YURTTA OLUP BİTENLER iki kıymetten birini Basınla D. P. nin münasebetlerini düzeltmek mak- sadıyla Basın-Yayın Ve Turizm Ba- kanlığına, ötekini de D. P. nin ikti- sadi dagınıklıgına çare bulsun diye yeni ihdas ettiği Koordinasyon Ba- kanlığına getirdi. Ancak bu haftanın başında bir Çok Demokrat, Muzaffer Kurbanoğ- lunun en mühim met İnönüyü ve C. layan — meşhur beyanatını dınlerken şöyle düşünüyordu: - Allah, Allah!. C. H. P. nin 1946 seçımlerını yapan İstanbul Va- isi Dr. Kırdar bizim kabinede Ba- an . nin o devirdeki polis müdürü Sebati Ataman bizim kabi- nede Bakan, C. H. P. nin memlekete hıyanetle itham edildiği 1954 yazın- radyoda da Mec rubunu idare eden Ser- ver Somuncuoglu_ bizim — kabinede Bakan!.. Biz mi İktidarı aldık, yok- sa C. H. P. liler mi D. P. yi aldılar?" S.ıra bekliyenler ki eski C. H. P. linin daha, de Meclis tatilken, sıra bekleyen etmek şartsa, başkaları da bu şartı yerıne getırmış halde tayınler bu hafta, za- ten memnun olmayan D. P. milletve- killerinden çoğunu kırdı, üzdü. Kasımda fırtına akikaten, bilhassa İstanbulda bu- lunan bir çok Demokrat millet- vekili Kasımda — Meclis açıldığında milletin bambaşka ruh haleti içinde bir P. Grubu bulacağını bu hafta içinde yakınlarına söylemekten çe- kinmiyorlardı. Gerçi haftanın başın- da cereyan eden dış politika hâdise- leri bütün dikkatleri o istikamete çe- virmişti. Orta Doğuda olup bitenler alâkayı çekiyordu. İç meseleler sü- ratle ikinci plâna düşmüştü. Ama bu, daha ziyade yuksek çevrelerdeydı . nin daha aşağı kademelerinde dış politika dâvası dahi parti dahi- lindeki vaziyete bağlanıyor ve lider- lerin tutumu o zaviyeden de tenkide uğruyordu. Bilhassa memleketin si- yâsi havasında bir huzur — sağlama yolundan D. P. büyüklerinin mütema diyen kaçması, en tabii tenkıtlere Yaman, Rüknettin Nasuhioğlu, Fah- rettin Ulaş, Şemi Ergin, İzzet Akçal, Kemal Özçoban, Kemal Zeytinoğlu, Muammer Çavuşoğlu, Turhan Akar- ca, Zeyyat Mandalinci gibi bir kıs- mının birbiriyle hiç, ama hi olmayan, fakat gidişin hatalı oldu- ğunu görmekte ittifak eden mılletve- killerinin bazı hareketleri D. P. içinde bulundugu çıkmazdan kurtar— mak için yretler — sarfedildiğinin delılıdır Bu mılletvekıllerı ve ha bazı başkaları, nerede olurlarsa ol- sunlar, Kasım —ayının hazırlıkları içindedirler. FFakat gayretler dahi dağınıktır ve asıl bir koordinasyon bakanlığı bu, rargâha lâzımdır. fikirde bulunanlar ve hakikatleri görenler dahi henüz bir araya gelmiş değillerdir. — İstişareler daha ziyade küçük ve mahdut grup- lar arasında yapılmaktadır. Fakat bu hafta, Adnan Mendere- sin kabinesine Server Somuncuoğlu- yu ve Sebati Atamanı alması bir çok Demokrat için, parti zaviyesinden S. Çağlar N. Kirişçioğlu bir çok Demokratı atlayarak Bakan olması bu, hafta D. P. çevrelerinde son derece kötü karşılandı ve dudak- larda acı tebessümlere yol açtı. De- mek ki, P. içinde yükselmek için mutlaka karşı taraftan gelmek lâ- zımdı. Öyle ya, gerçi Server Somun- cuoğlu da -kuyrukların bir mesut hâdise olduğunu söyleyen iktisatçı-, Sebati Ataman da -beyazın siyah ol- duğunu mantık yoluyla ispat müte- hassısı- Büyük Mecliste D. P, nin en sıkı müdafileri arasındaydı Bilhassa Sebati Atamandan İktidar parti si, başı her sıkıştığında medet umuyor, Sebati Ataman da mevzii başarılar kazanıyordu. ma aynı gayretleri l senelerdir. gösteren bir Murad Ali Ülgen, bir Himmet Ölçmen, bir Se- lâmi Dinçer, bir Vacit Asena, bir Hamdi Sancar, bir Nusret Kirişçioğ- lu, bir Osman Kavrakoglu bır Ke- mal Bıberoglu Vaktıyle ça sa larında D. e karşı savaşmadıkla- rı için mi unutuluyorlar hiç hatır- lanmıyorlardı? Eğer D. Grubun da yükselmek için Muhalefete salvo 12 K. Biberoğlu Hakları M. Ali Ülgen yenenler karşı bile sert tepki gösterilmesi, hele müsamahanın Parti kapısından dahi içeri sokulmaması Genel Başkandan Meclis tatile girerken Grupça isteni- lenlerle taban tabana zıttı. Bunun Ka- sımda bir aksülamel yapmasını bek- lemek gerekiyordu. Başsız akat tutumun muhalifleri, büyük dertlerini şu ana kadar halledeme- mişlerdir. Liderleri yoktur. Etrafında toplanılacak, bir ekip çalışması yap- mak için başa geçirilecek, ondan son- ra da kendisine güvenilecek bir şahsi- yet henüz bulup ortaya çıkarılama- mıştır. Gerçi iktisadi vaziyet sıkıştır- dıkça ve dış polıtıkada hatalar gözler önüne serildikçe "aramızda kura çe- kelim, kim çıkarsa o bile ekip çalış- masına daha uygundur" tezi -hak' bir tez- gittikçe D. P. çevrelerinde kuvvet, taraftar kazanmaktadır. Ama Grupta evvelâ verilecek bir iç savaş- ta muhalif milletvekillerinin dağınık hareket etmemeleri hâlâ başlıca şart- — - - - Son haftalarda Dr. Sarol, Hüsnü H. Ölçmen V. Asena bardagı taşıran damla oldu. Başarı şan ynı bardağı teşkilât için taşıran bir başka damla, — kon; elerden çoğunun gene "bir ba şka b har' kalması oldu. Gerçi Zafer gazetesı ik başlıklarla Ankarada — ocak kongrelerıne hemen başlanması için karar alındığını geçen hafta içinde ilân etti ama, ocak kongreleri başla- madı. Nazillide yapılan bir kongresinden basına akseden haber ise, parti idarecilerini hiç memnun etmedi. Halkın şikâyetleri, bütün karşı koyma gayretlerine rağmen D. P. kongrelerine kadar gelip da- yanmakta ve oralarda akis bulmak- tadır. Idarecılerın ise D. yi bir M.s.P. beyi Sevmeyenler Partısı halıne getirdiği hiç kimsenin meçhulü değildir. Her halde,. ocak kongrelerme başlansa da başlanma- a da D. nin üyük Kongresi, şartlar ani olarak degışmedıgı tak- dirde bu sonbaharda yapılmayacak- tır. Buyuk Kongrenin yapılmaması demek ise, elbette ki idareci kadro- AKİS, 19 TEMMUZ 1958