MUSİKİ Konserler Kazan kaldıranlar rogramda, Berlioz'un — "Troyalı- lâr" operasından "Av ve Fırtı- na" bölümlerinin icrasına, Devlet erası Korosunun da iştirak edece- ği yazılıydı. Konserde, — dinleyiciler "ha çıktı, ha çıkacak' diye koroyu boş yere beklediler. Eser, korosuz sunuldu . Zaten bu parçada koronun parti- si pek kısaydı. Hem, dünyanın her yerinde bu musiki konserlerde çok kere korosuz icra edilirdi. Ama şef Robert Lawrence konsere bir çeşni, bir renk katmak, a da önemlisi, eserin aslına uymak ıstemıştı Fakat Devlet Operası Korosunun sudan bir mesele yüzünden aksilik çıkaracağı- nı bilebilmesi için Devlet Operasıyla olan temaslarının daha eski bir seç- mişe dayanması gerekirdi. Provada, koronun sahnede nereye yerleştinle-. regi hususunda bir k arara varılması biraz uzamış, bunu üzerine koro - huylar dır - sıkılmaya baş- lamışlardı. Sıkıntılarını da açık belli ediyorlardı. Ne de olsa Devlet Operası Korosu, başka bir şefin ida- resinde, meselâ bir oratoryoya ça- Ilışırken,,şef kendilerine ayakta şar- kı söylemelerini. emrettiği "hayır, ayakta duramayız, yoruz" diye itiraz etmi luktu. Başına buyrukluğuyla. sizliğiyle, tembelliğiyle tanınmıştı. Ama şef Lawrence. disiplin seven bir adamdı. Serkeşliğe -tahammül ede- mezdi Gürültü çıkaran koro üÜüye- lerinden bir ikisinden derhal sahne- yi terketmesini emretti. Artık bu ka- darı da fazlaydı. Korodaki hanımlar- dan biri celâlleniverdi. Bir ihtilâl or- dusuna hitap eder gibi — "hakkının korunmasını istiyen benitakipeder" dedi. İşarete- bakan koro üyeleri he- men ' liderin peşine takılıp sahneyi terkettiler. Oh ! Konser verme sıkın- tısından kurtulmuşlardı ya! Ellerin- den gelse; operalara da iştirak etmez- lerdi. Onların tek katlanacakları zah- met, aydan aya gidip ücretlerini al- maktı. Koronun şefi Adolfo Camozzo bu hareketi asla tasvip etmedi. Cum hurbaşkanlığı Orkestrası üyeleri de keza yapılanı doğru bulmadılar, hat- ta konserin — başarısını — baltalamak Içın yapılmış bir hareket olarak tef- sir ettiler. Ama koro üyelerinin, kon- ser başarıl ş ve olmamış, bir esere saygı gösterilmiş veya gös- terilmemış, musikişinastık disiplini- ne uyulmuş veya uyulmamış, böyle şeylere aldırdıkları yoktu. Onlar hâ- lâ, meseleyi en dar zaviyeden alıyor- lar "koronun kontratında, orkestra konserlerine iştirak e etmek diye bir mecburiyet yoktur" diyorlardı. Kimi de, kısa bir eserde, birkaç bölümlük bir koro partisini söylemenin Dev- let Operası Korosuna, bir şeref. sağ- lamıyacağını ileri sürüyordu. Bu dü- 32 şünceler, bir sanatkâra asla yakıştı- rılamıyacak bir zihniyetin mahsu- lüydü. Opera korosundan zorla pro- va sahnesine çıkması ve ilk fırsatta hâdise çıkartarak çekip gitemsi de- ğil, bizzat konser vermek için te'şeb- büslerde bulunması söylenecek koro partisi kısacık bile olsa bundan, bir kuartette 'viyola çalan — musikişina- sın amatörce zevkini duyması, hele bu şehrin yegâne korosu olduğunu ve Ankarada. korolu konserlerin he- n hiç Verilmediğini düşünerek bu yoldaki teşebbüslere can ve gönülden yardımcı olması beklenirdi. — Robert Lawrence meselâ gelecek yıl. Berli- oz'un "Faust'un Lanetlenmesi" adlı, korolu ve solistti dramatik efsanesi- ni hazırlama tasavvurundaydı. Za- man da koro acaba aynı şekilde mi Berry O'Neil Günümüzün sesi hareket edecekti? Herhalde bu toplu- luğa herşeyden önce musiki sevgisi, memleketin musiki hayatına hizmet arzusu, tevazu duygusu ve çalışma hevesi — verilmeliydi. Başarılı konser Cumhurbaşkanlığı Orkestrasının eceki konse kor iştirak etmeyişi pek fazla bırşey de— riştirmiyordu. Programlarda, Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu tarafından Ahmet Andiçen — Kanser Hastahanesinin menfaatıne tertiple- nen bu konserin "Olağanüstü Büyük Konser" olduğu belirtiliyordu. Ger- çekten, bilet fiatları pek — yüksekti ve buna rağmen bütün biletler kısa zamanda satılmış, hatta. soylentıle— re göre karaborsaya duşmuş . Fa- u konsere "olağanüstü" ve "bü- sıfatlarım lâyık gösteren şey, kat yük şef Lawrence idaresindeki yetki, or- kestranın başarılı icrası, misafir so- list Perry O'Neil'in değeri ve prog- ramın olgunluğuydu. Ankaralı kon- ser devamlıları ire eviyede bir konser din lemış olmalı dılar Konser, Handel'in "Su Musikisi" nden Sir Hamilton Harty nin seçtiği ödern orkestra için düzenlediği süitle başlıyor ve bunu Beethoven'in Birinci Do Majör tosu takip ediyordu. 32 Perry O'Neili — Amerikanın, dunya çapında şöhret yapmıya namzet pi- yanistlerindendi. Chıcago Üniversite- sinden mezun olmuş, piyano tahsili- ne New York'ta Juilliard okulunda ve Philadelphia — Konservatuarında devam etmişti Chicago'dayken Ar- nold Schoenberg, oranın üniversite- sinde Verdigi derslerde, piyano ör- neklerini icra etmek için Perry O Neil'i seçmişti. Genç piyanist kon- serlerinde bilhassa günümüzün bes- tecilerinin musikisini çalıyordu. Mac Dowel ve Richad Strauss'un musikisini taşıyan iki plâğı da son yıllarda yayınlanmıştı Beethoven'in genç ik yıllarına ait Do Majör rtoda Perry O'Neil eserin bestelendıgı cağda Beethoven üslübunun özelliklerini kavramıştı. Bu üslüba Mozart tesirinin hakim olduğunu unutmuyordu Piyor_ıad_an çıkarttığı ses küçük ve inceydi ic- rasında hafiflik, rahatlık, iddiasızlık vardı. arğo da eriştiği duygu Ve ifade zenginliği en büyük leri bile kıskandırabilirdi. ustası Robert Lawrence orkestrayı, musikinin hem metninde, hem de piyanistin — çalışıyla — uz Gerçi son muvmanda biraz daha yavaş bir temponun çalışıyla daha rahat bir icra çıkmasını sağlar- dı. Fakat buna rağmen eser, baştan sona, bir bütün olarak ortaya çıktı. Ravelın Sol Majör Konsertosunda piyanistan daha büyük, daha parlak bir tonla çalması beklenirdi. Belki de piyanonun kapağının çıkartılmış gel oluyordu. Bunun dışında eser, olması, sesin salona aksetmesine en- Neilin temiz icrası ve solist- orkestra beraberliği sayesinde tat- min edici bir çalmışla sunuldu piyanist- Refakat Şef Lavvrence, Handel'in musiki- sini yerine göre duru ve sade, yeri- ne göre parlak, ihtişamlı, fakat, as- la çağını şaşırmış bir - romantizme kaçmadan — çaldırdı. — Berlioz'daysa. ondokuzüncu asrın bu büyük deha- sının - ve orkestralama ustasının - musikis çok nıyan şefin aracılıgıyla dinleyiciye sunuluyordu. Rimski - Korsakof'un "Altın Ho- roz" undan Giriş ve Düğün Maarşı, bu parlak konseri sona erdiren uygun bir eserdi. Robert Lawrence'in prog- ram ya pma ve yaptığı programı bil- gili ve zevkli bir idareyle gerçek- leştirme meriyetleri yanında orkest- ranın gayretli icrası da övülmive Tâ- yıktı. Bilhassa birinci korno Ferhat Güneri, birinci ttompet Ferruh Alan- pon. solo arpist Nazmiye ÜUnlü ve bütün yayvlı cazlar grubunun çıkar- icra zikredilmiyve de- dıkları temiz ğerdi AKİS, 19 NİSAN 1958