YURTTA OLUP BİTENLER züne hâlâ çıkamadı. Nihayet ziyade- siyle meşhur "Dilek Raporu", millet- Vekıllerının önüne gelmek için — bir tek adım dahi atmadı. C. P. bu meseleler karara baglanmadan Bü- yük Meclisin tatile girmesine muva- fakat etmeyecektir. - Gerçi Kıbrıs hadiseleri son gün- lerde dikkatleri bütün öteki mesele- lerden alıp o meselenin üzerine ge- tirmişti ama, C. H- P. nin tecrübeli ıdarecılerı bunun fazla surmeyecegı eketin ne olacağ sualinin "Kıbrısın ne olacağı" sualının üstüne gene çıkacağından emindile Bir yandan seçim mevzuları, otekı taraf- tan zamlarla ağırlaşan hayat paha- lılığı, nihayet Basının hali İktidarı bu mevzularda ciddi kararlar almaya mecbur edecekti. Zira bunlar, askıda bırakılacak işler olmaktan — süratle çıkıyordu. Galiba şimdilik bunu gör- meyen bir Demokrat büyüklerdi ve farketmiyorlardı ki Kıbrıs hâdiseleri- nin iç politikada kendilerine aldırdığı nefes, kar toplayan güneşden farksız- Hareket yok una rağmen, bu hafta Kıbrıs hâ- diseleri de pek güzel bir fırsat ya- rattığı halde Demokrat büyükler İk- tidar ile Muhalefetin hiç — olmazsa Meclis içi münasebetlerinin düzelme- si' için tek bir adım atmadılar. Hal- buki çalışmaları koordine etmek mak- sadıyla Başkanlık Divanı yoluyla C. Grup Başkanlığına başvurula- bilir ve müstakbel gündemlerin tan- zimi mevzuunda istişare yapılabilir- di. Yapılmadı. Hazırlıklar, — Kurban Bayramı arifesinde Mechsı tatile sok- mak, n bir hareketi- ni önle mek gayesiyle de yaz ortasın- da bir "aralık toplantısı", kararı al- mak istikametindeydi. Halbukı yaz ortasındaki çalışmaların hiç bir fay- da sağlamadığı tecrübeyle sabit ol- muştu. Bundan başka taktik muhte- melen C. H. P. nin harekete geçme- sini önleyemeyecekti. Bir defa seç- men. Meclisin daha çok ve daha ve- rimli çalışmasını istiyordu. İkincisi, zamların umumi heyette görüşülme- sini, hükümetin mucip sebeplerinin a- çıklanmasını bekliyordu. Bunlar ya- pılmadan tatile girilince, tatilin a- leyhinde bulunacak ve tatili hakika- ten "fazla iştahlılar'ın — burnundan getirecek C. H. P. eğer kendi Gru- bunun bütün mensuplarını evvelâ, harekete geçirir, sonra dâ başkent- te toplayabilirse- ister istemez ye- ni puvanlar kaydedecek, — prestijini kuvvetlendirecekti. Niçin konuşulmuyor Ankarada pek çok kimse, haftanın ortasında, İktidarın bilhassa se- çimler, zamlar ve Özalp raporu mev- zuunda Mecliste niçin bir görüşme açtırmak istemediğini anlamıyor ve bunu açıkça ifade ediyordu. Hatta şaşanların arasında Demokratlar da bulunuyordu. Halbuki hâdise şudur: Pek çok meselede — olduğu gibi D. P. nin bazı meseleleri Meclise ak- settirmesi, "bir anı geçirmek" ar- zusundan dogmuştur. Özalp hâdisesi, “Dilek Raporu" ile de sabit bulundu- ğu üzere bugün için en ufak fayda yermeyecek şekılde nihayetlenmiştir ve raporun müzakeresi sonunda okla- ra hedef yapılmak istenilen İsmet İnönü sadece daha fazla büyüyecektir. Seçimlerle alâkalı hâdiselerin tartışıl- vaad- lerinin aksine, Muhalefet için — acı sürprizlerle dolu olarak geçmeyecek- ira Dr. Gedik - Hayrettin, Na- kıboglu ekibinin bütün çalışmalarına ğmen mesela İstanbul seçimlerin- deki yolsuzluklardan Muhalefete dü- şen pay hiç de kabarık çıkmamıştır. Buna mukabil Muhalefet, aynı se- çimler görüşüldüğünde kullanmak ü- zere bir çok vesika, delil hazırlamış- tır. Bu vesikaların, bu delilerin tat- min edip etmeyeceği tabii bilinme- mektedir. Fakat İstanbul seçim ku- rulunun tarafsız başkanının da seçim- lerin yenilenmesi — istikametinde rey vermiş olması ve D. P, ittin İstanbul milletvekillerinin ehemmıyetı Demok- rat çevrelerin çekingenliğini izah et- mektedir. Nihayet zamlara gelince, hükümet kendi Grubundan kuvvetli ıkmamıştır. Bir mokrat mil- letvekili iktisadi siyaseti şiddetle ten- kit etmiştir. Buna mukabil, zamlar lehinde kapalı kapılar arkasında ko- nuşmakta beis görmeyen hükümet ta- raftarlarından hepsinin umumi he- yette aynı cesareti, hele seçim bölge- lerine gidecekleri şu tatilin arifesin- de, gösterip göstermeyecekleri tama- Türkiye Büyük Millet Meclisi Söz — hakkı yalnız — İktidarın değildir Faik Ahmet Barutçu "Tatile giremeziniz!" miyle meçhuldür. Hatta bunların sus- mayı tercih etmeleri daha muhtemel- dir. O halde, iktisat siyasetini kim müdafaa edecektir? Bu nokta da, Mu- halefetin gensorularının Başkanlık Divanından gündeme doğru niçin an- cak kaplumbaga süratiyle yol aldığı- nı gözlerin önüne koymaktadır. Bü- tün bunlar biraraya gelince — bugün için en iyi çare. Meclisin tatile git- mesi gibi görünmektedir. Halbuki bu meselelerin hiç birini halletmeyecek- tir. Muhalefetin tesiri Vaziyet bu iken haftanın başında C,H £ smaıl Ruştu Aksalın da 1mzasıyla yeni bir gensoru hazırla- at Kıbrıs hadıselerının birin- ci planı işgali dolayısıyla takrırın Meclis Başkanlığına verilm ge- ciktirildi. Mesele zamlardı ve C H. P iler — bilhassa Ticaret Bakanı Ab- dullah Akerin bundan bir müddet ev- el — piyasa fıyatlarının Sümerbank mamulleri fiyatı seviyesine indirile- ceği, böylece halka ucuza giyinmek imkânının sağlanacağını resmen bil- diren bir beya natım yakalamışlardı Bugün ise Sümerbank mamullerine, bunların sevıyesını pıyasa fıyatları seviyesine getirmek için zam yapıl- AKİS, 21 HAZİRAN 1958