SPOR birşey olmuştu. İkramkâr tanınan Fener forveti bu huyundan vaz geç- mişler ve uzak yakın demeden her mesafeden —savurdukları şiltlerle bu farklı galibiyeti sağlamışlardı. Lig maçlarının ilk devresi bu şekilde res- men sona ermiş bulunuyor. Hava mu- halefeti sebebiyle geri bırakılan A- dalet - Kasımpaşa ve Emniyet - Be- yoluspor maçları önümüzdeki hafta içerisinde yapılacak ve İkinci devre lig malları başlıyacaktır. Yalnız bu hafta Beşiktaş Beykozla Federasyon Kupası final maçını oynıyacaktır. Spartak maçları ava şartlarının uygun gitmemesi üzünden beklenıldıgı günlerde ge elm vaffak ol velki haftan son Ank geldi ve toprag ayak bastıktan he- men iki saat sonra Ankaragücü ta- kımının karşısına çıktı. Uzun ve zah- metli bir yolculuktan sonra, nefes al- bıle fırsat bulamayan Çek fut- bolcularından o gün için iyi bir yun beklenemezdi. Nitekim Ankara- gücii maçı vasatın pek altında, zevk- z bir oyun oldu. Maç 1 l beraberlıkle bıt Bu Spartak'ı ürkiyeye getırenler için hakiki bir talihsizlikti. Zira Ankaralı seyırcıler netice üzerine Spartak'ın e iyi futbol göstermekten aciz bır ta- kım olduğu kanaatina kapıldılar. Bu yüzden Spartak'ın Ankarada yaptığı diğer iki maçta tribünlerin yarısı boş kaldı. Halbuki Spartak, bu iki maç- ta nasıl bir takım olduğunu gösterdi. Futbolu Orta — Avrupa stilinin zevk ve incelikle dolu bir numunesiydi. inci maçında Hacettepe ile kar- şılaşan Çek futbolcuları bu maçı ra- hatça 6-0 kazandılar. Üçüncü maçta karşılaştıkları Ankaralı dört klüp karmasını da 6-2 mağlup ederek İs- tanbulun yolunu tuttular. Spartak İstanbulda ilk maçını bu hafta Salı günü Mithatpaşa stadında Fenerbah- çeye karşı oynadılar ve sahadan 1-0 ğ Fakat hakiki galip u. Zira Mithatpaşa stadı o gün tam tabiriyle bir "çamur, derya- sı" idi. Çamurdan ne top kurtulabili- yordu, ne de oyuncular.. Fakat ha- kem, a bir başka âlemdi. Sert hare- ketlere müsamaha etmesi oyunun bütün zevkini kaçırdı ve kör döğüşü haline gelen maçtan bazı Fenerbah- çeli oyuncular sedyelik olarak çıktı- lar. 1956' nın Arkasından 1956 yılı içerisinde cereyan eden muhtelif spor hâdiselerini kısaca gözden geçirmek ve bir nevi muha- sebesini yapmak herhalde faydasız olmıyacaktır. İşte, henüz Aktüalite- sini kaybetmiyen güreş meselesin- den başlayabiliriz. Melburn Olim- piyadlarında güreşçilerimiz maale- sef kendilerinden beklenen başarı- yı gosteremedıler Hele Serbest stilde Olim şampiyonluğunu Ruslara kaptırmamız, efkarı uma- miyede büyük bir üzüntü yarattı. Buna ait çeşitli dedikodular, it- hamlar ortaya atıldı; gidişte oldu- ğu gibi kafilenin dönüşünde de bazı kimseler sert tenkitlere maruz kaldılar. Üzerine en çok şimşek toplayan şahıs Güreş Federasyonu Başkanı Vehbi Emre oldu. Mağlu- biyetin meşgulü olarak o görüldü. Keza idari hataların da gene onun tarafından meydana getirildiği İd- i. Vehbi Emre bu durum karşısında istifa etmeyi düşündü ve etti de. Fakat 1956'nın son günlerinde meydana gelen bu isti- fa hâdisesi henüz bir neticeye bağ- lanamadı. Çünkü Millh Eğitim Ba- kanı bu istifayı, kabul — etmedi. Ama buna rağmen Güreş Federas- yonu Başkanlığına talip olanların isimleri ortalıkta dolaşmaktadır Bu namzetlerarasında öyle isim- ler bulunmaktadır ki, insan gayri ihtiya "Mevcut hatalar bu şa- hıslar tarafından mı gıderılecek ve alamıyor. Atletizm mevzuu da böyle. Orada da idari bakımdan bir keş va B tarihi 1956 degıl daha eskıdır Fakat hâ- diseler alâkalı kimseler tarafın- dan örtbas edilmiş ve tam bir ida- reyı maslahat zıhnıyetı ile hakı- dökülmesine man patlatmıştır Naili Müdür arasında bu vazifeden ayrılmıştı Ana spor Futbole gelınce, 1956 senesinin futbolumuz için hayırlı bir. yıl olduğunu söyleyebiliriz. 1956'nın ilk başarısını Puskas'lı Czibor'lu, Bozsik'li, Lantoş'lu Ma- ğaî" milli takımıına karşı kazandık: Bu başarı dahilde ve hariçte a- deta bir bomba tesiri yarattı. Ec- nebi yazarlar bu mevzu üzerine se- ri makaleler kaleme aldılar. Ma- car fut bolunun artık zırveyı dön- düğünü ve bir düşüşün başladığı- nı ıddıa ettiler. Futbolcularımız bir Namık SEVİK anda kahraman payesine ulaştırıl- mışlardı. Meclise davet edildiler, alkışlandılar!.. Başbakan şerefleri- ne öğle yemeği verdi... Ankara dö- nüşü İstanbul valisi kendilerini ha- raretle karşıladı... Milli bulunan bütün şehrilik beratları verildi. debdebe ve alayiş uzun sürmedi. Peşi sıra Lizbon'da Macarlara nis- betle çok zayıf olan Portekiz kar- şısında 3-1 mağlüp olduk. Onu İs- tanbulda Brezilyaya karşı kaybet- tiğimiz 1-0 lık maç takip ettı Ba- şarımıza sürpriz damgası lar, neticede — haklı çıkmışlardı Yaz gelmış, artık futbole veda e- dilmişti. Yeni sezonla neler olaca- ği bılınmıyordu Alâ maçı berabere kım artık bir kıymet ifade etmeye ve kollektif oyuna uymaya başla- mıştı. Genç futbolcular 90 dakika boyunca sahada mücadele edebile- cek kıvama gelmişlerdi. Daha sonra aynı senenin beşinci milli maçını Prag da Çekoslovakya ile yaptık. Çek futbolunun — Avrupa klasma- nındaki yeri ön sıralarda idi. Ye- nileceğimiz kanaati herkeste hâ- kimdi. Evet, saha ve seyirci avantaj lan yanında kuvvet ölçüleri ba- kımından Çekler bize çok faik gö- zükmekteydiler. Hele maç günü sahanın buzlarla kaplı oluşu, ter- mometrenin — 15'i göstermesi bi- zim için ümit verici sayılamazdı. Hatta Çek halkı dahi sporcularımı- za elleri ile 5 rakamını gösteriyor- lardı. Fakat netice hiç de tahmin edildiği gıbı olmadı. Milf takımı- tüleri arasında hakikt değerini bu- lamadan kaynayıp gitti. Doğrusu muvaffakiyet olarak en az Macar galibiyeti kadar ehenmmiyetliydi. Anormal hava şartlarını hesaba katmayarak Demir Perde gerisin- de maç alanlar çek büyük bir ha- tâ işlemişlerdi. Milk — takımımız ticelenebilirdi. 1956 yılı sporumu- zun bütün branşları — bakımından -futbol hariç - başarılı geçmemiştir. Bu sebeble önümüzdeki senelerde bir varlık göstermeleri için artık çalışılmanın icabettiğine inanmış olmaları gerekir, ölçüyü kendile- rine göre değil bir nisbet dahilin- de kalmak şartiyle, dışardan al- malılar AKİS, 5 ARALIK 1957