res, Koraltan, Zorlu doğruca Şeref salonuna girdiler: Dr. Namık Gedik de Başbakanın yanındaki yerini aldı. Saat 13.45 idi. Bilhassa — Menderes pek müteessir görünüyordu. Yemek orada yendi. İskender Mirzanın uçağı meyda- na indiğinde saat 14.06 idi. Protokol icaplarının hiç biri yerine getirile- medi. Bayar misafir Devlet Başka- nını aldı ve ikametine tahsis edilen Dışışlerı Bakanlığı köşküne — götür- ükten sonra tekrar meydana döndü. Tam iki saat sonra İran Şahının u- çağı geldi. O sırada iki takım as- ker getirtilmiş, bando bulunmuştu. Ankaraya indikleri zaman iki Devlet Başkanı da Irak hâdiselerin- den haberdardılar. İskender Mirza uçağında bulunan beyaz ahizeli tel- siz telefonuyla — Afganistan - İran hududunda Karaşiyle görüşmüştü. İhtilâli duyunca evvelâ pilotuna ge- ri dönme emrini vermiş, sonra yeni temaslar neticesinde rota değiştiri- lerek tekrar İstanbul istikameti tu- tulmuştu. İran Şahı da uçağının tel- siziyle onda telsiz telefon yoktur- Irak Kralının hazin akıbetinden ha- berdar olmuştu. Devlet Esenboğadan Çankayaya ken bütün yol boyunca, her elli met- reye bir askerin yerleştirilmiş oldu- ğunu gördüler. Ankaradaki sıkı em- niyet tertibatım Kemal Aygün al- akşam yemek Klüp 47 ve Klüp Ambasadörden temin edildi. Cumhurbaşkanlıgı koşkunun yem isi 47'ye, Diışişler Bakanlıgınmkı Ambasadöre bırakılmıştı İlk gece için Klüp 47'ye kırk kişilik yemek hazırlatılmıştı Misafirlere — levrek portügez, pılıç kızartması, dondurma ram olundu. Ertesi gün klüplerin ahçıları Çankaya köşkünün mutfağında çalıştılar Devlet adamlarımızla misafirler bütün gece Irak hâdiselerini görüş- tüler ve bir politikanın tesbitine ça- lıştılar. İkinci Bastille rakta hadiseler, Parislilerin Bas- tille zindanının bundan tam 16 sene evvel halk tarafından zaptı hâ- disesinin yıldönümünü — sokaklarda dansederek kutlamaya hazırlandık- ları 14 Temmuz sabahı başladı. Hal- buki Orta Doğuda Metternich siste- mini ihyaya çalışan Irak Başbaka nı geçen hafta İstanbuldan ayrılır— ken "14 Temmuz günü kralla birlik- te geleceğiz” demişti. Bunu söyler- ken kendinden emin yetmişlik adam, 14 Temmuzun ne netameli gün oldu- ğunu aklından bile geçirmedi. Ge- çiremezdi de... Nuri Said 14 Temmuz 1789 günü Pariste Bastille zindanlarını yıkan halkın tam 169 yıl sonra sesini Bağdatta yükselte- bileceğini düşünemiyecek kada alkı küçümsüyordu. Onun için si- lâhla susturulamayacak, parayla sa- tın alınamıyacak insan yeryüzünde mevcut değildi. Nuri Saidin dünya- sında adına halk denilen kalabalık, bu silâhla susturulabilen ve parayla _g AKİS, 19 TEMMUZ 1958 satın alınabilen adamların aritmetik toplamından ibaretti. Bağdat hapis- hanelerini, Kral Louis'lerin Bastille'- lerine çevirmişti. Hapishanelerde tam in siyasi mahküm, gazeteci var- B yle bir adam istihfaf — ettiği Bagdat halkının birgün Bağdat zin- danlarına yürüyebileceğini nasıl 0o- lur da aklına getirebilirdi? — Fakat ihtiyar Devlet adamının aklına gel- miyen başına geldi. Kral Faysalın ve Nuri Saidin saraylarına yürüyen halk, aynı anda Bağdat zindanları- nın kapılarını açtı Irakta Cumhuri B atı baş şehırlerı Irakta Cumhu- riyetin ilânını, tesadüfen, İranlı Kral Faysal Sirüün —kurbanı oldu petrol işçileri sayesinde öğrendiler. Pazartesi sabahı işlerine giden işçi- ler Irak hududunda Kraliyet bayra- ğının yerini Birleşik Arap Cumhu- riyeti bayrağının aldığını görünce komşu memlekette anormal hâdise- lerin vuku bulduğuna kanaat getir- diler. Derhal haberdar ettikleri İran makamları haberi Batıya ulaştırdı- lar. Nitekim biraz sonra Amerikan ve İngiliz — elçiliklerinin telsızlerı Washington ve Londraya Irakta bir hükümet darbesi yapıldığı haberini bildiriyordu. Irakta bir devri kapamaya nam- zet görünen tarihi hâdiseler nasıl ce- reyan etmiştir? Bu satırların yazıl- dığı hafta ortasında — Cumhuriyetin ilânı ile neticelenen kritik — günler IRAK HADİSELERİ hakkında hıç bir şey bilinmiyordu. I- âle olan rakın dış âlemle münasebeti kesilmiştir. Dışarıya açık tek kapı Cumhuriyetçilerin elinde — bulunan Bağdat radyosudur. 24 saat üzrin- de 24 saat neşriyat yapan bu rad- yo da, hâdiseleri aydınlatacak bir 1- şık getirmemekte Muhakkak olan tek nokta, hü- kümet darbesınm plânlı bir şekılde yürütüldüğü ve Saidin tama- miyle gafil avlandıgıdır Hükümet darbesinin muellıflerı Sarayı, radyo- ve hava meydanını kolayca ele geçırebılmışlerdır Sadece nehrin ö- bür tarafında oturan Nuri Said ka- çabilmek için bir iki dakika vakit asana bilmiştir. Veliaht Prens Ab- dullıllah idam edilmiş ve adalet sa- rayının penceresinden halka — teshir edilmiştir. Genç Kral — Faysalın da âsilerin elinden kurtulamadığı bilin- mektedir. Bazı haberler Kralın ya- ralı olduğunu bildirmekteyse de, o- nun da öldürüldüğünü duşunmek i- çin kuvvetli — sebebler — mevcuttur. Bağdat radyosuna göre, kadın kıya- fetine giren Nuri Said yakalanmış ve öldürülmüştür. Bir ara Nuri Sa- idin kurtulduğunu düşünen Ankara, Londra ve Washington da artık Bağ- dat radyosunun haberine iştirak et- meğe mütemayildirler. Ölümü mu- hakkak olanlardan biri de Irakın Devlet Bakanı, müfrit Nasır düşma- nı Fazıl Cemalidir. Hükümet darbesi, halkın da tas- vibiyle, Nuri Sa idin — memleketinde yegane organize kuvvet olan ordu tarafından — yapılmıştır. Ortada | numaralı adam olarak, Nuri Saidin sadakatinden şüphe etmedıgı Tuğ- general Abdülkerim Kasım — görül- mektedir. Tuğgeneral hakkında bü- tün bilinen, 1948'de İsraile karşı gi- rişilen harpte Irak kuvvetlerinin ba— şında bulunduğu ve ateş kes emrini* dinlemeyerek harbe devam ettiği- dir. Koyu bir milliyetçi . olmasına rağmen Nuri Saide itimat 'telkin et- meye muvaffak olmuştur. imet darbesinin tamamıyla Iraklıların eseri olduğu — hususunda en ufak bir şüphe yoktur. Tam bir polis idaresinin hüküm sürdüğü ve hudutlarının sıkı bir. muhafaza al- tında bulunduğu Iİrakta — sızmalar- an, dışarıdan yardımdan vesaireden bahsetmek aklı selimi hiçe saymak- tan başka bir manaya gelmeyecek- tir. Nasıl Nasır ve etrafındaki genç subaylar halkın da desteğiyle — Fa- ruğu devirdilerse, Iraklı su- baylar da saltana Cumhuriyeti ilân etmişlerdir. Olan bitenler tamamiyle Irakın bir iç me- selesidir. Irak 168 sene bir rötarla Fransanın geçmekte Henüz sadece Kahirenin tanıdığı yeni Cumhuriyet, Bağdatta duruma tamamiyle hakimdir. Teni hüküme- tin kuzeydeki aşiretlerin ve bazı su- bayların mukavemeti ile karşılaşma- sı muhtemeldir. Ürdünde henüz bir kıpırdanma yoktur. Arzularını haki- katlerin yerine almayı itiyat edinen 7 1789 da geçtiği yoldan