DÜNYADA OLUP BİTENLER nın 88 inci katındaki bürosunda, tam bir bitaraflık içinde zıt görüşle- ri, uzlaştırmaya — çalıştı. Bu sebeple erkesin sevgisini kazandı ve 195 yılı Eylülünde ikinci defa olarak, oy birliğiyle Genel Sekreterliğe seçildi Münzevi Genel Sekreterin hususi hayatı hemen hemen yok gibidir. Be- kârdır ve 8 odalı apartmanda iki İsveçli hiçmetçisi, Norveçli Sekrete- i i şoförüyle — birlikte yaşamaktadır. Yıllık maaşı 20 bin dolardır, 35 bin dolar da masrafları için almaktadır. Demek ki dünyanın para bakımından en talihli memuru- dur. Bu zengin memur New York devletinde ufacık bir çiftliğe sahip- tir. Hafta sonları vakit buldukça o0- raya gider ve bol bol yürüyüş yapar. Mr. H'ın omuzlarındaki yük G örünüşe göre, Dünya Evinin Ge- nel Sekreterine, Genel Kurul ta- ve Batı goruşlerı arasında bir uzlaş- ma imkânı mak zorundadır. Mahdut selahıyetlı Mr. H bu va- zifeyi başlayabilecek midir? Bu, her- şeyden evvel, tarafların — hakikaten anlaşıp anlaşmamak arzusunda olup olmadıklarına bağlıdır. Bir anlaşma zemini Fransız Dışişleri Bakanı Couve de Murville'in Birleşmiş Mil- letlerde yaptığı konuşmada mevcut- tur: Gerek Batı, gerek Doğu Arap milliyetçiliğinin meşru hislerini ön- lemeye çalışmamalıdır. Araplar bir- leşmek istiyorlarsa bu onların bile- ceği bir iştir. Yalnız Arap memleket- leri de bu birleşmeyi zorla gerçek- leştirmekten — vazgeçmelidirler. Orta Doğuda bir anlaşma zemini ancak bu ana fikirler içinde bulu- nabilir Düne kadar her biri ayrı rkü çalan Araplar bugün Nasırın hderlıgmı tanımaya — mütemayildir. dostlarını feda edebilecekler midir? İsrailin Ürdünün Batı kısmını işga- le hazırlandığı — söylendiğine — göre, bu suale evet demek kolay değildir.. Dün Evi Genel Sekreterinin halle çalışacagı son bir mesele, Or- ta Doğu için bir kalkınma fonunun tesisidir. Kahire Eisenhower'in tek- lifini müsbet karşılamamıştır. Nasır, Arap Dünyasının dışardan yardıma ihtiyacı olmad söylemektedir. Evet, yeryü de mcanın dolarlarına hayır diyen memleketler de vardır. Nasır, sermayesini mün- hasıran Arap memleketlermın vere- ceği bir "Arap Bankası"nın kurul- masına taraftardır elhasıl Nasır, bu badireden de ga lip çıkmasını bılmıştir Şimdilik, "seyirci kalmama politikasının şam- piyonlarına seyırcı kalmak"tan başka yapacak bir iş düşmemektedir. MAC — IKE'CIĞIM AMAN KİLİT YETİŞTİK rafından verilen vazife, Ingılız ve Amerikan — askerlerinin Lübnandan çok yakın bir istikbalde çekilmesinin temini — için, ilgililerle temas etmek ve bir anlaşma zemini hazırlamaktan ibarettir. Yalnız Mr. H'ı yakından tanıyanlar, onun bu kadarla yetinmeyeceğini - söylemek- tedirler. Esasen Lübnan ve Ürdüne asker çıkartan iki Batılı devletin, hiç degılse bazı garantıler elde et- meden "Good-bye" demeye razı ola- cakları beklenmemelıdır Bu sebep- le Mr. H'ın misyonu, ister istemez bütün Orta Dogu meselelerinin mü- zakeresini gerektirecektir. Diğer bir deyişle, milletlerarası arabulucunun oynıyacagı rol. urulun ona mahdut — selâhiyetli vazifeyi aşmaktadır. — Genel Sekreter, hiç değilse az çok bir ıstıkbal için, Arap, İsrail, 20 yakın Rus Irak ve Suudi Arabistan, hukuken değilse bile, f'ıılen sürüye katılmış- lardır. Gener 1 Şahap, işbaşına ge- lir gelmez, ılk iş olarak Nasırla gö- rüşmek niyetindedir. Tek başına ka- lan Kral, Hüseyin, Kahirede aleyhin- deki ithamlarını durdurmak zorunda kalmıştır. Nasır Arap Birliğinin in- kar edilmez lideridir. Kahire istese de istemese de Arap Birliği bugün ger- çeleşecektir. Ne var ki yıllardan beri Batılıların ağzından bu güzel sözler 1ş1tılmekte fakat herkes bıldıgını O- a evam etmekte M. H'ın bu nisbeten uzun vadeli meseleler dı- şında, derhal halletmek zorunda bu- lunduğu Ürdün meselesi vardır. Ür- dün 1şının en âdil şekli, halkın Kral Hüseyini 1steyıp istemedikleri husu- sunda plebisite — çağrılmasıdır. Yal- nız bu, Kral Hüseyinin sonu demek- tir: Amerika ve İngiltere — sevgili Fransa Bir Anayasa satıcısı.. G ecen haftanın — ortasına doğru, General de Gaulle yâni Anayasa sını satmak için Afrikanın ortasında uzun bir seyahate başladı. General ilk konuşmasını 1948 ayaklanması kanla bastırılan Madagaskarda yap- tı. Yeni Anayasanın denizaşırı mem- leketlere getirdiği imkânları anlat- nayasa istiklâl kâpısını kapa- mıyordu Referanduma hayır diyen memleketler otomatikman istiklâline kavuşacaktı. Fransanın iktisadi mahrum kalacaklardı. ne kadar kıymetli olduğunu bile General de Gaulle, Afrikalı lıderle rin makül davranacagını ve onlar için hazırladığı Anayasa elbisesini AKİS, 30 AĞUSTOS 1958 yardımından Bu yardımın