AKİS'in Yazı Müsabakası -Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli - Milletler Ne Şekilde Hareket Etmelidirler? zmin elınden hıçbır şey kur- fakat ne- ve onun na- sıl muhafaza edeceğini bılmek şar- tiyle... O halde demokratik rejim i- çınde yaşamaya azimli mıllet bu rejimin ne olduğunu, nasıl kazanı- lacağını ve nasıl devam ettırılece- ğini öğrenmek zorundadır Demokratik rejim, mensupları— nın fert ve cemiyet olarak mümkün olduğu kadar hür olmalarını, ya- ni iradelerini serbestçe kullanabil- diği siyasi rejim şeklinde tarif edi- lebilir. Demokratik rejimde — fert hürriyetiyle cemiyet — hürriyetinin bağdaştırılmasını temin edecek şu şartların yerine getirilmesi lâzım- dır: ekserıyetın iradesini belirtme- ye matuf umumi seçimlere dayanan bir temsili sistemin — mevcudiyeti; ferdi cemiyetin, azınlığı çogunlugun tahakkümün mak üzere bulundurulması; ıktıda elınde bu- lunduran çoğunluğun selahiyetleri- nin sarih bir şekilde hudutlandırıl- ası. Hâlen demokratik rejim içinde yasayan milletleri bir tara f bıra- kalım. Onlar bu meseleyi çok tatmınkar Ur şekılde halletmışler- di Bizim için mü de- mokratik rejime kavıışmaya çalı- şan bir milletin, böyle bir — rejimi aşa azmini nasıl muşahhaslaştıracagıdır Millet bü- tün üyeleri aynı hamurdan çıkmış mütecanis bir kütle değildir. Onun siyasi rejim hakkında bir fikri, bir azmi varsa bile, bunu ifade eden ve millete benımseten bir avuç insan- dan fazlası değildir. Ancak bu bir avuç insan mılletın müphem arzu- larını müşahhas bir azim- haline ge- tirir. Mııhtelıf yazarların, en İyi yetişmiş ve en iyi dü: nler grubu, cemiyetten cemıyete değişe- bilir. XVITI. ve XIX. Ingıltere— resınde memleketı demokrasıye gö- türen Avam Kamarası büyük top- rak sahipleri ve ileri gelen iş adam- larından müteşekkildi. XX. asır İn- gilteresinde — ve, ya Amerikasında gazeteciler, iş adamları, parti ve sendika liderleri, ilim adamları, en- tellektüeller vs. bu rolü ü oynamakta, emokrasi yolunda ilerlememiş AKİS, 15 ŞUBAT 1958 XXXIL - milletlerde de, cemiyetin bünyesine göre, kütleye tesir etme imkânına sahip kilit mevkılere yerleşmiş bir seçkin zümre bulunmaktadır. Mem- leketten memlekete degışse de, şu veya bu meclisin üyeleri yüksek me- murlar, yazarlar, sanatkârlar, ilim adamları, öğretmenler, serbest me- ek sahipleri, mesleki teşekküller i- darecileri, mevcutsa parti ileri ge- lenleri vs. bu zümreyi teşkil etmek- tedir. Bu seçkinler zümresi e- mokratik rejim içinde yaşamaya az. metmişse, iki meseleyi halletmez zo- rundadır 1) Kurulucak rejimin fikri muh- tevasını tâyin etmek. Demokrasi bir hayat anlayışına, bir doktrine da- yanmaktadır. Bu sebeple yapılacak ilk iş bu doktrinin tâyinidir. Demok- rasi, üniversel bir doktrine dayan- makla beraber, belli bir topluluğun sosyal, iktisadi ve psikolojik şart- larım da gözönünde bulunduran bir fikir bütününün yayılma şansı çok daha fazladır. Bundan başka hürriyet ve demokrasi gibi mücerret kelimeler, ancak bu düşünme gay- retinden sonra berraklaşacaktır. Ancak bu düşürme — gayretinden sonra seçkin zümre bu fikirler etrafında bilerek toplanacak, ne- reye gittiği hususunda — tereddüde düşmiyecektir. Hukuki formüller bu müşahhas düşüncenin veya doktri- nin son merhalesini teşkil edecek- l 2) O zamana kadar küçük bir HERKES OKUYOR Gülgün GÖNENÇ grubun malı olan azmi bütün küt- leye maletmek. Demokratik rejimi kurmak için seçkin zümrenin azmi kâfidir. Fakat bu rejimi kökleştir- mek için seçkin zümre demokrasiye en uygun vasatı yaratmaya çalış- malıdır. İki temel güçlük, İktisadi sefalet ye eğitim noksanlığı mut- laka mağlüp edilmelidir. Cemiyetin bütün fertlerine asgari bir hayat seviyesi temin etmiyen bir rejim er- geç prestijini kaybedecektir. Daha fenası, yarın karnını nasıl doyura- cağını bilemiyen bir kimseden ideal- ler peşinde koşmasını, henüz pek iyi anlıyamadığı hürriyet gibi mücerret mefhumlara tapınmasını — istemek, hayal peşinde koşmak değil de ne- dir? Diğer taraftan vatandaşların asgari bir eğitim seviyesine ulaştı- rılması zaruridir. Demokratik reji. min millete maledilmesi için, millet ve seçkın zümrenin bir ereceye "aynı İisanı konuşabilmesi"— nden başka çare yoktur. Bu tek li- sanı ancak eğitim temin edecektir. a, modern demokrasilerde mil- h ıradenın filen mümkün tek iz- har şekli olan temsili sistem, seç- menler iyiyi kötüden ayırmayı ne kadar iyi bilirse o kadar iyi işliye- . Eğitim ve mâkul bir hayat seviyesi demokratik rejimin iki te- mel taşıdır. Batı Avrupa memleket- leri bu yoldan geçmilerdir. XVILI. e XIX. asırda kurulan demokratik re]ımler bu asrın başlarında, timin umumileşmesi ve hayat se- viyesinin yükselmesi sayesinde kök- leşmışlerdır Batıda, "umumi se- çim", "milletin kendi kendini idare etmesi" mefhumlarını boş birer şe- kilden ibaret saymak ancak bundan sonra kimsenin aklına gelmemiştir. Demokratik rejim için gerekli bu temel şartlara kulak asmadan, Batı siyasi müesseselerini ithal et- mekle meseleyi halledeceğini sanan milletler aklanmışlardır. Zahiren de- mokratik müesseselerin — gerisinde gizlenen bir sürü diktatörlük say- mak mümkündür. Demokrasi bir şekil olmaktan çok muhtevadır. Bu muhtevayı da yaratacak olan cemi- yetin seçkin zümresidir. Bu bir a- vuç insan demokratik rejim içinde yaşamaya azimliyse ergeç istediği rejimi — gerçekleştirecek ve — onun kökleşmesine çalışacaktır. Bir ke- limeyle demokratik rejime — açılan kapının anahtarı, seçkin zümrenin avuçları içinde yatmaktadır. 17