T Kongreler Mithatpaşa 47 Bu haftanın ortasında Çarşamba akşamı saat 20.30 da Ankara Ta- hib Odasının Mithatpaşa Caddesi 47 numaradaki merkezini yüzlerce hekim doldurdu. Profesörü, asistanı, milletvekili, umum müdürüyle he- men bütün Ankara hekimleri ora- daydılar. Geçen sene çetin mücadele- lerden sonra iş başına getirdikleri genç ve dinamik idare heyetinin da- vetine icabet ederek herkesin istira- hate çekildiği gecenin o saatinde is- tişari mahiyetteki kongrelerini ya- pıyorlardı. Ankara Tabib Odası İdare Kurulu işbaşına geldiği günden beri mensuplarına rahat vermemişti. Dertler birikmiş olduğu için, türlü vesileler bularak — meselelerin üzeri- ne eğiliyor, dolayısıyla üyelerini ça- lışmaya zorluyordu. Tıbbının ana davalarını halletmeye gayret e- diyorlârdı. Gazete çıkarılıyor, Ban- a Komisyonu, meslektaşları için ö- nemli bir Sağlık Bankası kuruyor, Tıp Kulübü özlenen bir lokal halıne getiriliyordu. Hülâsa üyelerinin mad- di ve manevi acılarını dindirmek için ne mümkünse yapılıyordu. Bu faalıyetlerde Odanın Genel Sekreteri Dr. Rüknettin — Tanalpın büyük hissesi vardı. Arkadaşları için örnek bir gayretin içindeydi. Çarşamba akşamı toplanan isti- şari kongre, 24 Haziran Salı günü lstanbulda yapılacak Genel Kongre için lüzumlu hazırlıklarla meşgul ol- du. Teklif ve temennileri tesbit etti. Toplantıya Adananın genç mebusu Ankara Tabib Odasının Başkanı Dr. Suphi Baykam riyaset etmişti. Dr. aykam, münakaşaların sonunda ar- kadaşlarına şöyle hitap etti: "Sağlık dâvamız sizlerin de işaret ettiğiniz, gibi maalesef hergün biraz daha çık- maza doğru gidiyor. Onu kurtarmak, memlekete yapacağımız hizmetlerin en kıymetlisi olacaktır. Yüzlerce ka- sabamız doktorsuz, — sağlık tesisimiz işlemez haldedir. Hergün biraz daha ağırlaşan şartlar altında, muzdarip vatandaşın feryadı, geçim sıkıntıları içinde bunalan — hekiminkiyle karış- mış bulunuyor; Bizler ve bütün va- tandaşlar paylarımıza — düşen feda- karlığı yapmazsak gelecek nesıllere karşı mesul olacağımızı bilmeliyiz." Genel Kongrenin işi erhalde Türkiyenin her tarafın- hislerle meşbu olarak gelecek delegeler bu defa önemli ka- darlar almaya mecbur bulunuyorlar- dı. Cağaloğlunda — yapılacak konsey toplantısında artık ziyafetler kok- teyller bir yana bırakılmalı Genel Merkezi çalışır hale — getirmenin bir yolu bulunmalıydı. Çünkü bundan önce yapılan konsey — kongrelerinde acı tenkitlere,, şiddetli tartışmalara rağmen, herşey gene olduğu gibi kal- AKİS, 21 HAZİRAN 1958 B mıştı. Merkez Konseyi bir türlü yor- gunluğu, mücadeleyi göze alamıyor- du. Bundan önceki toplantılarda Dr. Suphi Baykam, Dr. Lebit Yurdoğlu Dr. Rüknettin Tüzünler, Dr. Fikret Pamir ve arkadaşlarının yaptıkları acı tenkitleri hatırlıyanlar kongrece alınan kararlara Trağmen bir türlü dertler üzerine eğilinmemiş olduğu- nu göreceklerdi. Ama bu defa du- rum, hakikaten son derece vahim bir hal almıştı. Lakaydiyi daha fazla devam ettirmek, sadece dâvaya iha- net olacaktı. Dörtler Saglık mevzuatı eskimiştir. Günün ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi AKİS'in Müsabaka Şartları e İS'in bu senekı yazı musabakası için mevzu "MİLLETLERİNİKTİSADİ KALKINMASI NİÇİN HÜRRİ- YET İÇİNDE OLMALIDIR” — Müsabakaya katılmak i- çin gonderılen yazılar kâğıdın bir yüzüne makinayla ve orta aralıkta yazılacak, uzunluğu da 28x80 —ebadındaki — kâğıtlarla iki sayfayı tecavüz etmiyecek- tir. *— Gelen yazılar önce A- KİS'in yazı işleri kadrosundan kurulacak bir küçük jüri tara- fından incelenecek, uygun görü- len AKİS'te neşredılecektır *— Yazılana — neşrine |1 Temmuz 1958 de başlanacak— 30 Nisan 1959 dan sonra elen yazılar müsabaka dışında bırakılacakt * — AKİS'te neşredilen ya- zılar 1959 Mayıs başında top- lanacak, olan selâhiyetli bir jüri tarafından incelenerek, — birin- ciliği kazanan yazının sahibine 1.000, ikinciliği kazanan yazı- nın sahibine 500 ve üçüncülüğü kazanan yazının sahibine de 250 lira telif hakkı — ödenecektir. Bundan başka birinciliği kaza- nan yazının muharririnin resmi 1959 Mayısının ortasında çıka- cak olan Altıncı yılımızın ilk sayısının kapağını süsliyecek- tir. * — sabakaya katılacak yazıların AKIS Mecmuası, ya- zı müsabakası servisi P K. 582 - Ankara" adresine posta- lanması lâzımdır için ciddi çalışmalarla teklifler ha- zırlamak gerekmektedir.. Hekimin geçim gailesi mutlaka önlenmelidir. Otuz senelik bir gayret ve emekten sonra, bir doktoru 200-250 liraya mahküm bırakmak — müdafaa edile- mez. Dışarda muhit yapmış ÇOK az sayıdakı doktor ve profesörün dışın- da geniş bir tıp ordusu — kelimenin tam manasıyla hakikaten yokluk ve maddi sıkıntıyla pençeleşmektedir. Fahri asistanlık meselesine bir for- mül bulunmalıdır. Gece gündüz ça- lıştırdan genç- hekimlere ne aylık, . hattâ ne de yemek verilmektedir. Bunun ne demek olduğunu ancak bu hayatı yaşıyanlar bilebilirler. Turis- tik otellerin imkânlarından dahi mahrum edilen sağlık tesisleri bir türlü — kurulamamaktadır Husüsi l'ıastanecılık gelışememektedır, Bu- nun tek sebebi mevzuatın kifayetsiz- liğidir. Hususı hastanede yemek da- hil gün eş lira Ücret ödendiği herkesçe bılınse kimbilir belki de vatandaş ikinci 'sınıf otelde kalaca- ğına doktor nezaretinde bir yerde, özel hastanede yatmayı — -tasarruf zihniyetiyle- tercih edecektir. Fakül- te klinikleri, Devlet hastaneleri bin- bir yokluk ve sıkıntı içindedir. Hü- lâsa, çok dar bir bütçeyle, cılız im- kanlarla sağlık heyulasını üzerine a- lan Sağlık Bakanlığının sebep oldu- ğu dertler ancak vatandaşı ezmekte, hekimi ezmekte ve memleketin sağ- lık dâvasını içinden — çıkılmaz bir buhrana doğru sürüklemektedir. Çareler Hıç şüphe yok ki, alınacak tedbir- lerin İlki bu mevzuun açıkça mil- letin gözleri önüne serilmesidir. Ne kadar acı olursa olsun hâdiseler, va- kıalar ve neticeleri ortaya konmalı- dır. Meselâ binlerce kadronun boş ol- masına rağmen Sağlık Bakanlığının tâyin edecek doktor ve sağlık personeli bulamadığını; — mütehassısı olmayan devlet hastanelerinin, sağlık merkezlerinin mevcudiyetim; ilâç, malzeme yokluğunun acı sonuç- larını hülâsa yaşadığımız veya mem- lekette yaşatılan "sıhhat alanındaki buhranı" herkes öğrenmelidir. Daha sonra sıra diğer, tedbirleri almaya ge- lecektir. Tabii bunda çok çeşitli or- ganlar vazife gorecektır sur a dırenebılecek bakanlar iş başına ge- , doğruyu söyliyenler dokuz köy den kovulmayacaktır O zaman B.M M. sindeki ekseriyet, partizanlık öl- çülerinden kendini kurtararak, mem- leket sağlığı adına lüzumlu bütün ka- rarları alacaktır Şüphe yok ki 24 Haziran Salı gü- nü İstanbul da toplanacak bütün Türk doktor ve diş tabiblerini temsilen bir araya gelecek delegelerin vazife yapması en acil tedbirdir. — Evvelâ derdin ıstırabıyla kıvrananlar, me- selelerini teşrih etmek cesaretine ve vazife duygusuna ulaşmak zorunda- dırlar. Bu olmazsa, daha uzun seneler her gün artacak sıkıntı ve buhran- lar sağlık dâvasını geri plânda bıra- kacaktır. 27