DÜNYADA OLUP BİTENLER Orta Doğu Sıkıntılı sessizlik Rus sputniklerinin fezaya fırlatıl- masına kadar dünya siyaset sah- nesinin Ön plânını işgal eden Orta Doğu gerginliği, geçen ayın başla- rında, birden ikinci plâna atıldı. Eğer geçen hafta Mareşal Bulganin Tür- kiye Başbakanı Adnan — Menderese eni bir mesaj göndermese ve Bir- leşmış Milletler Genel Sekreteri "Mr. H" . Arap gerginliğini gi- dermek çarelerini -kimbilir kaçıncı defa- aramak üzere bu bölgeye ha- reket etmeseydi, Orta Doğunun atıl- dığı arka plânda bir müddet daha kalmasına kimse hayret etmiyecekti. Şu sıralarda, dünya halk efkârı- nı en fazla meşgul eden meseleler, Orta Doğu meseleleri değildi. Suriye ile Türkiye arasında patlak veren ve Rusların devamlı ısrarları ile kö- rüklenen gerginlik, Krutçefin Mosko- vadaki Türk Büyükelçiliğinde verilen ziyafette yaptığı konuşmadan sonra azalmış, Birleşmiş Milletlerdeki Or- ta Doğu münakaşaları yerini Cezayir mevzuundaki tartışmalara bırakmış- tı. Krutçefin konuşmasından buyana, Rusyanın bir yandan Türkiyeyi de- vamlı baskı altında tutarken, diğer yandan da Türk - Rus münasebet- lerini iyileştirmek ister bir tavır ta- kındığı görülüyordu. Nitekim, Ma- reşal Bulganinin geçen hafta Mende- rese yolladığı mesajda aynı tavrın iz- lerini bulmamak mümkün değildi. Söylenildiğine göre, Bulganin, tıpkı bundan evvelki mesajında olduğu gi- Turkıyeyı Su- bi bu mesajında da, Mareşal Bulganin Keskin sirkenin zararı küpüne.. AKİS, 7 ARALIK 1957 riyenin bağımsızlığına aykırı emel- ler beslemekle itham ediyordu. Fa- at bu mesajı bundan evvelkinden a- yıran başlıca özellik; kullanılan dilde- ki yumuşaklıktı. Bulganm mesajın- da fazla sert kelimeler kullanmama- ya bilhassa dikkat etmişti. Bu, Rus idarecilerinin Türklerle münasebet- lerini iyileştirmek istediklerine — bir işaret olsa gerekti. Öyle Rusya, Suriye - Türkiye gerginliğinden aza- mi istifadeyi sağlamış, Arap dev- letlerini ancak Rusların haini olabi- leceği fikrine bağlamıştı. Bu kanaa- ti kuvvetlendirecek yeni bir fırsat çıkıncaya kadar da Türkiye ile mü- nasebetlerini iyileştirmekte hiçbir mahzur olmadığı gibi, aksine, belki de fayda vardı "Mr. H" in seyahati B irleşmiş Milletler Genel Sekreteri- nin Orta Dogu seyahatine gelince, bılındıgı gibi bu "Mr. H" 1ın Orta. Do- ğuya yaptıgı ne ilk seyahatti ve ne de p-İsrail anlaşmazlığı halle- dılmedıkçe— sonuncu seyahat olacak- tı. Birleşmiş Mılletler Genel Kurulu her toplanışında "Mr. H" 1 Orta Do- udaki durumu tetkikle gorevlendı— rır Genel Sekreter de her defasında bu bölgeye gelerek Filistindeki mülte- cilerin durumunu tetkik ettikten - ve Orta Doğunun ileri gelen devlet a- damlarıyla görüşmeler yaptıktan son- ra, elleri boş olarak geriye dönerdi. Şimdi, Genel Sekreterin Orta Doğu- daki tetkik konularına bir yenisi da- ha katılmıştı: İsrail * Mısır sınırla- rında güvenliği temin eden Birleşmiş Milletler polisi. Ancak, Araplarla İs- rail arasındaki anlaşmazlığa esastan bir hal çaresi bulunamazsa, bu poli— sin de fazla bir işe yaramayacağı a- şikârdı. Orta Doğu meselelerinin hep- si -görünüşü ne olursa olsun, bu şe- kilde hal çareleri bekleyen mesele- lerdi ve bu gerçek kavranmadığı tak. irde ne mesajlar, ne de Seyahatler bu tehlıkelı barut fıçısının günün bi- rinde patlamasının önüne geçebilir- lerdi. Bugünkü' nisbi sessizlik, püs- kürmeye başlamadan Önce için için kaynayan bir volkanın — sessizliğine benziyordu ve tehlikeli bir sessizlik- i. N.A.T.O. Beklenen toplantı G eçen hafta, Başkan Eisenhower- in hastalık haberi alındığı Ka- man en büyük şaşkınlığı geçirenlerin başında Chaillot - sarayındaki tem- silciler geliyordu. Bilindiği gibi, N.A. T.O. Konseyi aralık ayının ortaların- da en yüksek kademede bir toplan- tı yapacak ve bu toplantıya Başkan Eisonhower de iştirak edecekti. Top- lantı, son yılların en önemli toplantı- larından biriydi ve N.A.T. içinde bilhassa son günlerde bütün ağır- lığıyla meydana çıkan siyasi ve as- "Mr. H" Kudüs — Yollarında keti meseleler ele alınacağı için uzun bir zamandanberi -merakla bekleni- yordu NA içindeki siyasi — anlaş- mazlıkların başında Tunusa satılan Amerikan ve İngiliz silâhlarıyla İn- giltere, Yunanistan ve Türkiyeyi bir- birine düşüren Kıbrıs meselesinin gel- diği söylenebilir. Bunlardan başka Fransa, İngilizlerle — Amerikalıların N. A . içinde ikili bir ustunluk kurma yolunda olduğunu da iddia diyordu. Askeri alandaki güçlükler ise Sovyet kıtalararası füzelerinin ve sputniklerin fezaya fırlatılmasmdan sonra ortaya çıkmışt imdi bütün N.A.T.O. devletleri Sovyetlerle Batılı- lar arasındaki mesafenin nas(l kapa tılacağını düşünüyorlardı. Amerıka geçen haftalar içinde, Sovyet üs- tünlüğünü karşılamak için Avrupa- ya menzilli füzeler yollamak ve Batılı dostlarıyla ilmi işbirliği yap- mak emelinde olduğunu açıklamıştı. Gene geçen hafta resmen açıklandı- ğına güre, Rus füze ve sputniklerinin başarı ile tecrube edilmesinden son- ra Amerikan Stratejik Hava Kuvvet- leri -S.A.C.- seferber edilmişti. Bu kuvvetlere mensup uçakların hepsi atom ve hidrojen bombalarıyla mü- cehhezdi ve çok Süratli oldukları için menzillerine kısa bir zamanda erişe- biliyorlardı. Bunların, Rus üstünlüğü anlaşılır anlaşılmaz Seferber edilme- lerinin sebebi şunlar olsa gerekti: Bir kere, Birleşik Amerika, Stra- tejik Hava Kuvvetleri alanlarının Rus uzun menzilli füzelerinin ilk he- defini teşkil etmesinden korkuyor ve 17