İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Bülent Ecevit Bir taş attı... sisler hakkında kış ortasında verdi- k bi ği yazılı sorular, dört ir rö- tarla -İçtüzük yazılı soruların en geç bir ay zarfında cevaplandırılması gerektiğini söyler- geçenlerde Baş- bakan adına Dışişleri Bakanı Zorlu tarafından cevaplandırıldı. Ecevit — suallerini. - Başbakanın Bursa nutkunda Açık söylesinler, Rusyadan yardım gören memleket- ler arasına mı girmemizi istiyorlar" diye C . yi kestirme yoldan it- ham etmesi üzerine sormuştu. Hal- buki o sıralarda ortalıkta, Rusyaya giden İş Bankası ve Sümerbank he- yetlermın bazı kredi anlaşmaları im- zalamak üzere bulunduğu şayiaları dolaşıyordu (Hakikaten Dışişleri — Bakanının verdiği cevap, bu şayiaların doğru olduğunu göstermektedir. İş Banka- sı 37.500 ton kapasiteli bir cam fab- i anlaşmaya varmıştır. 1.018.525 do- larlık dokuma tezgâhı malzemesi si- pariş etmiştir. Velhasıl Moskova yo- lu açılmıştır, milletlerarası konjonk- türün müsait gözüktüğü bir gunde yeni anlaşmaların yapılmasına mâni kalmamıştır. Tabii ki Dışişleri Bakanı, hukuki İnceliklere sığınarak, Rusyaya hiç- bir resmi Türk heyetinin gitmediği- ni söyliyebilmektedir. Sadece Sü- m Bankasının — hususi heyetlerı gıtmıştır Rusyayla hiçbir kredi aşması — imzalanmamıştır. Bu tarz tek anlaşma 1934 tarihli 3 milyon dolarlık protokoldür. İş Ban- kasının 37.500 ton istihsal kapasite- li cam fabrikası anlaşması için Sov- 22 yet Rusyadan yapacağı — mübayaat 1937 tarihli Türk - Rus kliring an- laşması çerçevesinde hususi bir mu- kavele mevzuudur. Yani normal ti- cari mübadelelerin dışına — çıkma- maktadır. Ne var ki Dışişleri Baka- nı, bu hususi mukavelenin şartları- nı, kolayca tahmin edileceği gibi a- çıklamamaktadır. Gelgelelim 1934 teki tekstil fabrikalarının ve 1958 deki cam fabrikasının kurulması i- çin Rusyayla yapılan — anlaşmaların İktisadi bakımdan aynı mahiyette ol- masına rağmen, Aliyi Veli yapmaya muktedir hukuk Dışişleri Bakanmın Ruslarla aktedilen tek kredi anlaş- masının 1934 tarihini taşıdığını söy- leyebilmesini mumkun kılmaktadır. B a, "yaşasın hukuk" — de- mekten başka çare yoktur. Dışişleri Bakanı bu vesileyle De- mir Perde memleketleriyle olan tica- retimizin, umumi ticaretimiz içinde- ki yerinin azaldığını söylemek fiır- satını kaçırmamaktadır. — Filhakika 1955 ten itibaren Demir Perde geri- siyle olan ticaretimiz nisbi olarak a- zalmıştır Dışişleri Bakanının verdi- ği tablo bunu göstermektedir: İHRACAT 1955 1956 1957 Dolar ve E.P. U. Bölgesi X66.3 26 72 076 (Dolar Bölgesi) (17) (21.6) (28.4) (E.P.U.) — (49.3) (50 4) (47 6) DemirPerde 21.9 laşmalı memleketler 11.8 84 7 İTHALAT 1955 1956 1957 Dolar ve E. P. U. Bölgesi X 72.6 2 76.2 2 76.9 (Dolar lîolgesı) (29.2) (24.5) (36.5) U.) (43.4) (51.7) (40.4) emi Perde 15.7 14.6 16.8 Anlaşmalı memleket. ler 11.7 9.2 6.3 Bu tabloya göre 1955 - 1957 a- rasında Dolar bölgesine ve Avru, İktisad? İşbirliği Teşkılatına 76'ya yükselmiş, buna mukabil Demir Perdeye ihra- cat o 21,9'dan M 18,3'e düşmüş- tür. Fakat ithalâtta aynı temayül görülmemektedir. Dolar ve E.P.U. gölgesinden yaptığımız ithalat 7272,6 dan 9o 76,9'a geçerken, Demir Peı'- deden ithalat da 9 15,7'den 2016.8'e yükselmektedir. Acaba bu tabloda Dışişleri Ba- kanının sevincim haklı — gösterecek ne vardır? Bu rakkamlar, ticareti- mizi Demir Perdeden E.P.U. ve Do- lar bölgesine kaydırmak için sahne- ye konan şuurlu bir siyasetin neti- celerini mi ifade etmektedır" Dış ti- caretımızın bugünkü durum!i h kında bir fikri olanlar, Dışışle- ri Bakamnın sevincini paylaşamıya- caklar ve bu suallere hayır cevabını vereceklerdir. Zira şu meşhur ariye- re anlaşmalarına, yani ihracatın bir kısmının eski borçları ödemek için E.P.U. memleketlerine tahsis edil- mesine rağmen, bu memleketlerle o0- lan ticaretimizin umumi ticaret için- deki nisbeti azalmaktadır. Dolar böl- gesinden, olan ithalâtımızdaki artışın sebebi açıktır: Amerikadan — ziraat memleketine gelen ve dövizsiz öde- nen buğday, et v.s. bu artışı kolay- ca izah etmektedir. İhracattaki yük- selme fevkalâde tütün satışlarından ileri gelmektedir. Demir Perde memleketlerine ge- lince, bu bölgeden ithalâtımız art- makta, ihracatımız azalmaktadır. İh- racatın azalmasının sebebi — aşikâr- dır. Ariyerelerin ödenmesi mecburi- yeti ve dolar bölgesine yapılan tü- tün ve krom ihracatı, Demir Perde- ye sevk için elde fazla bır şey bı- rakmamaktadır. yapılacak — ithalâtı — frenlemektedir. Buna rağmen bu bölgeden gelen it- halât artmaktadır! Velhasıl, Demır Perdeyle olan ti- caretimizin büyük ölçüde artmayışı, satacak mala ahıp olmayışımızın neticesidir. Bu sebeple Dışişleri Ba- kanının sevincini paylaşmadan ev- vel, ıhracat yapamamanın faziletle- düşünmek lâzımdır. ri inde AKİS, 19 TEMMUZ 1958