Cananın mankenlerinden biri 225 liraya kazanılan şıklık nuyordu. Celile Gencer giyimi çok seviyordu ve bu zevkini yalnız kendi üzerinde tatmin edemıyecegını anla- yınca bu işe atılmıştı. Yaptığı mu- ak ki ticaretti ama, mümkün mertebe ucuza mal edilmiş, şık ve pratik hazır elbiseciliği - memleketi- mizde tutundurmak gayesi onun için bu işin en zevkli tarafıydı. İşte bu sebeple O, kızını da aynı yolda çalın- maya teşvık etmişti. Ama — kızının bir kusuru, vardı: Murekkep kokusu- nu dikiş atolyelerıne tercih ediyordu. İsmi Yıldız Atikti ve birçok Ankara- lılar onu yazıları ile tanıyorlardı. Ama anne, kızının zaaflarını iyi bi- liyordu. İşlemeli, cicili - bicili çocuk elbiseleri konfeksiyonlarına başlanın- ca Yıldız dayanamamıştı ve şimdi ar- tık ömrü ev-atölye ve matbaa ara- sında konuşmakla geçiyordu. Böyle- ce seyirciler Canan Moda evinin de- filesinde doksan adet modelin yanın- da çocuk elbiseleri de görmek fırsa- tını buldular. Moda Evinin bir husu- siyeti de kadının bütün ihtiyaçlarını karşılamaya — çalışmasıydı. Defilede ayakkabı, şapka modelleri de vardı ve bunlar kıyafetlere — uydurularak bir 'ahenk kurulmuştu. Celile Gencer, yukarıda manken- lerin giyimine nezaret ederken Yıl- dız Atik mikrofon başında, modelleri takdim ediyordu. Küçük elbiseler Canan Moda Evinin bir hususiyeti, cici pratik küçük elbiselerdi. Bu küçük elbiselerde pliseli etek, deri yaka ve deri düğme garnıturlerı sık sık tekrar edilmişti ama, her elbiseye bir başka hava verebılmıştır Meselâ AKİS, 7 ARALIK 1957 | *nitür kullanan moda evi, turvakar kollu pliseli 'bir kırımızı yünlü elbise, bir genç kız için mükem- mel bir çay elbisesi olabilirdi. Pembe yılan derisi düğmeleri ve yakası bulu- nan gri yünlü ise mükemmel bir so- kak elbisesi idi. Büro için düşünül- müş olan gri kaşe etekliğin üzerinde pamuk jarseden yapılmış ve ucuza mal edilmiş şık bir sarı buluz vardı Ekoselerden yapılmış olan sabah kı- yafetleri, hafif ucuz ve pratikti. U- cuzluk tabit nisbi idi. Piyasadaki ku- maşları ve terzi fiatlarını göz önüne getirince 135.liraya bir sabah elbise- si, 180 liraya bir rob-manto, kırk li- raya bir küçük buluz insana pek pa- halı gelmiyordu. Abiye elbiseler anan Moda Evinin abiye elbisele- inde en çok hoşa giden taraf, muhtelif aksesuarlarla degışık şekıl— lerde giyilebilmesi idi. Meselâ 225 li- raya satılan dar bir siyah yunlu el- bise, beyaz puanlı kırmızı kemer ve yaka ile kullanınca şık bir ziyaret el- bisesi idi. Aynı elbise payyetle işli aksesuarları ile bir kokteyl elbisesi oluyordu. Spor elbiselerde deri gar- abiye elbi- selerde aynı şekilde kürk ve bilhassa hermin kullanmıştı. Böylece yakası ve düğmeleri herminden olan bir gri kumlu dra elbise 250 liraya satılı- yordu. Gene hermin yaka ile zengin- leştirilmiş lacivert yünlü elbise, her- mini taklit eden şapkası ile gayet zarif duruyordu. —Abiye elbiselerle beraber giyilen şapkaların hepsi de hoştu ve elbiseleri tamamlıyordu. A- çık gri dradan yapılmış bir elbise- nin yakasındaki koray rengi kolye elbisenin yakasını kapamak vazifesi- ni de üzerine almıştı ve eş bilezikler- le bu kıyafet çok hoşa gidiyordu. Mantolar ve takımlar D efilenin en muvaffakiyetli par- çaları mantolar ve bilhassa ta- kım kıyafetlerdi. Takım kıyafet- ler ekseri bir manto ve uygun bir tayyörden ıbarett Fakat - tolar içli dışlı gıyılebılıyordu Ve bu kıyafetin gıyım yerını çok fazla- laştırıyordu. â düz "gri tuved" bir manto, kırmızı unlu ile astar- lanmıştı. lçınd gene "gri tuved "den yapılmış bir eteklik ve astarın ku- maşından yapılmış kırmızı bir ceket vardı. Manto içli dışlı — giyiliyordu. Kırmızı yüzü abiye olarak ta giyile- bilirdi ve meselâ, bir siyah — elbise ile çok hoş durabilirdi. Gene siyah bir manto, ters tarafından giyilince muare satenden nefis bir geçe man- tosu oluyordu ve aynı satenden bir elbise de vardı. Kahverengi bir man- tonun iç kısmı "perlonleopar" ile as- tarlanmıştı; mantonun kumaşından yapılmış olan elbise bele fazla otur- mayan yeni biçimlerdendi. Bu manto da ters tarafından giyilebiliyordu. Defilenin en ucuz kıyafetleri de işte bu takımlardı. Çünkü hem tayyör, em spor ve abiye manto olabilen çe- şitli şekilleri ile, fiatlar beşyüz lira- dan başlıyordu. Astragan kollu kır- KADIN mızı zengin bir manto da alkış top- lamıştı. Gece elbiseleri Canan Moda Evinin gece elbiseleri modaya uysun olarak ekseri kısa idi ve gündüz elbiselerinin boyunu pek geçmiyordu. Bunların birçokları hem streples olarak hem de askılı olarak giyilebiliyordu. Sık sık pulla işlenmiş kırmızı bir tül, eteği siyah kadife ve üstü herminden yapılmış, şalvar biçimi bir kokteyl kıyafeti, danteller, üzeri Türk — motifleri ile 1şlenm1ş bir krem organza tuvalet ve saf ipek taftadan ya- pılmış kadife kurdeleli bir elbıse geniş kenarlı şapkasıyl çarpıyordu. Bu kıyafetler için saten ayakkabılar yapılmıştı. Türk fötrü D efilenin en çok alâkasını ; çeken modeller "Türk fötrü" diye takdim edilen siyah etekler olmuştu. Bu si- yah etekler seksen ve doksan lira- ya satılıyordu. Üzerleri renk renk Türk motifleri ile makinede işlenmiş- ti. Yıldız Atik Orta Asyadaki Türk- lerin bu renklerden hoşlandıklarını da sözlerine ilâve etmişti ama, bir- çok seyirciler bu türk fotrunun ,esası- O den bahsediyordu. Ama bunlar düz siyah bir bulüzla mükemmel bir kok- teyl kıyafeti olabilirdi. Canan Moda Evi bu hususta sırrını muhafaza e- diyordu. Zaten Moda evinin en bü- yük sırrı bu değildi. Yıldız Atık en şişman hanımları en dar görünen el- bıselere sıgdırabıleceklerını ilân etmi i ki, bu sözler tatlı bir hayal gibi butun gonullerı fethetti. Pile eteklerin geçıdı Ana-kız bir. örnek 25