YURTTA OLUP BİTENLER Mülkiyede de mazbut ve çalışkan bir talebe idi. 1933 de Mülkiyeyi bi- tirince Merkez Bankasında memur olarak hayata atılmış, uzun yıllar Maliye Müfetişi olmak için uğraşmış, fakat o zamanlar en az yirmialtı yaşı- nı ikmal etmiş bulunmak kaydı bu- lunduğundan yirmi altı yaşına kadar bir türlü Maliye Müfettişi olamamıştı. Nihayet açılan bir imtihanı kazanan ve yası da dolmuş bulunan Aksal, Maliye — Müfettiş Muavini sıfatıyla vazifeye başlamış, fakat aradan bir- kaç ay geçtikten sonra yedek subay olarak askere — alınmıştı. 1936-1937 yılları — içinde askerliğini — yapan Aksal 1938 de Maliye Müfettişi olmuş ve 1939 nisanında staj için Hü- kumet tarafından Parise gönderilmiş- Pariste üç dört ay kalabilen Aksal harbın başlaması üzerine memlekete önmek Zzoruyla karşılaşmıştı 1942 de Hazineye müşavir olarak tayin edilen İsmail Rüştü, o zaman- lar Londra Büyük Elçisi olan Rauf Orbayın talebi üzerine Londrada ku- rulan Maliye ateşeliğine gönderilmiş ve 1944 senesine kadar orada çalış- . 1945 basında yurda dönen Ak- Maliye Bakanlıgı Tetkik Heyeti âzalığına getirilmişti. 1945! Bu Türkiyede yeni bir Rüz- gârın esmeğe — başladığı tarihti. O günlerde İnönünün tek partili sistem- den çok partili sisteme memleketi geçirmek için bir takım hazırlıklara giriştiği görülüyordu. Münevver mu- hitlerde bu hareket destekleniyor, her. kes o işi konu , - münakaşasını yapıyordu Kocaelı vilâyetinde C.H.P. nin aday göstermeyeceği Ur ara eçimi — kararlaştırıldığında . ra seçimleri 1945'te bile yapılırdı, bun- ları memleket hayatından yok etmek D.P.devrinin görülmemiş icraatı fa- silesindendir - İsmail Rüştü Aksalın aklına politikaya atılmak geldi. daylığını müstakil olarak koydu. Yir- mi dokuz rakibi vardı. Yirmi sekızını yendi, fakat sonuncusuna yenildi Bu kandıran' Nihat Erimdi. İsmail Rüştü Aksal seçimleri kaybet tikten sonra Ticaret Bakanlığı Teftiş İsmail Rüştü Aksal gençlik çağlarında Akıl yaşta değil, baştadır 12 Fethi Çelikbaş Ağzına — tıkaç — sokuldu heyeti başkanlığına getirildi. Fakat emen aynı yı inde bir Kocaeli milletvekili daha öldü. C.H.P. gene aday göstermiyordu. Pamukovalı Rüş- tü beyin oğlu vazifesinden istifa et- ti ve yemden adaylığım koyda. Ta- lihi .yoktu. - Zaten o bölgede talihi hiç olmadı-. Amiral Şükrü Okana karşı seçimi sadece on rey arkla kaybetti. Fakat 1946'd .P a olarak Kocaeli mılletvekılı seçildi. Genç maliyeci 1946-50 arasındaki devrede bu topraklar üzerinde De- mokrasiyi hakikaten kusmak iste- yen bir insan olarak çakıştı. Aklında bundan başka hiç bir şey yoktu. Par- tisinin mufrıtlerıyle mücadele etti. Meşhur "otuzbeşler" gurubunun lider. lerinden biri olarak ken- dini gösterdi. İnönünün itimadım kazandı Parti içinde bir "İktidar deği- şikliği" tahakkuk edin- ce de, 1949 senesi Ocak ayında Şemseddin Gü- naltay kabinesinde Ma- liye bakam sıfatıyla yer aldı. Tâ 1950 nin 14 ma- yısına kadar... Maliye bakanı olarak belki çe- kingen Ve fazla tutumlu, ama akkak ki son derece dürüst bir — dev- let adamı şöhreti kazan- dı. Onun Maliye bakan- lığı zamanında devlet kasasından bir tek kuru- aksız olarak çıka- bileceği ihtimali hiç kim- senin aklından dahi ger- medi, Bunda, İsmail Rüş- tü Aksalın "püriten" karakteri ka- dar devrin hususiyeti ve zihniyetinin elbette ki tesiri vardı. 15 mayıs 1950 günü, koca maliye bakanı meteliksiz bir genç adamdı. Evlenmişti, yalnız evine değil, anne- sine de bakmak zorundaydı. Haya- ta yeniden cesaretle atıldı. Bir mali müşavere bürosu açtı. Bu arada mu- adelet imtihanım vererek hukuk dip- loması aldı, avukat olarak stajını tamamladı. Bir yandan da partide ça- lışıyordu. Genel İdare Kurulu aza- sıydı. Orada, müfritlerin politikasına karşı şiddetle vaziyet aldı. Mahut U- lusun tutumunu asla tasvip etmi- yordu. C. H. P. seviyeli bir mu- halefet yapmalıydı. İsmail Rüştü dai. ma bir itidal unsuru olarak kaldı. Nihad Erim grubuyla — çatışıyordu. Fakat maişet derdinde olduğundan o yıllarda tesirli bir çalışma yaptı- ğını söylemek haksızlık olur. C.H.P. kendisinden daha dinamik bir davra- nış beklerdi. Zira hem kafası, hem ismi vardı. Ne kafası, ne ismi olan- lar kendilerine, tabit kafa değil a- ma isim yaparlarken o, lüzumundan fazla rehavet içinde kaldı. "Evvelâ suyun yüzüne çıkmak, yani politika yapmak için gerekli maddi şartları sağlamak lâzım" diyordu. Doğruydu ama İsmail Rüştü Aksal çekingenliği biraz mübalağa ediyordu. Eğer gen maliyeci yedi sene içinde kendisini şimdi partisine verdiği gibi verebil- seydi, şüphe yok ki C.H.P. bundan hayli fayda sağlardı. Nitekim 1957 seçimlerinde Anka- ra milletvekili olarak yeniden Mec- lise gırınce Bütçe Komisyonunda C. C n durumu son derece kuvvet- lendi. Ilk gün komisyonda Polatka- nın karşısına, Muhalefetin başına ge- çip oturdu ve tasarının orada görü- şüldüğü günler hakikaten ciddi, te- sirli ve bilgili bir tenkid yaptı. 'Hal- uki, İktidara nazaran, bir çok ba- ımdan son derece avantajsız vazi- yetteydi. Handikap Bütçenin Mec- listeki müzakeresi sırasında da maa- lesef devam edecekt Handikaptı müsabaka akikaten CHP. nin son Maliye Bakanı aylardır evinde, — çiçekler ve rakamlar arasında malı bir faaliyet gösteriyordu ama — İktidar Partisi de geçen yıldan beri boş dur- mamış Meclis konuşmalarının "disip- linli cereyanı" için gerekli tedbırlerı almıştı. Meşhur İçtüzük Tadilâtı Mu- halefetin, sesini istediği gibi duyur masını zorlaştıracaktı. İsmail Rüştü Aksalın yokluğunda gecen yılın en güzel konuşmasını yapan Hür. P. Grubunun sedası bu yıl işitilmiyecek- ti. Bu küçük partinin iktisatçıları yine de boş durmamışlar, sağlam bir bütçe tenkidi hazırlamışlardı. Ama Çelikbaşın bu fikirleri okumak için kürsüde kaç dakika kalabileceği me- rak etmeye değerdi. Sonra, B.M.M nde Muhalefeti temsil eden yegâne Grubun sözcüsü İsmail Rüştü Aksal da İçtüzük Tadili dolayısıyla iste- diği zaman söz alıp fikrini açıklıya- AKİS, 15 Şubat 1958