin İnönü değil, o sırada Pariste elçilik kâtibi olan Zorlu sayesinde girmedi- ğini bir tarihi hakikat olarak zabıt- lara geçirtti. Münakaşaların ondan 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: