R A D Y O Programlar İdeal nişanlılar İ deal Nişanlılar", İstanbul rad- yosunun yeni "ticart" nın adıdır. Dinleyiciye usanç veren kupkuru ilân saatlerinin aksine, "İ- deal Nişanlılar" ticari ilâncılığı, çe- kici bir radyo programı sunma ga- yesiyle birleştirme hedefini — gözet- mektedi ki, geçenlerde yapılan ılk yayınında "Ideal Nışan- hlar", bilg prog diği ılgı çekıcılığı ve surukleyıcılığı sağlıyamamıştır. Eczacıbaşı İlâç Fabrikasının, İpa- unun reklâmını için finanse ettiği bilgi yarışı yayını gibi, Laitgoz çocu mamalarının reklâmını yapan "İdeal Nışanlılar yayını da, bir "para dagıtma prog- ramıdır. Şu far ilgi 1 programıııa katılanlar, bılgılerı, fa- kat daha çok talihleri varsa stüdyo- dan ceplerine para girmiş olarak kabilecekleri programma katılanların para girmeden, yani yayına katılan herbir nışanlı çiftin 100 ile 500 lira arasında değişen bir meblâğ kazan- an dışarı çıkmalarına imkân yoktur. Bu program da bir sual - cevap programıdır. Fakat sorulan sualler bilgi suali değil, zevk sualidir. Ör- nek: "Tel kadayıfını mı, baklavayı mı, sarığı burmayı miı seversiniz" — ya- hut "Kışın Maçkada mı, Nişantaşın- da miı, işlide mi oturmak istersi- nız""'Goruluyor ki bu suallerin ce- vapsız kalması ancak, programa ka- tılan şahıs cevap vermek istemediği takdirde mümkün olabilir. Gerçi, zevk sualleri bittikten sonra nişanlı sorulmak- çiftlere bilgi sualleri tadır. Fakat bunların cevaplandırı- lıp cevaplandırılmaması — neticeye pek az tesir etmektedir. Heyecan yok B ilgi Yarışı programıyla — yapıla- ak bir kıyasta, Nişanlılar prog- ramınm fazla ilgi çekici ve sürükle- yici olmamasının sebeplerinden biri bu noktadadır Birincisinde dinleyi- ci, "Bakalım yarışmacı bu sualı ce- vaplandırabilecek m di ir he- yecan, bir merak duyduğıı halde, bu programda nişanlı çiftlere — sorulan “"Tavukgöğsünü mü y'seversiniz, süt- lacı mı?" gibi suallerin nasıl olsa cevaplandırılacağım bildiğinden he- yecanlanmamakta, verilen cevaplar karşısında ancak yarı kayıtsız kal- makta ve pek üstünkörü olarak eğ- lenebilmektedir. Programın gidişi şöyle olmakta- dır: Programlara nışanlı dört çift katılmaktadır. Bunlar önce — halka takdim edilmekte, sonra hepsi stüd- yo dışında bir bekleme odasına gö- türülmektedir. Bunu takiben ilk cif- 30 tin kadını stüdyoya alınmakta ve kendisine yukarda sözü edilen tipte altı sual sorulmakta, verdiği cevap- lar bir kara tahtaya kaydedilmekte- dir. Sonra aynı çiftin erkeği içeri alınmakta, kara tahtadaki cevapları göremiyeceği bir yere yerleştiril- mekte ve aynı sualler ona da "sorul- maktadır, Herbir çift, altı cevaptan birbirinin aynı olanların — sayısınca, müsbet puan kazanmış olmaktadır. Aynı muamele, öteki çiftler için de suallerle — tekrarlanmaktadır. çiftlerin zevk ma de- recesi ölçülmüş olmaktadır — Sonra çiftler beraberce seçtikleri bir konu- da -sinema, edebiyat, — musiki v.s.- üç tane bilgi sualine cevap vermek- te ve doğru verdikleri her cevap i- çin de bir puan kazanmaktadırlar. Oyun sonunda herbir çiftin — aldığı puanlar toplanmakta, en fazla puan dolduran çift haftanın ideal nişanlı- sı seçilmekte ve 500 lira almakta, i- kinciye 300, üçüncüye 200 ve dör- düncüye de 100 lira ödenmektedir. Yani bu program bir "boş yok" o- yunudur. Programa giren her ift muhakkak para alarak dışarı çıka- caktır. Program tertipçileri bu pa- ranın, "nişanlıların müstakbel — yu- vasına bir yardım olmak üzere öden- diğini" belirtmektedirler. Gelgele- lim bu programın, nişanlı çiftin o ana kadar farkına varmamış olabi- leceği zevk ayrılıklarına — (birinin pirzoladan, ötekinin se şiş kebabın- dan hoşlanmaları gibi zevk ayrılık- larına), hem de elâlemin — önünde, parmak basması yüzünden müstak- bel yuvayı tehlike karşısında bırak- mış olup olmayacağı da akla gelebi- lir hani Diğer taraftan, ideal — nişanlıya ödenen 500 lirayı cebe indirmek için çeşitli kurnazlıklar düşünerek prog- rama katılmak istiyecekler çıkabi- lir. Ni kanuni muamele- ye ve — nüfus kâğıdı kaydına ihtiyaç göstermediğine göre bir herhangi kızla anlaşan bir erkek veya tersi "biz nişanlıyız" diye programa girebilir. Sorulan suallerdekı üç ih- timâl üstünde Öönceden — uyuşmayı sağlıyacak bir formül bulmak e deha sahibi olmıya lüzum yoktur. Bununla beraber programı yaptıran firma, her yayında nişanlılara öde- necek 1100 lirayı -ve program mas- raflarıyla ilân ücretlerini- — gözden çıkarmış olduguna göre, bu parayı “nişanlıların" kurnazlık yoluyla mı, yoksa haklı olarak mı kazandıkları— na aldırmazlık etmesi, asıl, progra- mın sunuluşundaki ılgı çekıcılık sa- yesinde reklâm gayelerinin tahakku- kuna önem vermesi tabiidir. Fakat acaba program, bu gayenin tahak- kukunu sağlıyacak cazibeye — sahip midir ? Batı çevresi içinde alaturkalık Onbeş günde bir salı akşamları saat 21.40'da yayınlanacak olan "İdeal Nişanlılar" programının ge- çen hafta yapılan ilk yayım, radyo- larımızda seviyeli bir programın ga- liba bir tesadüf neticesinde meyda- na çıkabileceğini dÜUşündürüyordu."21 " Puan Bilgi Yarışı" birçok bakımdan Batı ölçüsünde — sayılabilecek bir programdı. Böyle bir programı mik- rofona çıkartabilen bir radyo idare- sinin, aynı kalitede daha — birkaç program daha yapabilmesi beklenir- di. Oysa "İdeal Nişanlılar" — yayım baştan başa, batıdan gelen bir fik- rin -nişanlı çiftlerin zevklerini ölç- me fikri, batı radyolarından alınmış- tır- tamamen alaturka — esaslar ve davranışlar içinde sunuluşunu temsil ediyordu. Başlıca kusur, programı takdim eden Tarık Gürcan ile Attın Terime yüklenebilirdi. Terimin — stüdyoda, programın mahiyetini dinleyicilere anlatışı, vuzuhtan uzak, karmakarı- şık ve can sıkıcıydı. Öyle ki, dinle- yiciye hiçbir fikir vermiyen uzun ve karışık bir izah sırasında sıkıntıdan bunalan dinleyicilerin "artık yeter, programa başlıyalım" diye — seslen- dikleri bile duyuldu. Programın mik- rofona çıkışında, montaj hünerleri, bu tatsızlığı pek az giderebildi. AKİS, 19 TEMMUZ 1958