7 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

7 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın içinden PROGRAM eşinci Menderes hükümetinin programı itimad al- dı. Bunda şaşılacak bir cihet elbette yoktur. Baş- bakan evvelâ Gru n karşısına çıktı, — programını oradan ittifakla geçırdı Meclise geldi, Demokrat mil- letvekillerinin reyleriyle itimad muamelesi tekemmül etti. Şaşılacak cihet, Adnan Menderes gibi son derece tecrübeli bir polıtıkacının bu programı hazırlamış ol- ması, D. P. lis Grubunun da onu ittifakla kabul etmesidir. Zira sadece 1967 seçimleri, milletin İktidar- dan beklediğinin başka olduğunu gözlerin önüne koy- mak gerekirdi. Beşinci Menderes hükümetinin programı, siyasi hadiseleri yakından takip edenlere hiç yabancı gelme- yecektir. Seçimlerden evvel bir tekzip şeklinde ve sa- yın Emin Kalafatın imzasıyla neşredilen meşhur be- yannamedeki hükümet etme prensiplerinin hepsi, hü- kümet programı diye getırılmıştır Türkiyenin esas meselesi olarak "Kalkınma" alınmış, o gayeye varmak için otoriter usuller mubah görülmüş, mürakabe mese- lesi ikinci plâna atılmış, Hürriyetmiş, İnsan Haklarıy- mış, Demokrasiymiş bunlar, birer vehime, birer boş kalıp telâkki edilmiştir. Ayrıca İcranın selâhiyetleri- nin de genişletileceği açıkça bildirilmiştir. Menderes V. in rejim mevzuundaki görüşleri bunlardır. "Görülmemiş Kalkınma" ya ayak uydurmayan müesseselerin, hürriye, ti gaye bilen temayüllerin tanzim göreceği, meselâ Ba- sının bir defa daha ele alınacağı ima yoluyla değil, ke- limelerden çekınılmeksızın ifade olunmuştur. "Asırların ihmaline uğramış Türkiye" yi Beşinci Menderes hükü- meti -meselâ Vanoni veya Monnet plânlarının yerine- adına pek âlâ Kalafat Plânı denilebilecek bir planla muasır medeniyetin seviyesine çıkarmak üzere kolları sıvamıştı Bir ı Demokrasisinde lktıdara gelen daha doğ- rusu Iktıdarda kalan partinin bu şeki davranması son derece tabii sayılabilir. Parti, seçımlerden evvel bir beyanname neşretmiş, goruşlerını bildirmiş, hükümet etme uüsüllerini açıklamış, sonra da seçimleri kazan- mıştır. Bu, seçmenin o beyannamedeki esasları benimse- diğinin 1şaret1d1r demek ki ekseriyetin arzusu mem- leketin öyle idare edilmesidir. Ama bizde D. P. nin ekalliyette kalarak ve elindeki bir çok vilâyeti kaybe- derek İktidarı muhafaza edebilmesi, Kalafat Plânının tasvip görmediğinin delılı değil mıdır" Seçimlerin ne- ticesi, anlaşılan, üyükleri üzerinde bir intibah ya- ratmamıştır demokratik nizamlarda değil, daha ziyade iki Dünya' Harbi arasında revaç görmüş doktrinler ken- dilerine cazip görünmektedir. Ama millet böyle düşün- memektedir ve bu hakikatin kabul edilmemesi pek şaşı- lacak bir ihtiyatsızlıktır. Açıklanan Programın her satiri, ihtimal ki iyi niyet- li, ancak tamamile demode bir zihniyetin izini taşımak- tadır. İktidar geceli gündüzlü şu vatanı kalkındırmaya çalışmaktadır. Yedi sene içinde neler ve neler yapılmış- tır! Böylesine gayretli bir İcra organı hiç kimse tarafın- dan rahatsız edilmemelidir. Bazı aksaklıklar olabilir. Olsun. Tenkidi, mürakabeyi esas sayarak tutulan yol terkedılmeyecektır İyi niyetli ikazlar dahi öyle büyük bir ehemmiyetle kaale alınmıyacaktır. Hükümet kanun çıkarmaksızın, kararnamelerle bir çok işi tedvir edecek, gerekli tanzimleri yapacaktır. Kısacası Beşinci Mende- res hükümeti, Demokrasiyi gaye bilmeyecektir. Beşinci Menderes Hükümetinin gayesi en seri yoldan memleketi kalkındırmak olacaktır. Demokrasi bir lüks sayılmak- tadır. memleketi' sanki afat Plânının büyük- hatâsı, i i "Canım Kal mutlaka bir tercihe mecburmuş saymanıdır. Metin TOKER bizi rahat bırakın da şu işi görelim". Bu, eski Alman- yayı, eski İtalyayı idare edenlerin sloganı olmuşdur. Bir yandan eski Almanyanm ve eski İtalyanın uğradıkları felaket diğer taraftan yeni Almanyanın ve yeni İtalya- nın yarattıkları mucize gözlerin önünde bulunmasaydı, Kalafat Hânı makbul bir plân sanılabilirdi. Ama tecrü- be ortadadır ve Türk milleti bu tecrübelerden P. bü yüklerine nazaran çok daha fazla 1st1fade sagladıgı için Plânı mahküm etmiştir. "İspat ha Azot fabrika- sı mı?" Bir zamanlar İktidar ileri gelenlerımn millete sorduğu bu suale seçmen 1957 seçimlerinde "Hem Azot fabrikası, hem İspat Hakkı" diye cevap verdiği halde. Beşinci Menderes hükümeti "Azot fabrikası" deyip geç- mektedir. Bu, bir yanlış tutumdur. Yanlış tutumdur ve muvaffakiyete götürmeyecektir. Şimdi, bir noktanın sureti kafiyede anlaşılmasına lüzum vardır: Bu memleketin ilerlemesi gerektiği hiç kimse tarafından inkâr edilmemektedir. D. P. ik- tidarı mucizeler yaratan bir iktidar değildir. Türk Mu- cizesi bundan çeyrek asır evvel yaratılmıştır. Radyolar yapılanları istedikleri kadar mübalağa etsinler, sözcüler methetsinler. Hepsi boşunadır. Türkiyenin bugunk ih- tiyacı, çeyrek asır evvel başlanılanları daha süratli, da- ha verimli, daha rasyonel, bilgili ve tecrubelı şekılde de- vam ettirecek olan bir iktidardır. Bu İktidarın omuz- larındaki asıl yük ise girdiğimiz çok partili rejimi, bizzat sayın Menderesin Bahar Havası günlerinde Eskişehirde Vaad ettiği gibi artık normal mecrasına sokmaktır. "Gölge etme, başka ihsan istemem" lâfı, sanki bugün için, bugunku durum için söylenilmiş bir güzel lâftır. Şunu yaptık, bunu yaptık, şunu yapıyoruz, bunu y,: pıyoruz.. Doğru. Ama sen eski İktidardan bir devlet dev— raldın eski İktidar bir harabe buldu; sen eski İktidar- n 130 ton altın devraldın, eski İktidar borç takab- bul etti; sen yüz mılyonlarca dolarlık yardıma nail ai- dini, eski İktidar düşman bir dünyaya karşı İktisadi İs- tiklâl Savaşı verdi. Nihayet ve bunların hepsının üstün- de sen engin bir itibara, Öteki ' a Adam'"a varis ol- . O halde nedir bu çalımın Ama çalım yapmaya D. P. nin çok hakkı olurdu; eğer Demokrasiyi bir lüks sayacak yerde İkinci Dünya Harbi sonrasının Türkiyesinde onun | numaralı ihtiyaç sayılması gerektiğini aklının bir köşesine yerleştir- seydi ve ona göre davransaydı. Otoriter yollar, Türkiye- yi arzulanan nurlu İstikbâle götüremez. Zira İZ Türkler, demokratik bir rejim içinde yaşamaya kat'i surette azmetmış bulunuyoruz. Bu azme uyacak yerde, karşısına dikilmeye kalkışmak nasıl basiret sayılabılır" Hele, 1957 seçimlerinin neticesi ortadayken. rogram İspat etmektedir ki İktidar bir kısım ikti- sadi hatalarını görmüştür. Teşhis başarılıdır. Fakat te- davi çaresi olarak gösterilen Kalafat Plânı ve o ruh içinde piyasaya karşı alınan polis tedbirleri, müessiriyet prensibinden maalesef haberdar bulunulmadığının acık delilidir. Adalet sahasında ve Basın işlerinde, bunların tatbikat safhasında kendini gösteren iyi alâmetler, Be- şinci Menderes hükümetinin programı hakkında daha başka ümidler vermişti. Programının esasını, çekirde- ğini Kalafat Plânının teşkil etmesi hakiki bir talihsizlik tir. Otoritenin faziletine inanç, D.P. mesullerinde devam etmektedir. Program Parti içi ve Parti dışı bütün mü- rakabeden kurtulma gayretinin ve niyetinin ifadesidir. Sadece bu, 1957 seçimlerinin dersiyle tezad teşkil et- mektedir. Çok partili rejimin ruhu, yazık ki, bu son dersten sonra dahi anlaşılmamıştır. Beşinci Menderes hükümeti, son Menderes hükümeti olursa hiç kimse şaşırmayacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: