19 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

19 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın içinden Hatalar Zincirinin Yeni Halkası merikan silâhlı birlikleri Lübnanda harekete geç- bulunuyorlar. Cumhurbaşkanlığından ayrılma- sı gerektiği halde ayrılmamak ıçın Anayasayı degıştır- e ka ille Chamoun'a ayaklan lılar, bundan böyle karşılarında kırkdokuz yıldızlı bay- rağı taşıyan deniz pıyadelerını bulacaklardır. Tıpkı m Kamarasında salı günü İşçi Milletvekillerinin bağırdıkları gibi, insanın aklına ister istemez Budapeş- tede ayaklanmış Macarların, karşılarında orak - çekiç- Hi bayrağı taşıyan tankları bulmaları geliyor. Möedeni Amerikalıların hunhar Rus askerlerinin Macaristan'da yaptıkları vahşeti Lübnanda tekrarlamayacakları şüp- hesizdir. Hatta asileri tenkil hareketi mümkün nisbe- tinde kan dökülmeden tamamlanmaya çalışılacaktır Ama bütün bunlar, Eisenhower Amerikasının Orta ğuda yeni bir hata işlediği hakikatini ortadan kaldıra- mayacaktır. Düşünülmeden, uzun vadeli bir politikanın icabı değil de Irak hadiselerinin doğurduğu paniğin ne- ticesi olarak atılan bu adan yalnız Amerikaya değil, bütün Batı âlemine tarifsiz zararlar verecektir. Zira hareketin akisleri hem aleyhte, hem de son derece de- rin olacaktır. Üstelik, uzun vadede, böyle bir müdaha- lenin başarı şansı yoktur a Doğu Batı âlemi için hayati bir ehemmiyet taşımaktadır Bu bölgenin Sovyetler eline geçmesi, hat- ta sadece Sovyet nüfuzuna girmesi dünyada — mevcut muvazeneyi Moskova lehine bozacaktır. Orta Doğunun Batı alemı yanında muhafaza edilmesine kati zaruret kaynaklarından istifade ımkanı elden ka- çırıldığı takdırde başta Avrup: nün bir çok bölgesi tamiri kabil olmayan zararlara uğrayacaklar büyük sıkıntılara düşeceklerdir. Bunu, Batı âlemi gibi Kremlinin sakinleri de mükemmelen bilmektedirler. Hu- dutlarımızın hemen güneyinde cereyan eden mücadele bu hakikatin her iki tarafça malüm olmasının netice- sidir. Fakat ortada Rusların bilir görünüp Batı âleminin gözlerini kapadığı bir başka hakikat vardır. Orta Do- ğuda sadece petrol ve kum yoktur. Orta Doğuda insanlar oturmaktadır ve bu insan kütlesi bir muayyen istika- mette seyretmektedir. Bu insan kütlesi pompaya ba- sınca yerden fışkıran petrol veya rüzgârın oradan kal- dırıp öteye kümeledi gı kum gibi kolay idare edilir, ha- reketsiz ve tepkisiz' bir cisim değildir iğer insanlar arasında bilhassa Ikıncı Dü arbinden sonra geli- şen fikirlerin, temayüllerin, inançların ve ideallerin Orta Doğulular üzerinde h tesir bırakmadığına İnanmak için lüzumundan fazla afdıl olmak lâzımdır. Bizzat batılıların yaydıkları, şampiyonluğunu yaptık- ları bu fikirler, bu temayüller, inançlar ve idealler he- men guneyımızdekı bölgede derin akisler uyandırmış- tır. Bu bölgede petrol faktörü kadar insan faktörünü de göz önünde bulundurmayacak bir politika ancak hüsran getirir. Her hareketi, Sovyetlerin her hareketi kapitaliz- min kışkırtması saydıkları gibi, komünizmin tahrikle- ri neticesi sanmak k Ama asıl yapılması gere- ken bu hareketleri anlamaya çalışmaktır. Zira a- bil tutum, ancak o takdirde müsbet olur, başarılı olur. Orta Doğuda gittikçe kuvvetlenen bir cereyan vardır, bu cereyan solculuk değildir, bu cereyan Batı düşman- lığı değildir, reyan hürriyet aleyhtarı degıldı Fakat Batının anlayışsızlıgı karşısında büyük rin hisleri gittikçe arzulanmayan bi stıkamette ge— lişmektedir. 'Beyrut sokaklannda dolaşan deniz piya- AKİS, 19 TEMMUZ 1958 Metin TOKER deleri bu hisleri biraz daha kamçılamaktan ve güneyi mizdeki bölgeyi Sovyetlere dogru biraz daha İtmekten başka hıç bir işe yaramayaca! kanın hareketi evvela haksızdır Lübnana dışardan mudahale oluyormuş, Nâsırcılar silâh, mal- eme, hatta insan yardım! yapıyorlarmış, yabancı rad- yolar tahı'ıklerde bulunuyorl 1Ş ham üküm ti meşru hükümetmiş. Bunların hepsi g zel Fakat Washıngton lütfen söyler mi, bugün yardımına koştu- ğu Chamoun niçin şimdiye kadar kendi ordusunu, Lüb- nan ordusunu dahi âsilere karşı sevketmek cesaretini veya kudretini gösterememiştir? Bir memleketin ba- ğımsızlığına yöneltilen tecavüzleri önce o memleketin silâhlı kuvvetleri bizzat karşılamaya çalışır. Hükümet- ler kendi silâhlı kuvvetleri âciz kalırsa dışardan im- dat istemek hakkına sahiptirler. Elbette ki sebepler bambaşkadır, şartlar degışıktı ;, ama na asıl Macar or- dusi eğil, "âsiler" e sempati gös- termış, onun yanında varıyet almışsa Lübnan ordusu da Chamoun aleyhtarlarına karşı 'vyürümeyi reddetmiş- tir. Sadece bu, Lübnanda olup bitenlerin bir "dış tah- rik" neticesinden ibaret olmadığını göstermez mi? Amerikanın hareketi ayrıca, şampiyonu bulundu- ğu adalet ve hakkaniyet kaidelerine de aykırıdır. Bir- leşmiş Mületler muşahı Lübnan hâdiselerinin bir "İç mesele" olduğu nda rapor vermişler ve Ameri- ka bu raporu kabul etmış, hatta desteklemiştir, Irak hâdiselerinin doğurduğu panik neticesinde — Birleşmiş Milletler prensıplerını unutmak Ruslara pek yakışsa bile hür dünyanın lide! ı'ıne, hepimizin samimiyetle inan- dığımız Hkırlerın müdafii bildiğimiz Amerikalılara ya- kışmıyor. Nitekim Bırleşmış Milletler Teşkilâtı üyele- rinin pek büyük çoğunluğu, görülecektir, bu meselede Amerıkanın yanında yer almayacaktır Amerikanın hareketı, bundan b şk Rusların ba- şarıyla flort ettikleri "yeni uyanan mılletler nezdinde Batı âleminin itibarını ziyadesiyle zedeleyecektir. Ma- caristan hâdisesini, Suveyş hâdisesini takbih et. Lüb- nan hâdisesini yarat! Bunun maşası yoktur ve Bey- ruta çıkan deniz piyadeleri Budap a Ka inen yumruktan başka türlü telakkı edılmeyeceklerdır Batının hakiki kuvveti, insanlığın tarihi gelişmesine ayak uydurmasındadır. kuvvet kayboldu mu, zor- balık metodları —başka çıkar yol kalmadığı zehabına kapılınınca— benimsendi atı yenı uyanan millet- ler" için bütün cazıbesını kaybed Amerikanın hareketi, nihayet, fiyaskoyla netice- lenmeye bugünden mahküm bir fevri teşebbüstür. De- niz piyadeleri Lübnanda ne yapacaklardır? — Asilerle bitip tükenmez bir gerilla harbine mi girişeceklerdir ? O takdirde talihsiz G. I. ların şimdiden Cezayir deki Fransız ve Ismaılıyedekı İngiliz kıtalarının âkıbetini göze almaları lâzımdır. Yoksa Amerika Lübnanı işgal edip orada daimi kuvvet bulunduracak, yahut o top- rakları Alaskadan sonra Amerikan bayrağının ellinci yıldızı mı yapacaktır? Böyle ıhtımallerın ciddiyeti yok- tur. Deniz piyadeleri, geldikleri gibi çekilip gidecek- lerdir. Yalnız gittiklerinde arkalarında bırakacakları. Batılılara karşı biraz daha fazla hiddetten başka şey olmayacaktır ve Chamoun gene de devrilece Eğer, müdahale etmeme kararına vardıgı büyük memnuniyetle anlaşılan Cumhuriyet Hükümeti büyük müttefikimiz Amerikaya JTlüzumsuz ve acele — tasvip ifade etme yerine- Orta Doğuda yaşayan insan kütle- sini iyi tanıyan bir dost olarak bu ikazları yapmış ol- saydı daha da basiretli davranmış sayılırdı. 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: