İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Enflâsyon Zamlardan sonrası amlar bu hafta da günün mevzu- unu teşkil etmekte, Hükümetin aydınlatmak zahmetıne katlanmadı- halk efkârının hayret ve öfkesi ise kolay kolay yatışacağa benzememek- tedir. Hükümetin hemen seçimler- den sonra hususi sektör fıyatlarının devlet sektörü fiyatları hizasına in- dirileceği hususundaki vadi henüz u- nutulmamıştır. Üstelik şimdi bunun tam aksi yapılmaktadır. Zamların sosyal mahzurlarını u- nutup, durumu soğukkanlılıkla sırf İktisadi bakımdan incelemeye çalı. şan bitaraf mütehassıslar, zamların bir istikrar siyasetinin başlangıcı O- labileceğini kabul — etmekle beraber, perakende tedbirlerle hiçbir netice alınamıyacağını — düşünmektedirler. Akla her ne kadar Fransada, 1948 de Rene ayer'in muvaffakıyetle tatbik ettiği zamla enflâsyonu dur- durma siyaseti gelmektedir ama Fransada o zamanki tatbikatla biz- deki arasındakı fark dağlar kadar büyü Zamla enflasyon nasıl durduruldu? Rene Mayer 1947 yılının son ayla- rında, Maliye Bakanlığına geti- rildiği zaman, Fransada da durum tıpkı bizim içinde bulunduğumuz gi- biydi. Fiyatlar yıldırım hızıyla yükse- liyordu. Bütü iyatlar ve ücretler dondurulmuştu Fakat buna rağmen fiyat artışları bir türlü durdurulamı- yordu. n Zzaptiye tedbirleriyle halledi- lemiyeceğini bilen Rene Mayer, enf- lâsyonu mutlaka durdurmak azmin- deydi. Bunun için işe Devlet Sektörü fiyatlarına zam yaparak başladı. Kö- mür- çelik, elektrik ve nakliye fiyatla- rı yüzde yüzü aşan bir nisbette arttı- rıldı. Dondurulan fiyatlar serbest bı- rakıldı. Yalnız, Rene ayer Devlet Sektörü fiyatlarındaki artışın enf- lâsyon psikozunu körüklemesine va- kit bırakmadan bir seri tedbiri de derhal sahneye koydu. Bütçe mas- raflarını büyük ölçüde kıstı, 150 mil- yar frank tutarında yeni bir vergi ihdas etti. Bu vergiden, ancak tah- vil almak suretiyle kurtulmak müm- kündü. Zengin köylülerin stok etmeyi sevdikleri beşbin franklık banknot- lardan para değeri kaldırıldı. To- marla beş bin franklık banknotlara sahip olanlar, beklemedikleri bir an- da paralarının geçmediğini gördüler. Bu şekilde piyasadan 300 — milyar frank çekilmiş oldu. Ancak enflâs- yon tamamiyle durdurulduktan son- ra, bu banknotlar yeniden para ola- rak sayıldılar Rene Mayer bu sert tedbirlerle de yetinmedi. Millii Kredi Konseyi vasıtasıyla, kredilerin sıkı bir şekil- e kontrolüne girişti. Sadece kredi miktarı değil, kredinin hangi saha- lara verileceği tesbit edildi. Bundan 18 başka Frankın dış değeri yüzde sek- sen nisbetinde azaltıldı, böylece Do- lar 119 Franktan 214 Franka geçti. Birbiri arkasından — yıldırım hızıyla alınan bu tedbirler çabucak tesirini gösterdi. Harbin başından beri bir türlü durdurulamıyan fiyatlar sakin- leştiler. Tecrübe — muvaffak olmuştu. Maamafih o tarihlerde Marshall yar- dımının da sahneye konmasının, tec- rübenin muvaffakiyetini kolaylaştır- dığını unutmamak lâzımdır Mayer siyasetinin izahı gayet ba- sittir: Fiyat dondurmalarının tam aksi neticeler verdiğini gören Fran- sız Maliye Bakanı, bir taraftan bü- tün fiyatların, serbest bir pazarda teşekkül edecek seviyeye gelmesine müsaade etmiş, diğer taraftan ener- Rene ayr O yapar da biz yapamaz mıyız? lik bir vergi, kredi ve bütçe siyase- tiyle aşırı talebi ortadan kaldırmış- tır. Bu sayede yekün talep ve arz arasında bir muvazene tesısı müm- kün olmuştur. Mayer denemesi psikolojik ba- lcımdan da mühimdir. Zira her seçen gün fiyatların yükseldiğini görenler, den kimse, Fransada fiyatların dura- cağına ınanmıyordu Müstahsiller zam yapmayı itiyat haline getirmişlerdi, nasıl olsa her şey satılıyordu. Yarın fiyatların daha fazla — yükseleceğini düşünen müstehlik eline geçen pa- derhal mala yatırıyordu. İş- psikolojiyi değiştirmek — lâ- . İktisadi bakımdan isabetli tedbirler almak, enflâsyon psikozunu yenmek için kâfi gelmiyecekti. Bu- nun dışında, hükümetin her ne pa- hasına olursa, olsun enflâsyonu dur- durmaya azimli bulunduğuna halkı inandırmak gerekiyordu. Rene Ma- yer, bunun için bir tedbir şelâlesiy- le ortaya çıkmış, bunun için beşbin franklık banknotları piyasadan kal- dırarak psikolojik bir darbe yarat- maya çalışmıştı. Gelgelelim, bizim iktidar, enflâs- yonun hem kendisinin, hem psikozu- nun hüküm sürdüğü memleketimiz- de, tek bir perakende tedbirle hem de en kolayıyla - ortaya çıkmıştır. Bunun ardından belki diğer tedbırler teker teker gelecektir. Ne bu perakende tedbirler, enf]asyon psikolojisini değiştirmeğe — muvaffak olamıyacaktır. Bu durumda en iyi niyetli — iktisatçılar bıle, İktidarın muhtemel bir dış yardım ümidiyle dostlar alışverişte görsün hesabı, bir iki jest yapmak zorunda kaldığım düşünmekten kendilerini alamamak- tadırlar. Hele haftanın fon gününü İstanbul Belediyesinin meş- hur imara, 150 milyon lira daha tah- sisat ayırdığını okuduktan sonra.. Kooperatifler Bedava kazançlar örülmemiş kalkınmanın görül- miş bir şekilde geliştirdiği el dokuma kooperatiflerindeki artış, bu hafta başında — yavaşlamaya başla- mıştır. 23 Kasım 1957 den Haziran başına kadar üye sayısı 32 binden 82 bine yükselen — kooperatiflerin artış hızının azalması Sümerbank iplik fi- yatlarma yapılan zammın neticesi- dir. Şöyle ki, son zamdan evvel hu- sust sektor ve resmi sektör fiyatla- 20 numaralı iplikte 13 bir fark vardı. Sümer- Cumhuriyetin ilk yıllarından beri geliştirilmesine çalışılan koope- ratiflere piyasa fiyatı 45 lira olduğu halde 32 liradan iplik veriyordu. Bu avantajdan faydalanmak için, sözde istihsal yapması ereken bir sürü tezgâhsız kooperatif kurulmuştur. Bu sözde kooperatifler, Sümerbanktan ucuza aldıkları ipliği, derhal hakiki imalâtçılara devrederek, oturdukla- rı yerde büyük kazançlar sağlamış- lardır. Tabii ki bu kârlı meslek, ko- lay kazanç peşinde koşan birçok in- -anı sinesinde toplamıştır. Bu arada Sümerbank, iplik satışlarından 70 milyon lira zarar etmiştir rgiler Varidat azalıyor î ktidarın bir iftihar vesilesi ola- rak ileri sürdüğü —Devlet varida- tındaki artış "mythe"i yıkılmak la- zeredir. Zira Başbakanın 1958 bütçe- si dolayısıyla yaptığı hesap doğru çıkmamıştır. Başbakan, — 1956-1957 devresi arasında gelirlerin 800 mil- yon kadar arttığını bu sebeple 1958 bütçesini bir yıl evveline nazaran en az 800 milyon fazlayla kapamanın mümkün olacağım söylüyordu. Hal- buki hükümet 400 milyon bir artışla yetinerek tasarufa dikkat etmişti. Ne yazık ki, Devlet gelirlerinin in- celenmesi bu iyimser tahminlerin AKİS, 21 HAZİRAN 1958