s. P O R Futbol İsfendiyar ve "Tek Seçici" B ölge Müdürlüğünün denize bakan odalarının birinde Milli takımımı- zın şöhretli futbolcusu — İsfendiyar, Tek Seçiciye, Belçikayâ karşı çıka- cak takımdan kendisini affetmesini rica ediyordu. İsfendiyar, ışlerının fazlalıgından bahsediyor ve Ankar; kam e maça gelemıyeeegını soyluyordu Galatasaraylı futbolcu bu mevsim hakikaten o eski yüksek formunda degıldı Milli takımdan affını isteme- si biraz da bu yüzdendi. Nitekim bu mevsım yapılan ilk Milli maçta bü- yük ismine rağmen yedekte kalmış, oynatılmamıştı. Şimdi ise Milli ta- kımın önünde iddialı bir Belçika ma- çı vardı ve herkes sağaçıkta değişik isimler sayabiliyordu. Bunlar içinde İsfendiyarın ismine de rastlanıyordu ama — başkaları da varı albuki eskiden — İsfendiyar, Mıllı takımın sağaçık mevkiinde tekti. İsfendiyar, profesyonel olmasına rağmen — halâ amatör ruhlu idi. Böyle şeyleri haz- medemiyor, hele Milli takımda ken- di yerinde başkasının oynatılmasını kendısı için biraz küçüklük sayıyor- Sakatlama sfendiyarın bu, bir nevi istifası kabul edildi ve yerine Beşiktaştan Recep çağırıldı. Spor çevreleri — İs- fendıyarın ayrılışına üzülürken, cebi ma davet edilişini bı— raz hayretle karşıladılar Recep ken- di takımında bile oynatılmıyordu ve ustelık sakattı da.. idi. FHakat şimdi formsuz ve sakat- tı. Ankaralı seyirciler geçtiğimiz haf- ta Recebi seyretmişlerdi, çok fena idi. Muhakkak ki tek seçicinin bu takdirine en fazla Ankaralı futbol severler gülecek ve şaşacaktı. Çünkü Recebi en son onlar Ankarada gör- müşlerdi. Sen burada ne arıyorsun İ şte Milli takım Belçika — maçına hazırlanırken böyle garin hâdise- ler oluyordu. Fakat bunlardan da ga- ribi Milli takımın Ankaraya gidişi sırasında oldu ara Ekspresinin hareketine on dakika kala Tek Seçıcı Eşfak Aykaç, elinde bavulu, acele a- cele Haydarpaşa garına gırdı ve dog— ru Milli takım kafilesinin yanma gel- di. Herkes kendisine hoş geldiniz diyordu. Bu sırada Aykaç biran du- rakladı. Karşısında — milli — futbolcu Mustafa duruyordu. Tek seçici hay- retle: "— Sen burada ne arıyorsun" de- di. Milli, takımımızın değişmez fut- bolcusu geçen hafta Ankaradan a- lelacele İştanbula milli takım antre- manına gelmişti. Sahaya kadar git- miş, fakat antreman maçının yapıl- mıyacağını öğrenmişti. Mustafa ant- 34. romansız kalmamak için Vefanın ant- temanına çıkmıştı. Eşfak Aykaç bü- tün bunlardan habersizdi. Bütün ga- zeteler, hattâ kadrosunda bulunduğu Milliyet bile, Mustafanın Vefa antre- manında boy boy resimlerini çekmiş— i. Tek Seçici, bunları görmemişti v garda hayretle Mustafaya bakıyor— du. Pazar günkü rakibimiz, B u Pazar günkü rakibimiz Belçika idi. Madritte İspanyollara mağlup olduktan sonra, bu maçı muhakkak kazanmalıydık Milli takım maçın oynanacağı Ankarada kampa girmiş- ti. Bu iyi bir karar sayılabilirdi. Mil- li takım yenıden yapılan ilâvelerle 60 bin seyirci alabilecek Dokuz yıs Stadında daha fazla çalışmak im- Hem de üstelik, Mit- kânı bulacaktı. Mustafa Tek Seçicinin haberi yok hatpaşada oynıya oynıya iyi sahada oynamaya yabancılık çeken futbol- cularımıza sahaya biraz alışmak fir- satı verebilirdi. Nıtekım ilk maçta mil lıler Gençlerbırlıgıne 7-2 galip gelme- erine n pek muvaffak olama- dılar Belçikalılar da, bizim gibi prestij maçı yapacaklardı. Onlar da tıpkı bizim gibi açık farklı bır mağlubiyete uğramışlardı. Komşuları Hollandaya 5-2 yenılmışlerdı Belçıkalılar bu mevsim üçü maçlarını yapacak- lardı. İlk maçlarını Brükselde Fran- saya karşı yapmışlar ve 0-0 berabere kalarak sahayı terketmişlerdi. Aynı Fransa, iki hafta sonra Londranın Wembley stadında İngiltereye — 4-0 mağlup olmuştu. Belçika Ankarada şöhretli — ele- manlarından mahrum olarak oynıya- caktı. Dünya çapında futbolcu Mer- mans ve Copp takım yoktu Buna mukabıl sol bek Van Brant yı- ne takımdaki yerini muhafaza ede- çekti. Van Brant, 1955 de Belfastta İngiltereye karşı Avrupa karmasın- da yer almıştı. O zaman karşısında sağaçık olarak meşhur — Matthews vardı. Ertesi gün bütün Ingılız fut- bol münekkitleri Van Bra Matt- hews'ü sahadan sildiğini belırtıyorlar— dı. Belçika milli takımının sağ fi Mees ise, bugün memleketinin en kıymetli oyuncusu idi. Mees, Belçika Kralının spor hizmet madalyası ile taltif edilmişti. Bize karşı takımının kaptanlığını o yapacaktı. Sağbek Di- rick, santrahaf Carre müteaddit defa- lar Belçika milli formasını giymiş- erdi Böylesine bir takımın — karşısına çıkacak olan bizim milliler bakalım ne yapacaklardı? Güreş Sen de mi Brutus? azetelerin daima heyecanlı ha- berlerle dolu spor sayfalarında geçen hafta neşredilen bir haber gün- lerce spor efkârı umumıyesını meşgul etti durdu. Haberin menşei Fransız- ların meşhur KL' Eguüipe gazetesi idi. Haber şu idi: Sofyada toplanan — Milletlerarası Olimpiyat Komitesinde memleketimi. zi temsil eden Suat Erler, güreşin Olimpiyatlardan çıkartılması için rey vermiş ve bu fikri desteklemişti. Bu haberi Paris'ten dönen Vehbi Emre de teyit edici beyanatı ile tekrarla- yınca kızılca kıyamet koptu. —Spor basını gereken hassasiyeti gösterdi. Nasıl göstermesin ki, Paristeki Bey- nelmilel Güreş Federasyonu toplantı- sında da bu mevzu görüşülmüş ve güreşin istikbalinin tehlikede olduğu belirtilmişti. Bu toplantının en ateş- li hatıb Vehbi Emre ise İstanbula döner dönmez ateş püskürmüş, Türk gureşıne darbe vurulmak istendiğim söylemiş ve delegemiz Suat Erleri bu karara iştirak etmekle ağır şe- kilde itham etmişti. Ayağının tozu ile illii Olimpiyat Komitesi Umumi Kâtibi Suat Erler, Sofyadakı top- lantıdan dönüp daha ayağının tozunu silmeden kendi aleyhindeki bu haber- le karşılaştı. Tabii derhal soluğu" Ba- biıâlide aldı, spora geniş yer veren gazetelere beyanat verdi. Erler di- yordu ki: Çıkan haber yanlış aksetmiş- tir. Gureşın olimpiyatlardan kaldırıl- ması mevzubahs değildir. Yalnız gü- reşe bir tahdit konması teklif edil- miştir. Önümüzdeki Roma Olimpiyat- larında güreş, yine iki stilde yapıla- caktır. Ondan sonraki Olimpiyatlar- da ise yalnız tek stilde müsabakalar olacaktır. Buna sebep de, olimpiyat oyunlarının 15 güne sıgdırıl ası - müsabakalarının han stilde olacagını ise Beynelmılel Gureş Federasyonu tesbit edecektir. AKİS, 7 ARALIK 1957