DÜNYADA OLUP BİTENLER sorarsanız. Ruslar, iki ufak büyük- leri bertaraf edip, Amerikayla baş- başa anlaşmanın yollarını aramak- tadırlar. Israil "Harp ve Sulh" e Nasıra ne Nuri Saide yâr ola- n ve hergün yeni bir harp başlıyacakmış gibi tetikte duran, fakat sulhu de unutmıyan İsrail ge- çenlerde Rehovot'ta Nükleer Fizik Lâboratuvarını tesis etti. Dünya çapında âlimleri toplıyan lâboratu- var, Atomun sulhçu gayeler uğrun- da kullanılması imkânlarım araştı- racaktır. — Lâboratuvarda 3 milyon voltlluk Van Der Graff nükleer re- aktörü mevcuttur. Enerji bakımından fakir olan İsrail, bu fakirliği atom enerjisi i- mal ederek telâfiye — çalışmaktadır. Fakat bunun için büyük yatırımla- ra ve atom reaktörlerine ihtiyaç var- dır. Bu sebeple Orta 'Doğuya mo- dern tekniği götüren genç memle- ket, atom reaktörünün yerine, He- hum Hidrojen ve güneş enerjisin- den faydalanarak kuvveti bombası imalinde kullanılan nınkine eşit olan Fusion Nükleerini icad etmiştir. Çalışmalar — müsbet netice verirse, sadece İsrail — değil, bütün Orta Doğu çölü yepyeni bir manzara kazanabilecektir, tabii lıselim hislerin yerini alırsa.. Lâboratuvarın açılması — dolayı- sıyla İsraile gelen , dünya atom â- limleri, modern tesislerin ve bilhas- sa bılgıh ve kabiliyetli genç - fizik âlimlerinin — karşısında uydukları takdir hissini saklıyamadılar yıldır harp içinde yaşıyan bir mem- leketin sulhu unutmaması, dünya â- limleri için büyük sürpriz oldu. Me- rasim esnasında âlimlerden bırı ani- den, Rehovot'ta düşman bombardı- manlarından ne kadar uzakta bulun- duklarını sordu. Genç bir fizik âli- minin bu suale verdiği cevap şudur: "Düşman uçaklarından 6 dakikalık bir mesafedeyiz. Fakat buna benzer ikinci bir lâboratuvar bulmak için 20 bin kilometre uzağa gitmek 1lâ- zımdır!" A. B. D. Uçak safaları eyaz Evin beyazlığına son dere- ce duşkun olan Amerikan halk She n Adams hadısesının gurultulerının hala son bulmadığı bu hafta yeni bir skandalin dedıkodu- -uyla meşguldü. Hadise bir Senatö- Eisenhower'ın kardeşi Dr. Mil- ton un, devlet uçaklarını şahsi seya- hatleri için kullanmasını Senatoda tenkit etmesiyle başladı. Dr. Milton Fisenhower, 19 yaşındakı kızıyla birlikte Wisconsın de yaptığı avından dön k askeri uçaklardan ıstıfade etm Askeri uçakların balık avı ge- zintilerinde kullanılması Amerikada AKİS, 19 TEMMUZ 1958 büyük bir heyecan uyandırdı. Ame- rikan halk efkârının bu meseleler ü- zerinde ne kadar hassasiyetle dur- duğunu bilen Beyaz Saraya, bu du- rum karşısında tevil yollarım ara- maktan başka çare kalmamıştı. Bir sözcü, hükümet işlerinin icabına gö- re kullanması için, uçakların Eisen- hower'ın emrine verildiğini açıkladı. Cumhurbaşkanının kardeşi Orta A- merikada bir iyi niyet — seyahatine çıkmak üzereydi. Seyahatten — evvel Washington'a gelip Eisenhower ile istişarelerde — bulunması — zaruriydi. Bunun için Başkanın emrindeki as- keri uçaklardan faydalanmıştı. De- mek ki askeri uçaklar keyif için de- ğil, hükümet işleri için kullanılmış- tı! Bu izah tabii ki Amerikan halk efkârını tatmin etmedi. Amerikalı- lar çok sevdikleri Eisenhower aile- sinin, devlet uçaklariyle balık avına çıkmasını öfkeyle arşılad ılar. Bu öfkenin tesirleri, Sherm, Adams hadisesiyle birleşince, onumuzdekı senatör seçimleri Cumhuriyetçi Par- ti 1ç1n çok çetin bir imtihan olacak- tır Bereket, si mümkün araba sevdasının tedavi- olmıyan bir hastalık hâ- line geldiği memleketimizde, kırmı- zı plâkalı arabaların — yolcularının hüviyet tahkikini kendine iş edinen milletvekilleri yoktur... Onlar kendi pasaportlarının peşindedirler.. Ingiltere Bizimkiler duymasın! eçen haftanın ortasında — Avara Kamarasının, meşhur Parlâ- mento uyelerının (M. kunul- mazlıklarının genışletılmesını red- detmesi büyük bir sürpriz oldu. A- vam Kamarası, M. lerin Bakan- lara yazdığı mektupların milletve- killerinin vazifeleri içinde sayılıp sayılamıyacağı hususunda karar ver- miye çağrılmıştı, İşçilerin eski lışma Bakanlarından George uss'un Donatım Bakanına mektubun yarattığı hadise böyle bir kararın alınmasına lüzum nasıl olmuştu. Londra Elektrik İş- letmesinin bazı ticari usullerine ça- tan Strauss, mektubunda bakan işin ağır ve tahkirâmiz kelimeler — kul- lanmıştı. Bunun üzerine Donatım Bakanı, Strauss'u mahkemeye ver- mekle tehdit etmişti. Acaba bakanın bi P. yi bu sıfatla yazdığı bir mektup için mahkemeye — vermeye hakkı var mıydı? İşçi ve Muhafa- zakâr Partileri liderlerine ve Avam Kamarasının Teşrit Masuniyet Ko- mitesine sorarsanız, bakanın — böyle bir şeye hakkı yoktu Mektuplarda kullanılan tabirler ne kadar ağır o- lursa olsun, M P. ler bu şekilde sa- dece vazifelerini yapıyorlardı. Fakat amarasının üyeleri aynı f i- kırde değildiler. Parlâmento, İşçiler- en Morrison'un fikrini paylaşıyor— du.. Morrison'a göre, basit vatan daşlara reddedilen bir hakkı, millet- vekillerine tanıyarak, Teşrıı Masu- niyet Komitesi, İngiliz vatandaşla- rının eşitliği ve hürriyeti prensibini çiğnemişti. PParlâmento üyelerinin, basit vatandaşlardan, hiç değilse bu mevzuda arklı — imtiyazlara sahip olmaya hakkı yoktu. İşte bu sebep- le milletvekilleri, seçmenlerinin sa- hip olmadığı bir imtiyazı reddetti- ler. u hadisenin Batıda — demokrasi tetkikiyle meşgul bulunan milletve- killerimizin gözünden kaçması 1çın dua etmek lâzımdır. Aksi hakle va tandaşlar gibi — kolayca mahkeme kapısına götürülebilen milletvekille- rinin, dut - yemiş bülbüllere döndük- lerini görmek mukadder olacaktır! İsrailde bir atom reaktörü Sulh için biriktirilen, enerji 25