YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Yeni sistem peşinde Bu haftanın başlarında Ankarada, D. P. çevrelerinde, bütün dertler den kurtulma çaresi olarak yeni bir sistem gosterılıyordu Galiba İkti- dar, eline taze bir Kristof Kolomb yumurtası geçırmıştı. Doğrusu iste- nilirse sistemin ne tazeliği, ne yu- murtalığı vardı. u, adına "prezı— dansiyel sistem" denilen ve icranın bütün selahıyetlerını tek elde topla- yan, Demokrasi ananesine malik memleketlerde geniş bir Demokra- siye, Demokrasi ananesine malik ol mayan memleketlerde koyu bir to- Adnan Menderes Reisiiktidar talitarizme götüren usuldü.. İcranın başındaki zat, teşrii Meclisten baş- ka şekılde seçılecektı Tıpkı Ameri- kada olduğu gibi.. Mesai arkadaş- larını Meclısın dışında tâyin edecek- ti. Meclise karşı da, tek başına me- sul bulunacaktı. Bir - Cumhurbaş- kanı gibi — değiştirilmez, bir Başba- kan gibi selâhiyet sahibi olacaktı. Böylece, zannediliyordu ki, rahata kavuşulacaktı. Doğrusu 1stenılırse böyle bir te- mayül, D. uayyen bir çevre- sinde Uzu zamandan beri vardı, İcra daıma teşrii Meclisten şıkayet— çiydi. Bir Anayasa değişikliğinde o yolun tutulacağı ileri — sürülüyordu. Fakat başkentte bugünlerde esen hava, öteki havadan farklıydı. zidansiyel sistem, tek çıkar yol ola- rak gösteriliyordu. Yapılan edebiyat iyiydi, Propaganda devam ediyordu, kuyrukların — ötesinde bir — refahın 4 yattığı hâlâ — tekrarlanıyordu. Ama bunlar, tesir ve inandırma kıymetını kaybetmıştı O kadar ki, bizzat söy- leyenler ınanamıyorlardı onumuzdekı seçimlerde ise, bugünkü seçim kanu- nuyla dahi . zaferini en nik- binler beklemı orlardı. Halkın mem- nuniyetsizliği hıç kımsenın meçhulü değildi, İşte, yeni hava böyle bir kon. Jonktur içinde estırılmeye başlanmış— Başlıca şikâyet Bu —haftanın başında, Başbakan Ad- nan Menderesin Universite hadise— leri üzerine alelacele İstanbula gitm, sinden önce bir çok milletvekili Baş— bakanlıkta göründü. Binada, kabine toplantılarına ayrılan odada . Ge- nel tdare Kurulu içtima halındeydı Milletvekilleri Meclisin tatilinden ön- ce yurdun muhtelif yerlerine, bilhas- sa kendi seçim bölgelerine gitmişler, taze havadisle gelmişlerdi. Müşahid- lerini bir raporla Genel İdare Kuru- luna bildiriyorlardı. Haberler iyi de- gild Halk, memnun olmaktan uzak- Her yerde darlık ve sıkıntı vardı. Milletvekilleri 1 numaralı şikâyet mevzuu olarak bunları gösterdiler. İktisadi vaziyetin düzeltilmesi, hata- dan dönülmesi, lâzımdı. Bunun daha fazla devamına imkân yoktu. Görül- memiş Kalkınmaya inanan hemen he- men kalmamıştı. Gerçi bereketli bir mahsul yılı İdrak edeceğimiz anlaşı- lıyordu ve bu, milletçe sevinilecek bir hâdiseydi. Fakat o dahi, seçmenin yüzünü güldürmiyecekti. İşin kötüsü şuydu ki, iyiye gitti- ğimize dair bir inanç mevcut değil- di. Karamsarlık ruhları sarmıştı. Ta- bii bazı Demokrat milletvekilleri et- raflarına pembe gözlüklerle bakmış olduklarından vaziyeti başka türlü görmüşlerdi. Ama D. P. Genel İdare Kurulunda beliren ınanç, iktisadi va- ziyetin D. P. için en büyük endişeyi teşkil ettiği kanaati oldu. Ta, külli- yetli bir dış yardım lâzımdı, ya da şu sıralarda petrolün Türkiyede fışkır- ması.. Başka bir çare ufukta belirmi- yordu. Daha doğrusu, bugunku Ssis- tem içinde başka bir hal çaresini DP. nin yüksek çevreleri kabil görmiyor- du. Dış yardım veya petrol ise, hep beklenen Hızırdan başka bir şey de- ğildi. İkisi de. pek gayriciddi bir ihti- lal olarak mütalâa,edilecek hakley- di. İktisaden iyiye, son derece sevim- siz tedbirler almadan gitmek hayaldi. Son derece sevimsiz — tedbirler ise. Grupta yeni bir 1955 sonbaharı yara- tabilirdi ve bu lider vaziyete hâkim olmayabılırdı Iktıda P ye vermek. İktidar P, deyken düş- menin yanındâ hic bir şey değildi. O takdirde, lider gayet iyi biliyordu ki, en yakın arkadaşları başta olmak ü- zere bugün kendisini hararetle alkış- layan herkes bütün kabahati kendi sırtına yükliyecektir ve başına dert açmakta yarışacaktır. Parti içinde ihtilâflar Yurt turnesinden dönen milletvekil- leri başka bir hususu daha müşa- hede etmişlerdi. D. P. teşkilâtının ba- şında bulunanlar çevrelerinde sevil- miyorlardı, tutulmuyorlardı. İdealist Demokratlar, 1946 emokratları ya başka partiye geçmişlerdi, ya da kö- şelerine çekilmişlerdi. Onları yeniden cezbetmenin yolu, vaadlerinın tahakkuku yoluna sapmaktı. Müte- madiyen gazeteci hapseden, Mütema- diyen ÜUniversite hocasıyla uğraşan, partizan idarenin acı örneklerini ve- ren bir İktidar, elbette ki 1946'da . nin memlekete vaad ettiği lk— tidar değildi. İsmet İnönü 1 Numaralı aday O zaruret de mükemmel şekilde anlaşılıyordu. Sıkmanın sonu yoktu. Sıktıkça huzursuzluk artıyordu. Bi- lâkis, geniş bir müsamaha'ya lüzum vardı. in aynı çevreleri, bu günkü sistem İçinde onu. da im sız buluyorlardı. Çok şikâyet bırık— i. Kapıları açmak, hele ilk za- manlarda muazzam bir şikâyet yağ- muruna tahammül etmek demekti. Tade edilecek hürriyetler .muhakkak suıstımal edilecekti. l950de de öyle olmam ? una dayana mamış, hürriyetleri kullanma adabı— nın tabii mecrasına girmesini bekli- yecek, biraz daha sabredecek yerde eline sopayı almıştı. Şimdi yanlış ha- reket edilmiş olduğu görülüyordu."A- ma. bugünkü sistem -düşmek tehlike. si buyuk olan sistem- böyle bir tec- rübeyi göze alacak — cesareti vermi- yordu O h lde, —prezidansiyel sisteme geçmek lâzımdı. Prezidansiyel sistem, AKİS, 19 NİSAN 1958