R A D Y O Programlar Yçnal gene yendi ve aldı Istanbul radyosunun geçen hafta- Bilgi arışı /|-progra- mında Engin Yenal, üçüncü — defa olarak 21 puanı do_l_durd Rakibi, Yüksek Ticaret Oğrencisı Attilâ Cenkmen, iki puandan öteye gide- mediği için Yenal aradaki puan' far- kını karşılıyan 950 lirayı, programı hazırlıyan Ipana muhasibinden aldı. Yenalı üçüncü zaferine kavuştu- ran son sual şuydu.. "Emıle in yaza- rı kimdir?" Engin Yenal, "Rouşseau" cevabını verdiği zaman sualleri soran Erdem Buri sevincinden yerinde zıplı- yordu. ngin Yenal — böylece, — gelecek hafta yapılacak olan bilgi liğinden kazanmıştır. dördüncü defa daha kazanırsa belki de, prog- ramı takip eden seyırcılerden biri- nin teklifini kabul p kendisine maaş bağlamak daha iyi olacaktır. Memurlar Tâyin E rdoğan Çaplı, New — York Ha- ber Bürosunun Müzik Müşavirli- ğine tâyin edildi., Aziz Basmacının istanbul Radyosu söz yayınları mü- şavırlıgıne getırılmesınden beri hiç bir tâyin haberi, onu ogrenenlerı gulmekle aglamak arasında — bırak mamıştı. Güldürücü Aziz Basmacının İstanbul Radyosu söz yayınları mü- şavirliğine tâyini gibi, eğlendirici Erdoğan Çaplı Sevimli — delikanlı AKİS 19 NİSAN 1958 Erdoğan Çaplının da New York Ha- berler Bürosu müzik muşavırlıgıne tâyininde de maksat aynıydı: Bu şa- ıslara Aaydan para ları kaynak etmek, iki —tâyin de, sisteminin artık "bir kol çengi" hali- ne geldiğini * gösteriyordu. Ancak Çaplının New ork'a tâyininde dü- şündürücü .bir taraf da vardı. Yeni 'müzik müşavirinin maaşı pek tabii döviz olarak ödenecekti. Basın Yayın ve Turizm — Vekâle- tinin New York bürosunda bir mü- zik müşavirine acaba ne gibi bir ih- tiyaç vardı? Bu büronun gerek per- soneli, gerek iş hacmi sınırlıydı. ronun vVazifesi, kısaca, Türkiyenin Amerikada propagandasım yapmak dıye ozetlenebıhrdı Büronun Müdü- en de, mahdut kadrosu ve 1mkanları nısbetınde, bu işi pek güzel başarıyordu. Simdi acaba du- rup dururken Amerikada bir müzik kampanyası açmıya mı karar veril- ' misti? Hem bu —"mazhariyet" sadece New York bürosuna — lâ- yık görülüyordu? — Londradaki, Pa- risteki, Bonn'daki Ve diğer bazı şe- hirlerdeki basın ateşeliklerinin ve ha- ber bürolarının müzik — müşavirine ihtiyacı yok muydu? New York Bü- rosunda zaten, büronun müzik işle- riyle meşgul olan biri vardı: Ankara evlet Konservatuarından mezun ol- duktan sonra tıpkı Çaplı gibi eğlen- diricilik yolunu seçen, yıllardır Ame- rikada yaşıyan Tarık Bulut. a Tarık Bulut, böyle bir vazifeye res- men tâyin edilecek kadar şanslı de- ğildi. Oysa, yıllardır Çaplının bahis mevzuu tâyin gereğince yapması ge- reken işi yapıyor ve kadro dışında New York Bürosundan ücret alıyor- du. Kadro dışında, çünkü New York bürosunda müzik müşavirliği diye bir kadro yoktu. Ama Erdoğan Çap- l için böyle bir kadro 1hdas edili- vermişti. Eğlendirici Çaplı New York Ha berler Bürosu üzik Müşavirliğine tâyin edilmeden önce, son resmi va- zife olarak Ankara Radyosunun mü- zik yayınları şefiydi. Yani Bülent Arelin şimdi oturduğu iskemlede 0- turuyordu. Hatırlarda olduğu — gibi, pek sevgili bir de mesai arkadaşı Cengizhan Koraltan. Bu iki sevimli delikanlı, bugün Bülent Arel ile yardımcısı Faruk Güvencin tat- bik ettikleri müzik — programlarının aşırı ciddiyetiyle taban — tabana Zıt bir program takip ediyorlardı. Anka- ra Radyosu bol bol eğlence müziği yayıyor, herkesi sözde — güldürmek- ten başka birşey yapmıyordu. Çaplı- Koraltan' çıftının programları. rikan vari programcılığının iyice Incelenmeden ancak sathi bazı görünüşlerine ve tek bir cephesine kapılarak, iki heveskâr ve tecrübesiz delikanlı tarafından Türkiye Devlet Radyosuna tatbikiydi, Netice, aşırı Aziz Basmacı Müşaviri sululuk, asın cıvıklıktı. Derken Cengizhan kalktı Ameri kaya gitti. Hatta bazı mecmualarda Amerikalı sinema — yıldızlanyla re- simleri bile çıktı. Erdoğan — Çaplı bir müddet yalnız kaldı. O zamana kadar meşhur "Sihirli Kemanlar kurulmuş, Çaplı Ankara Palas balo larının baş yıldızı ve iktidarın göz- bebeği olmuştu. da Amerikaya git mek İstiyordu. "Amerikan — konşser- Vatuarlarında tetkikler yapmak Üze- r aarif Vekâleti tarafından Ame- rıkaya gonderıldı Bu tetkiklerin neticesi ne u? Burası meçhuldür. Yalnız Erdogan Çaplının New York ta Waldorf Astoria otelinde verilen bir baloda da Ankaradaki eğlendiri cilik meslegını tatbik ettiği, bura- daki basına "bir Türk sanatkârının Amerikadaki büyük — muvaffakiyeti diye aksettirildi. Fakat Türk basınındaki, muvaf- fakiyet haberleri, Ameri kada para etmiyordu. Halbukı Erdoğan Çaplı- nın Amerikada, tam oralara kadar gıtmeyı gerektıren hayatı yaşaması paraya ihtiyacı vardı. Tahsisat talebınde bulundu. Amerikanın üçün- cü sınıf radyo kumpanyalarından bi- rıyle 1şb1rlıg1 yaparak Ankara Rad- program satmak istedi. Ne- dense bu talep ve teşebbüslerine bu- rada pek aldırılmadı. birinde Erdoğan Çaplı, zeteciler Cemiyetinin rak çıka geldı Hava “merasimle" karşılandı. manlarını seferber etti. Baloda çal- dı, bir de verdi. Gerekil te- maslarım da yaptı Nihayet muradı- na erdi. Yakında, maddi — vaziyeti iyice saglamlamış, fakat hu — tâyini yapanların prestijini sakatlamış ola rak New Yorka hareket edecekti. meydanında Sihirli ke- 31