YURTTA Millet Açık pencerenin fazileti Bu hafta pek çok C. H. P. li ken- milletvekillerinden bir kısmı- Avrupaya gitmiş olması hadise- si karşısında adeta sevınç duyuyor- du. Mesele, C. H. P. içindeki şahsi rekabet endişesinin malüm bazı şam- piyonları tarafından da pişirilip ko- tarılmış, umumt efkâra sunulmuş v umumi efkârda, — kolaylıkla tahmın olunacağı veçhile son derece haklı, aynı derecede de sert tepkilere yol Bilhassa C. H. P. teşkilâtı dü, . Tarafsız vatandaş— P. baglı tuttuklarından sukutu hayale uğra- mış kımselerın ruh haleti içindeydi- Yarın iktidarı aldığında memle- ketı sıkıntılarından kurtarması bek- lenilen Muhalefet partisi bugün böy- le mi hareket etmeliydi? Fakat ü- züntü bir hafta sürdü ve bu hafta, hadise C. H. P. nin gittikçe artan i- tibarına bir yeni fasıl ekledi. Genel Başkan Inonu, hıç çekinmeden, Av- paya rak — gitmiş kendi mılletvekıllennı alenen takbih etti ve meseleyi Gruba getırecegını söy- ledi. Başka liderler gibi İnönü de ten- kıtlere karşı kulaklarım tıkayabilir- , bu tenkitlere — aldırmayabilirdi, hattâ tenkitçilere hücum edip ken- di — milletvekillerinin — münasebetsiz hareketlerını ortbas etmeye çalışa- ilirı yır. Genel Başkan apaçık şekılde "Bugun umumi efkâ- rın murakabesi altında bulunan ve yarın bu mürakabe altında yaşıya- cak olan C. H. P. kendi hakkındaki tenkitleri tabii bir hadıse olarak karşılamaktadır" dedi. özler sa- yıları mubalagalı şekılde akseden a etvekillerinin gafını te- lâfiyle kalmadı Muhalefet partisi- nin hiç olmazsa en yüksek kademe- sinde artık umumi efkârın tepkileri- nin nasıl karşılandığını da belirtmek suretıyle propagandaların en iyisi ye- rine geçti. -Zira İnönü bunu söyler- ken D.P. Genel Başkam kendi partisi mılletvekıllerınoıen Avrupaya gitmiş olanlarının bu hareketleri karşısın- da ne düşündüğünü açıklamaya bile lüzum görmedi. Ama Muhalefet paı'tısının en Yük- sek kademesinin — zihniyeti, tutumu ve halkın durumunu böylesine iyi dile getirmesi, ona tercüman oluşu, nabzının nasıl attığını bilmesi -kimi şaşırtmış olursa olsun- Heybeliadalı- ları hiç şaşırtmadı. Zira Heybeliada- hlar geçen haftanın sonunda.,Mig- ros kamyonunun önünde, şeker al- mak için kendileri gibi sıraya girmiş melek yüzlü bir hanımı birbirlerine österdiler. Bu, Mevhibe İnönüydü. nönüler artık bütün pencerelerim açık tutuyorlar ve halkın içinde ya- şıyorlardı. AKİS, 19 TEMMUZ 1958 OLUP BİTENLER Sebati Ataman Server Somuncuoğlu Transfer kıymetler! Talihsiz bir hafta — H&ğfta, bu hafta. Günlerden sah. aat, öğleden sonra bir, Irakta ihtilâl çıkmış Bir gün evvel Türki- yeye gelen haber kulaktan kulağa yayılmış. Sabah gazeteleri hâdisele- rin karışık hikayesiyle dolu. Herkes I akla ve talihsiz, başlarıyla n Şahı, Pakistan Cum- hurbaşkanı Ankaraya gelmişler. Ge- ce Çankayada, geç vakitlere kadar süren toplantılar yanılmış. İşte böy- le bir hava içinde Ankara radyosu- nu, haber bültenini dinlemek ıçın a- ukni çanlar karşılarında mukni bir sesle evlet Ba ı Muzaffer Kurbanog- lunun son tebliğine cevap veren demecini okuyan spikeri bul- dular. Spiker ilk havadis olarak, usun uzun Muzaffer Kurbanoğlunun bir takım rakkamları sayıp döken ve kendisinden evvel aynı işi yapan üç Bakanın sözlerinden -Yırcalı, Po- latkan, Kalafat- zerrece daha tat- min edici olmayan sözlerini tam ye- di dakika müddetle tekrarlayıp dur- du. Tabii, Kurbanoglunun da derdi İnönüydü. İsmet Paşa şöyle dedi, İsmet Paşa boyle dedi, İsmet Paşa bu memlekete zerrece hizmet etmedi dedi, İsmet Paşa hiç bir şeyden an- lamaz dedi, İsmet Paşanın aklı hiç- bir şeye ermez dedi, sonra bir de büyük — müjde verdi, "Yarın da, ö- bür gün de cevaplara devam edece- ğiz, ta ki cevapsız hıç bir husus kal- masın" diye bitirdi Eğer Muhalefet, şu karışık gün- lerde dahi D. P. nin aklının fikrinin Muhalefet ile uğraşmaktan ibaret olduğu yolunda şüphesiz son derece tesirli bir propag nda yapmak iste- seydi Ankar. radyosunun yaptığın- dan daha ıyısını yapamazdı. Grubun heyecan Ustelık muknı sesli spıker Muzaf- fer Kurbanoglunun ağzından C. H. devrini topyekü kotulerken Başb kan Adnan Menderes geçen aftanın sonunda memleketi idare için kabinesine iki yeni C. H. mensubu daha aldı. Tabii bu C. H. P. liler, kabinedeki uçun üC. HP. lı Dr. Lütfi Kırdar gıbı 'sabık C. H. li" ıdıler Partilerinden ayrılmışlar, . P. gırmışler, bakanlık koltu- guna oturmuşları u transfer mu- amelesi, D. P. ik ıdarı devrinde vu- ku bulmuştu. Server Somuncuoğlu 1950'den 1954'ün Muhalefet için son derece çetin yaz aylarına kadar C. H. P. etike tıyle Sinobu Büyük Mec- lıste temsil etmiş, sonra, hele Rum rtağı o sırada bir vergi hıkayesınden dolayı hudut dışı edilince, her halde onguldakın C. H. P. etiket- li temsılcısı olarak Büyük Meclise gelmiş, fakat İstanbuldaki polis mü- dürlüğü — dolayısıyla Demokratlara irin gorunmedıgmd mazbatası reddedilmiş, bunun üzerine Ataman i takip" sahibi bir kimse sıfa- İ tıyla etiketini değiştirip Büyük Mec- listeki yerini D. P. milletvekilleri a- rasında almıştı. Adnan Menderes bu 11