IRAK HADİSELERİ Harbinden beri ilk defa olarak Orta Doğuya asker çıkara Amerikanın bu hareketi, talihsiz Süveyş seferi- nin ikinci yıldönümüne rastladı. Amerika ilk iş olarak Lübnanı si- lâh kuvvetıyle elde tutmak kararını vermiştir. 'Böylece yıkılmakta oldu- ğu anlaşılan bina, yeni bir ev bulu- nuncaya kadar ayakta tutulmak is- tenmektedir. —Amerikayı bu kararı almaya sevk eden sebebleri anlamak zor değildir. Eisenhower Doktrinini ortaya atan Amerika, himayesi al- tına aldığı hükümetleri — hakikaten koruduğunu ispat etmek zorundadır. Âciz gösterirse, sadece Orta Doğu- da değil, dünyanın dört bucağında- ki dostlarının itimadını kaybedece- ğini ve Amerikan düşmanlarının cür- etini arttıracağını düşünmektedir. Bu sebeble, dostlara sahiden dost ol- duğunu göstermektedir Ne var ki, dostlarını yanlış seçtiği için bu hi- maye siyaseti beklenenin tam tersi- ne netice vereeektir. Krutçef Arap halkının dostunun Rusya, sevilmiyen kralların dostunun Amerika olduğu zehabını verdiğinden dolayı Eisenho- wer'e ve Dulles'e müteşekkirdir! A- merikayı böyle neticesi vahim ka- rarlar almaya sevk eden sebeb sade- ce" bunlardan ibaret değildir. dat Paktının mucidi İngiltere ve Or— ta Doğulu dostlar onu bu yola etmek için bütün ikna Vasıtalarım seferber etmişlerdir. Nuri Said sa- yesinde Orta Doğu petrolünü kont- rol etmek sevdasında olan Majeste- lerinin mazide yaşıyan Muhafazakâr Hükümeti, Bağdat darbesi ve Gü- neydeki petrol şeyhliği — Lahec'deki ayaklanmalar karşısında ikinci- bir Süveyş denemesinden başka hal ça- resi görememektedir. Tabii ki bu i- kinci Süveyş seferi hâdiselerden ma- şallah çok iyi ders alındığı için- A- merikanın koltuğunda yapılacaktır. Askeri turistler B u haftanın ikinci günü Amerika nın atletik ve yakışıklı sılahen— dazlarının turistik Beyrut sahilleri- ne çıkartılması nefis ve güneşli bir havada yapıldı. Plajlarda denizin ta- dını çıkartmakla meşgul bir takım Beyrutlular bu tepeden tırnağa ka- dar silahlı beklenmedik misafirlere aldırış bile etmediler. Beyrutta tam bir sükünet | ve mütareke havası hü- küm s Halbukı “Lübnana asker, çıkart- mayı haklı göstermek için Eisenho- wer'in çizdiği tablo, bu sakin havay- la taban tabana zZıttır. Çıkartmanın akisleri merikanın çıkartma haberi Avam Kamarasında yıllardan beri gö- rülmemiş bir fırtınaya sebep oldu. Silâha baş vurmanın en kutü siya- set olduğuna inanan İşçi Partisi milletvekilleri hükümet sıralarına önmüşler "utanın, utanın" diye bağırıyorlardı. "İkinci Süveyş" ses- eri sık sık işitiliyordu. Bir millet- vekili, Amerikanın hareketini tam manasıyla desteklediğini — söyleyen Dışişleri Bakam Selwyn — Lloyd'dan 10 1956 'da Macar hükümetinin Rusyayı müdaheleye çağırması ile Amerika- nın Lübnan Cumhurbaşkanının da- veti üzerine harekete geçmesi ara- sında ne fark olduğunu sordu. Partilerin izinli sayıldığı — Gene- ral de Gaulle Fransasından ise hiç bir tenkit sesi gelmedi. Bilâkis, Ak- deniz Filosunu Beyrut istikametinde sefere çıkartan Fransa kendisini as- keri harekâtın dışında bırakacaklar diye korku içindedir. an si- lâhendazlarının yanında yer alabil- mek için sabırsızlanmaktadır. * Siyah bulutlar B * haftanın ortasında Amerikan müdahelesinden sonra Orta Do- ğuda hasıl olan durumu realist bir gözle inceleyenler endişelerini sakla- mamaktadırlar. Endişeler Amerikan müdahelesinin Lübnana — münhasır kalıp kalmayacağının bilinememesin- den ileri — gelmektedir. — Müdahele Lübnan hudutlarını aşmazsa, korka- cak birşey yoktur. Rusyanın Lübnan için propaganda mahiyetinde sözler- den ileri gitmeyeceği muhakkaktır. Fakat Amerikanın, hukuken Krallar Federasyonunun başına geçen Kral Hüseyinin yardımına — koşması — ve "takviyeli" Ürdün ordusunun Bağ- ürümeye kalkışması — herşeyi değiştirebilir ve dünyayı üçüncü bir harbe sürükleyebilir. Washington'dan son gelen haber- ler böyle bir endişenin yersiz olma- dığım göstermektedir. P. Eisen- hower'in Kongre İiderlerine. Kral Hüseyin yardım isterse — Amerikan Camille Chamoun Sebebi — hikmet askerlerinin Ürdüne gönderileceğini söylediğini bildirmektedir. Amerika- nın giriştiği büyük öÖlçüdeki askeri hazırlık da bu haberi az çok teyıt etmektedir. Nebraska'daki, ha' daki hidrojen bombalarıyla stratejik hava kuvvetlerine hazır ol emri verilmiştir. Bu hazırlık, Rus- yaya gönderilen "yaklaşma — vaka- rım" tarzında bir ihtar mahiyetin- dedir. Atlantik ve Pasifik filoları da ayni emri almışlardır. Taktik hava kumandanlığı uçakları — meçhul bir istikamete doğru harekete Kenyadan Adene asker sevk eden Ingılterenın muaz- zam Eagle uçak gemisi Beyrut açık- larına doğru ilerlemektedir Adanada Amerikalılar B arada çarşamba günü Adana- lılar büyük Amerikan uçakları- nın onbin kadar Amerikan askerini bütün teçhizatı ile birlikte vilâyet- lerinde bulunan NATO üssüne taşı- dığına şahit oldular. — Öğleyin saat birden, itibaren uçaklar öylesine sık şekılde gelip gitmeye başladı ki bü- tün halk endişe içinde yollara dökül- dü. Hükümetin hemen o gün bir teb- liğle durumu açıklayıp halkın heye- canınıteskin etmemesi hatalı oldu. Amerikan askerleri yem bir müda- hele teşebbüsünden ziyade bir Rus mukabil müdahelesi ihtimalini ber- taraf etmek için Adanaya yerleşi- yorlardı. Amerika Rusyanın Maca- ristandaki hareketine müdahele et- memişti, Rusyanın da Orta Doğuyu Amerikanın hayat sahası tanımasını istiyordu u yük çaptaki hazırlık, as- keri müdahelenin Lübnan hudutları- nı aşması ihtimalini — kuvvetlendir- mektedir. Bu takdirde Mısırın ge- risindeki Rusya ne yapacaktır? U- çüncü bir Dünya Harbi olmasa bile büyük bir Kore Harbi imkânsız gö- rünmemektedir, Maamafih işler bu safhaya gel- meden Önce, Birleşmiş — Milletlerin diplomatik harplere sahne — olması muhtemeldir. Sulh isteyen insanla- rın gözleri halen Birleşmiş Millet- lere çevrilmiştir. Platonik destek V aziyet bu iken çarşamba günü Ankaradan İstanbula gelen İran, Pakistan ve Türkiye Devlet Baş— kanları Yeşilköyden — Umur yatına bindiler ve güzel Boğaziçi sahilleri- ni yalayarak Kilyosa kadar uza dinlendirici bir gezinti yastılar. Dev- let Başkanları daha Ankaradayken Amerikanın Lübna müdahalesini tasvip ettiklerini bıldirmişlerdir. Fa- kat toplantılarda alınan karar, bek- leme ve müdahele etmeme kararı- dır. Bu. son derece akilane bir tu- tumdur ve Türkiyenin — hayrınadır. Her hangi bir yere asker sevketmek bizim için bahis mevzuu — değildir. Şimdilik harp yoktur. Bilhassa Pa- kistan Cumhurbaşkanı, böyle bir yo- lun tutulmasına taraftarlık etmiştir. AKİS, 19 TEMMUZ 1958