YURTTA OLUP BİTENLER Millet ..durulmaz dalgalanmadan Bu hafta Anadolu Ajansı tarafın- dan verilen bir havadis hemen herkesin dikkatini çekti. Havadis a- jansa resmi kanallardan intikal etti. Halita ajansa, tam metin — halinde geldi. Başbakan Adnan — Menderes “"radyolarımızda memleket meselele- ri hakkında" pek yakında bir konuş- ma yapacaktı. Başbakan bu "“hükü- met politikası ve icraatı ile çeşitli memleket konuları etrafındaki — ko- nuşmalar" ına zaman zaman devam edecekti. Basın - Yayın ve Turizm işlerini tedvir eden Server Somun— cuoğlu (1964'de C. ecli G Başkan vekılıydı) havadısın yayınlanmasıyla bizzat meşgul ol- du. Zaten karar müşterek bir karar- dı ve Başbakan Adnan Menderesin "memleket — meseleleri hakkında" radyolarda konuşmalar yapması ka- ineye yeni miş bazı Bakanların teşvikiyle planlaştırıhroştı Bu hafta siyasi çevrelerde dik- katler Başbakanın konuşması üzeri- ne çevrilmişti. Büyük Meclisin son toplantısından beri tikamet alacaktır. Zira Muhalefet, kendi tutumunu Adnan Menderesin tavrına göre ayarlayacaktır. Eğer Başbakan D. P. Meclis Grubunun son tebliğine hakim olan zihniyet i- çinde konuşur ve devletin radyosun- da Muhalefete tecavüz ederse göre- ceği mukabele son derece şıddetlı olacaktır. Muhalefetin hiç bir n yılmaksızın, hak bellediği yolda ilerleyeceği hususunda artı e şüphe ve tereddüt kalmamıştır. Buna mukabil milletin, iç politika- da gergin havanın izalesini istediği ve bunu İktidardan beklediği bir, va- kadır. Simdi mesele İktidarın başı— nın bu hakikati göz önünde tutup tutmayacağıdır. Haftanın ortasında, yani A. A. nın meşhur haberi vermesinden iki gün sonra Ankaradaki siyasi çevre- ler Menderesin bir sulh taarruzuna geçmesini tamamiyle imkânsız gör- müyorlardı. Bu çevrelerin kanaat şuna dayanmaktadır: İktidarın başı eğer şikayet etmek niyetindeyse, Büyük Meclıste Muhalefetin talebine uyarak bir "iç politika müzakeresi" açardı. Zira o takdirde herkes kendi görüşünü millet huzurunda açıklar, umumi efkâr da hakemlik yapar ve haklı ile haksızı ayırırdı. D. P. bu- na yanaşmadığına göre — kendisini haklı hissetmemektedir. Vaziyet bu iken İktidarın başının tek — taraflı devlet radyosunda, Muhalefete ken- disini müdafaa imkânı verilmeksi- zin hücuma geçmesi bütün — vatan sathında Muhalefet lehinde yeni ve son derece kuvvetli bir hava yara- tacaktır. D. P. Genel Başkanının bu taktik hatasını işlemesi beklen- memektedir. Buna mukabil Adnan İsmail Rüştü Aksal Amma çetin cevizmiş! Menderesten gelecek bir sulh taar- ruzu, akisler yaratacaktır ve bu a- kisler D. P. lehinde olacaktır. Buna rağmen Menderesin Muha- lefet aleyhinde yeni bir kampan- yayı açması da mümkündür. O tak- dirde iç politikada hudutsuz bir ger- ginliğe intizar etmek lâzım gelecek- tir. Böyle bir gerginlik ve radyolar vasıtasıyla Muhalefete hücumlar 1955 senesinin yaz aylarında da de- nenmişti ve neticesi meşhur "Grup hareketi", yani Menderes TII. kabi- nesinin devrilmesi olm Tarih, her şeye ragmen rürden ibaretti Politikacılar Bir demir leblebi Bu —hafta Ankarada herkes bir po- litikacıdan bahsediyordu. Politi- teker- kacı, eski Maliye Bakanı, kibar ve munis tavırlı, partızanlıkla alâkası bulunmayan, 'kafasını - hislerine hâ- kim kılmış, yakışıklı İsmail — Rüştü Aksaldır. Şimdiye kadar İsmail Rüş- tü Aksal iyi bir teknısyen başarılı bir "komisyon adamı", taassuba va- ran derecede namuslu bir politikacı olarak biliniyordu. Eski Maliye Ba- kanının ne çetin bir ceviz — olduğu Büyük Meclisin son fevkalâde top— lantısından beri herkesin malüm dur. Nite . nin kurt lı— deri lsmet İnönü geçen haftanın so- nunda cuma günü, —Ankaradan ay- rılmadan önce yemeğe davet ettiği eski Maliye Bakanını iki yanağın- dan öptü ve son derece samimi bir sesle: "— Seni bir defa daha keşfettık Artık elimizden zor — kurtulursun" edi. Hakikaten, bu sahnenin cereya- AKİS, 30 AĞUSTOS 1958