tekrar ailenin başına getir!" Hâkim Leibowitzin bu sihirli formülü belki ilk nazarda bırçok kadınları — kızdı- racakt ır hâkimin kastettiği kadın lede ikinci planda ve sılık bir şahsıyet olarak kalm de- ğildir. Kadın evdeki 'm Vazi- feleri ile elbette ki yerini muhafaza edecektir, ancak ukların üze- rindeki mutlak hakımıyetını babaya çekmiyecektir. Mevzuubahis olan di- siplin de, öyle eski terbıye sistemine dayanan kuru ve z bir disip- lin olmayacaktır Bu dısıplın Psiko- lojiye ve yeni terbiye anlayışının ru- huna sadık bir disiplindir, ruhı tat- minle beraber ve ona muva yürütülecektir. nın aılenın başında eski sı, sayılan ve sevilen bir kimse ol- ması lazı dır. İtalyada çocuk âkim Leibowitz bu kanaatlere o- turduğu Brooklyn mahkeme kür- lişigüzel seçmemiştir da çocuk suçlarının en ıslendigı memlekettır Hakımın alakas çe- ken e bu olmu Madem ki - talyada çocuklar dıger memleketler- den çok daha az suç 1ş1emekted1rler ve bundan da daha adem ki İtalyada çocukların lar çocukvari suçlardır ve dejen olmamıştır, elbette ki bunun bir se- bebi vardır. Brooklyn'i Hâkim — bu sebebi bulmakta gecıkmemıştır So- kaklarda ve bütü müesseselerde, mekteplerde mahkemelerde çocukla— "otoriteye" — karsı derin bir say- gı beslediklerini görmüştür. İtalyada B göre Italyada aile reisi yerini muha- faza etmiştir, evine bakan, sayılan adamdır. Babaya karşı an ço- cuklar cezalandırılmaktadır. İşte bu baba tipi, çocuklarda bir otoriteye hürmet fikri uyandırmaktadır. Çocuk- ları ile her a haşır neşir olan nenin, yumuşak tabiatı ise, bu oto- rıteyı kurmaya müsait degıld Amerikada çocuk merikada vaziyet — bambaşkadır. Çocuk annenin — him, yesındedır Evde bütün kararları anne ledir, evin geçimine de çogu zaman İştirak eden kadın, erkeğin aile reis- liğini haleldar edecek çıkışlar yap- maktadır. Ustelık dışarda fazla ça— lışan, kendisin bir haya mücadelesine kaptıran baba, aile re- isliğini fiilen yapmak mesuliyetini 28 1şled1kl rİ suç— kolaylıkla üzerinden atmakta, evin idaresini tamamile kadına terketmek- tedir. Amerikada, şayet bir erkek, çocuğuma “"haydi uyku saati geldi" derse çocuk derhal annesine bakmak- tadır, çünkü onun kocasına ekseri şu cevabı verdiği bir — hakikattir. "Kuzum sen şu çocuğu rahat 'bırak- sana, neden hep onunla uğraşıyor- sun?" Bu tip ufak hâdiseler, evde babanın otoritesini sıfıra düşürmek- tedir Disiplinin faydası Halbukı çocuklar disipline muhtaç- tırlar, onlar disiplin ararlar ve etrafını makul ve ülü bir dısıph— nin duvarları ile örülmüş — görmez- se, bocalar, şaşırır ve kendisini bed baht, himayesiz hisseder. Disiplin o- na dünyanın ne olduğunu anlatır. Bu Haylaz çocuk “Babası — nerdesin?" dünyada çocuğun istediği geniş - bir hür sahadır, u hür sahada nereye kadar gıdebılecegını bilmesi ni ister. Eğer ailenin menfaati böy- le icab ett'riyorsa bir çocuk, yap- mak ıstemedıgı şeyleri de yapmaya mecburdur çünkü böyle alışması lâ- zımdır. Onun hayatta yapmak iste- mediği bazı şeyleri yapmaya mecbur olacağı bir hakikat değil, midir? Hâkim Leibowitz'a göre anne, baba ile çocuk arasına girip babanı otoritesini kırdığı zaman, her defa da, çocuğun Uzerıne oturduğu temel taşlarından bir tanesini — sarmakta- dır. Babanın ailedeki vazifelerim sine bağlıdır. Babalara iş düşmekte- dir. Okuyucu mektupları Politikacılar hakkında 05 inci sayınızdaki "Hiç yakış- mayan bir hareket' başlıklı yazınızı size yakıştıramadığımı bildirmek — isterim. Doğrusu bu memleketin en büyük evlâdına dil uzalacagınız aklımıza bile gelmez- aklımıza — gelmeyen bagımıza geldi. Siz ne istiyorsu- nuz? Farkında mısınız? önüne ge- len, tarihe mal — olmuş bir — bü- Mustafa Börtcene - Malatya 2 Nisan 1958 tarihli mecmua- nızda İsmet inönüden bahse - den bir yazınız var. Kendisine kü- für eden bir adamı mahkemeye verdi diye sayın İsmet İnöntiye ta-, rizlerde bulunuyorsunuz. Peki a- ma, kalksa birisi size bir topluluk — huzurunda — açıkça hakaret etse ne yaparsınız? Sayın inönü bu güne kadar sustu. Pek çok şeyi duymazdan geldi. Gör - dü, görmemiş gibi davrandı. Ama bir siniri tuyor bu hareketi sunuz. Yakışır mı? Abdullah Şık - Bursa tenkit ediyor- S on sayınızda Paşadan — bahse- bir yazınız vardı. Tamamiy le sızınle hem fikirim. Ne olacak ya- büyüklüğü tarihçe kabul — edilmiş bir insana ne kazandırır? Böyle bir adamın ileri geri söylediği Ama inönünün böyle bir — adamı mahkemeye vermesi, mahküm et- tirmesi, İnönü gibi adı kalplerde yatan bir insanı olsa olsa sizinki gibi benimki gibi bir takım tariz- lere hedef yapar. Bu da alkışla- nacak bir hareket değil — doğrusu. aya Akkaya - Ankara KİS'ten hiç ummadığımız bir faa edercesine bir yazı sunu yazıyor- Salih Coşkun - Samsun AKİS, 19 NİSAN 1958